kapıya yönelip açan çocuk
çocukken yapılanlar
aç kapıyı bezirgan başı
ilkokulda oynadığımız ancak an itibariyle kesinlikle bütün ayrıntılarını unuttuğum oyun. yalnızca şarkısı mıh gibi aklımda kalmıştır:
aç kapıyı beeezirgan başı beeezirgan başı
kapı hakkı nee verirsin nee alırsın
bir sıçan iki sıçan üçüncüsünde kaçaaan!
(bkz: bezirganbaşı)
aç kapıyı beeezirgan başı beeezirgan başı
kapı hakkı nee verirsin nee alırsın
bir sıçan iki sıçan üçüncüsünde kaçaaan!
(bkz: bezirganbaşı)
(bkz: ac kapiyi veysel efendi)
bu oyun iki aşamada oynanır. şarkılı oyun ve çekişme. alana bir çizgi çizilir.
şarkılı oyun başlamadan önce sayışma yapılır, iki çocuk seçilir, bunlar "bezirgân" olurlar. bezirgânlar, arkadaşlarına duyurmadan kendilerine birer ad takarlar. örn. biri al, öteki yeşil olur. (aslan-kaplan,elma-armut vb. birbirine yakın başka adlar da takılabilir.)
bezirgânlar, çizginin iki yanında olmak üzere, karşılıklı geçerler, elele tutuşurlar; ellerini yukarı kaldırarak "kapı" yaparlar. öteki çocuklar ( çizgiye koşut olarak ) tek sıra biçiminde dizilirler; bunlar "kervan" olurlar.
kervancılar, "aç kapıyı bezirgan başı" şarkısını söyleyerek "kapı"dan geçmeye başlarlar. şarkının son dizesi, "arkamdaki yadigâr olsun, yadigâr olsun" söylendikten sonra, hangi çocuk "kapıda" içinde kalmışsa o çocuk bezirgânlar tarafından ( kollar arasında tutularak ) tutsak alınır.
bezirgânlar, "tutsak"ın kulağına sorar: "al mı ?,yeşil mi?" tutsak da fısıltıyla yanıtlar:"al" derse, adı "al" olan bezirgânın arkasına, "yeşil" derse, adı "yeşil" olanın arkasına geçer; belinden tutar, bekler.
oyun şarkılı olarak yeniden başlar ve bir çocuk kalıncaya kadar aynı kurallarla sürer. bezirgânlar son çocuğu da aynı yöntemle tutsak alırlar; tutunca, "bir sıçan" derler, salıverirler; çocuk"al" kümesinin çevresini koşarak dolaşır, gelip kapıya girer. bezirgânlar bu kez "iki sıçan" derler, salıverirler; çocuk "yeşil" kümesinin çevresini koşarak dolaşır, gelip kapıya girer; bezirgânlar "üç sıçan" derler ve çocuğu bu kez salıvermezler; "al mı ?…yeşil mi ?" diye ona da sorarlar. çocuk ne yanıt verirse, o bezirgânın arkasına geçer. burada oyunun çekişme aşaması başlar. "al" ile "yeşil" çizginin iki yakasında karşılıklı olarak durur, birbirlerinin ellerinden sıkı sıkı tutarlar. "al"ın arkasındaki çocuklar birbirlerinin, "yeşil"in arkasındaki çocuklar da birbirlerinin bellerinden, sıkı sıkı tutarlar.
öğretmenin (ya da bir çocuğun ) "başla" demesi üzerine, al kümesi ile yeşil kümesi çekişmeye başlar. hangi küme çizgiyi geçer yada koparsa, o küme yenik sayılır. kazanan kümedeki çocuklar ellerini tempo ile çırparak "çürük elma, çürük elma" diye bağırışırlar. aynı anda iki kümede de kopma olursa, bütün çocuklar "çürük elma" diye bağırışırlar. çocuklar isterlerse oyun, "bezirgân"ları ve adları değiştirilerek yinelenir.
kervancılar : -- aç kapıyı bezirgân başı, bezirgân başı
bezirgânlar : -- kapı hakkı ne verirsin, ne verirsin
kervancılar : -- arkamdaki yadigâr olsun, yadigâr olsun
oyun sonunda bezirgânlar : "bir sıçan, iki sıçan, üç sıçan" diye, şarkısız olarak sorarlar.
