zahmetli bir iştir. zira bedenen çalıştığınızda dolayı haddiyle yorulursunuz. fakat bahar ayı gelipte yeşillenmeye başladığında diktikleriniz, gözlerinize inanamazsınız ilk başta. "aman allahım ne güsel olmuş bunlar" deyip yepsine teker teker dokunmaya başlarsınız. sabahın köründe kalkıp akşamın bir vakti bitirdiğiniz işin bu kadar güzel sonuç verip, ileriki zamanlarda harkulade bir yeşillik oluşturacağını düşündüğünüzde heyecanınız iki katına çıkar.
size gelipte bunlar için çok zaman lazım, sen şimdi bunları dikiyorsun ama büyüdüklerini bile göremeyeceksin diyenlere inat gider daha fazlasını dikersin. varsın olsun ben görmüyeyim fakat elbet gölgesinden faydalanan, temiz havasından içine bir ciğer dolusu çeken çıkarda; "ne iyi etmişlerde bu ağaçları dikmişler buraya, dikenin ellerine sağlık" derse o zaman mükemmeldir işte ağaç dikmek.
ağaç dikmek
bazen kaybedilen, artık hiç dönemeyeceğini bildiğiniz birisi için yapılır.daha da anlam kazanır o zaman.
ağacın varlığı sanki o kişinin yaşatılmasıdır,üzerine düşen damlalarda bir kez daha anımsanır gidenler, ağaç biraz daha büyür.oysa büyümesi gereken çoktan terketmiştir sizi..
ağacın varlığı sanki o kişinin yaşatılmasıdır,üzerine düşen damlalarda bir kez daha anımsanır gidenler, ağaç biraz daha büyür.oysa büyümesi gereken çoktan terketmiştir sizi..
(bkz: çadir dikmek)
(bkz: mum dikmek)
önce toprağın evlatlarını öldüreceksin ki,üvey evlatlarına iyi baksın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?