itiraz edemiyor olmanın en büyük destekçisi anlıyor olmaktır. şartları, olanları ve katlanmak zorunda olduğunuzu hatırlamaktır bazen. anlamak razı olmayı istemsiz tercih etmektir aslında. sessizliğin başlangıcıdır.
anlamak
"$ey"in beyinde karsiligini bulmasi. kendine bir dusunce yolu acmasi.
anlamak yok çocuğum, anlar gibi olmak var
akıl için son tavır ,saçlarını yolmak var .
(bkz: necip fazıl kısakürek)
akıl için son tavır ,saçlarını yolmak var .
(bkz: necip fazıl kısakürek)
anlamak yanılmaktır. anladığını sanmaksa inanmak.
yanılmakla inanmak arasındaki tek fark aldanmaktır. yalnız güvendiklerimiz bizi aldatabilir. yalnız, aldanırsak anlarız.
yanılmakla inanmak arasındaki tek fark aldanmaktır. yalnız güvendiklerimiz bizi aldatabilir. yalnız, aldanırsak anlarız.
derken durdu, 1954
elleri kesilmiş..
anlamak birden durmaktır:
gökyüzü daha geniş..
başın öne düşmesi,
anlamak boyun eğiş..
elleri kesilmiş..
anlamak birden durmaktır:
gökyüzü daha geniş..
başın öne düşmesi,
anlamak boyun eğiş..
daha güzeli için : (bkz: anlamamak)
bilginin algılama sonucu özümsenmesi.
o kadar zor ki.. dibine soktuğumun dünyasında bulunma nedeninin aslında havanda su dövmek olduğunun farkındalığına nail olamayan yaratılmı$ların fevri tavırları ve toplum olma mantığı çerçevesinde ba$vurulan programlanmı$lık tesiri sebebiyle ki$iler arasındaki ileti$imin peyderpey azaldığını görmek için üstinsan olmak gerekmiyor.
aktarılanın payla$ılana dönü$ümünün o denli basit olmadığını anlatma derdindeyim;
"mümkünse ben bir $eyler açıklarken $ehrin tüm sokak lambaları sönsün.. ambalajları ilaç kutularına eri$ebilsin küçük çocuklar, cenazelerinde prospektüs okunsun, hallelujah densin.
mümkünse ben seni ciddiye alırken sen beni fi$ime takma. bırak beni, beni senden arındır." diyebilirdim demedim. içimden dediklerimi yazdım. yazdım, içimden geldi.
$imdi bunları bir yere not etmeye kalkı$an sen, hey sana diyorum: anlıyorsun değil mi?
aktarılanın payla$ılana dönü$ümünün o denli basit olmadığını anlatma derdindeyim;
"mümkünse ben bir $eyler açıklarken $ehrin tüm sokak lambaları sönsün.. ambalajları ilaç kutularına eri$ebilsin küçük çocuklar, cenazelerinde prospektüs okunsun, hallelujah densin.
mümkünse ben seni ciddiye alırken sen beni fi$ime takma. bırak beni, beni senden arındır." diyebilirdim demedim. içimden dediklerimi yazdım. yazdım, içimden geldi.
$imdi bunları bir yere not etmeye kalkı$an sen, hey sana diyorum: anlıyorsun değil mi?
yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum
ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün
boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum
kadrini bilmek lazım artık her açan gülün
şükretmek türküsüne daldaki her bülbülün
yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum.
(bkz: cahit sıtkı tarancı)
ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün
boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum
kadrini bilmek lazım artık her açan gülün
şükretmek türküsüne daldaki her bülbülün
yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum.
(bkz: cahit sıtkı tarancı)
(bkz: anladigini sanmak)
sahip olmayı istemek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?