şarkılı oyun başlamadan önce sayışma yapılır, iki çocuk seçilir, bunlar "bezirgân" olurlar. bezirgânlar, arkadaşlarına duyurmadan kendilerine birer ad takarlar. örn. biri al, öteki yeşil olur. (aslan-kaplan,elma-armut vb. birbirine yakın başka adlar da takılabilir.)
bezirgânlar, çizginin iki yanında olmak üzere, karşılıklı geçerler, elele tutuşurlar; ellerini yukarı kaldırarak "kapı" yaparlar. öteki çocuklar ( çizgiye koşut olarak ) tek sıra biçiminde dizilirler; bunlar "kervan" olurlar.
kervancılar, "aç kapıyı bezirgan başı" şarkısını söyleyerek "kapı"dan geçmeye başlarlar. şarkının son dizesi, "arkamdaki yadigâr olsun, yadigâr olsun" söylendikten sonra, hangi çocuk "kapıda" içinde kalmışsa o çocuk bezirgânlar tarafından ( kollar arasında tutularak ) tutsak alınır.
bezirgânlar, "tutsak"ın kulağına sorar: "al mı ?,yeşil mi?" tutsak da fısıltıyla yanıtlar:"al" derse, adı "al" olan bezirgânın arkasına, "yeşil" derse, adı "yeşil" olanın arkasına geçer; belinden tutar, bekler.
oyun şarkılı olarak yeniden başlar ve bir çocuk kalıncaya kadar aynı kurallarla sürer. bezirgânlar son çocuğu da aynı yöntemle tutsak alırlar; tutunca, "bir sıçan" derler, salıverirler; çocuk"al" kümesinin çevresini koşarak dolaşır, gelip kapıya girer. bezirgânlar bu kez "iki sıçan" derler, salıverirler; çocuk "yeşil" kümesinin çevresini koşarak dolaşır, gelip kapıya girer; bezirgânlar "üç sıçan" derler ve çocuğu bu kez salıvermezler; "al mı ?…yeşil mi ?" diye ona da sorarlar. çocuk ne yanıt verirse, o bezirgânın arkasına geçer. burada oyunun çekişme aşaması başlar. "al" ile "yeşil" çizginin iki yakasında karşılıklı olarak durur, birbirlerinin ellerinden sıkı sıkı tutarlar. "al"ın arkasındaki çocuklar birbirlerinin, "yeşil"in arkasındaki çocuklar da birbirlerinin bellerinden, sıkı sıkı tutarlar.
öğretmenin (ya da bir çocuğun ) "başla" demesi üzerine, al kümesi ile yeşil kümesi çekişmeye başlar. hangi küme çizgiyi geçer yada koparsa, o küme yenik sayılır. kazanan kümedeki çocuklar ellerini tempo ile çırparak "çürük elma, çürük elma" diye bağırışırlar. aynı anda iki kümede de kopma olursa, bütün çocuklar "çürük elma" diye bağırışırlar. çocuklar isterlerse oyun, "bezirgân"ları ve adları değiştirilerek yinelenir.
kervancılar : -- aç kapıyı bezirgân başı, bezirgân başı
bezirgânlar : -- kapı hakkı ne verirsin, ne verirsin
kervancılar : -- arkamdaki yadigâr olsun, yadigâr olsun
oyun sonunda bezirgânlar : "bir sıçan, iki sıçan, üç sıçan" diye, şarkısız olarak sorarlar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?