abdullah gül

ahmet necdet sezer paşa hazretlerinden sonra malesef köşke en yakın aday.milli görüş derisi bulunan şeriat yanlısı,cumhuriyetin değerlerine sözde bağlı,tayyibin ekürisi

birikimi, mükemmel ingilizcesi ve ab parlamentosunda tayyipten daha fazla taninan bir kisi olmasi nedeniyle cumhurbaskanligi makamina cok yakisacak ve hatta cankayayi halka acacak kisi.. artik türkiye degisiyor, bürokratik elitlerin olan kamu olanaklari bütün imkanlariyla halka acildi bu yobaz akpliler tarafindan.

su klasik istanbul camlica tepesini shp döneminden hatirliyorum, babalarinin ciftligi gibi kullanirdi shp liler, parti kimlik karti olmayan iceri giremezdi, girenler de bendeniz gibi iki fincan boktan kahveye 4.000 lira öderdi( simdinin en az 20 eurosu).. iste bu yobaz arkadaslarimiz geldiler, camlica vb. bütün kamu olanaklarini halka actilar, bu elbetteki bürokratik elit kesimi rahatsiz etti.

yillar önce bir gazete manseti söyleydi: " halk plaja hücum etti vatandas denize giremedi".. iste aynen böyle birsey.

ahmet necdet sezer tam 7 yillik cumhurbaskanimiz, hatasi ve sevaplariyla. dürüst kisiliginden hic kusku duymadigim sezerin, bagnaz ve ideolojik kafa yapisi, dar cerceveli dünya görüsü ve hakim sinifindan gelmesi nedeniyle vatandasla arasina dogal olarak mesafe koymasi onun halkla kaynasmasini engelledi, en fazla chp cilerin sevdigi bir cumhurbaskani oldu, hatta chp nin basina gecmesi teklif bile edildi. 7 yil boyunca sadece iki yabanci ülkeyi ziyaret etmis, biri gürcistan digeri arnavutluk. böyle bir insan 7 yil cumhurbaskanligi yapabiliyorsa emin olun abdullah gül 70 yil o makamda görev yapabilir..

akp için sağ kol, ikinci plandaki adam diyeceğim siyasi şahsiyet.

akp kadrosundaki en sağlam şahıs. gözü dönmüş faşizanlar ottan boktan sebeplerle kendisine yüklenmektedir. cumhurbaşkanlığına da fevkalade yakışacaktır.

büyük bir ihtimalle cumhurbaşkanı olacak siyasetçi. ben bu işin böyle sonlanmasından yana değilim açıkçası, uzun uzun da yazdık bu konular hakkında... ama "halk iradesi" (hem de yüzde 47’lik kocaman bir irade) bu siyasetçinin cumhurbaşkanı olmasını istiyor. biz burada ne kadar yırtsak da, cumhurbaşkanlığı makamının bütünleştirici olması gerektiğinin öneminden söz etsek de, sokaktaki iki seçmenden biri bu kişiyi o koltukta görmek istiyor. bir de uyuz olduğum bir konu var: bu siyasetçiler, seçim meydnalarında birbirlerinin arkasından o kadar laf söylerler, mülayim denilen abdullah gül bile yaptı bunu... sonra meclise girince bir havalara girerler ki, efendim öyle ılımlı, öyle sıcak, öyle pembe dünyalar kurarak konuşurlar ki, sanısınız bu adamlar sanki melek melek... abdullah gül’de de gördüm bunu, tasvip etmedim. cık cık cık, olmadı apo, valla ya, gerçekten.

haksızlığın ne demek olduğunu bilmeyenlerin koruduğu tipleme.

http://blog.milliyet.com.tr/blog.aspx?blogno=37329

1.türkiye’nin şuana kadarki tek dindar cumhurbaşkanı adayı(sanki diğerleri dinsizdi).
2.abd-güllah.
3.tayyip erdoğan’ın piyonu.

devlet kavramını algılayış tarzı açısından kuşkularımın bulunduğu, cumhurbaşkanı adayımızdır. siyaset ve devlet kavramlarını ayrı değerlendirmek yerinde olacaktır. abdullah gül çok iyi, temiz bir siyasetçimiz olabilir; ancak bu, sayın abdullah gül’ü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tek aday olarak göstermemize yetmez. hayırlısı olsun diyelim.

hatırlayalım..
gümrük birliğine girildiği zaman , avrupa birliğinin bizi asla almayacağını ve gümrük birliğinin sadece kulübe olduğunu söylerdi..her fırsatta birliğin hristiyan birliği olduğunu vurgulardı.
birliğe girmek için aşırı taviz veren yöneticileri yerden yere vururdu..
ancak günümüze geldiğimizde sözlerini adeta yalayıp yuttu. dışişleri bakanlığı gibi önemli bir yerde olmasına rağmen gümrük birliği ile ilgili herhangi bir çalışma yapmadı..
üstelik, şu anda avrupa ’nın bizi birliğe istediğini ima ediyor ve her fırsatta avrupa birliğine gerekli tavizleri veriyor..

lafın özü, kimse bu kadar başarılı takiye yapamazdı!

abdullah gülmek.

tekrar milletvekili seçilerek dokunulmazlık zırhının tadını çıkaran adam.

kayıp trilyon davasının baş aktörlerinden biri olması itibariyle seçim öncesi biraz kaygılıydı kendisi. neyse bu kez de kurtardınız paçayı abdullah bey, ama kabul edin hırsızlık kötü şey değil mi?

siirtten kayseriye göç eden bir ailenin çocuğudur. babası arap, annesinin kökeni sonradan müslümanlığı kabul eden ermenilerden gelir.

(bkz: abdullah gul u seven dikenine katlanir)

hakkında ergun poyraz abuğu tarafından "musanın gülü" diye sabuk bir kitap yazılan kişi.

(bkz: ergun poyrazın gözaltına alınması)

bir emir cümlesidir ki abdullah adlı şahsın gülmesi istenmektedir. bu iki kelime arasında tahtında müstetir bir virgül vardır. abdullah, gül! gibi

gülü sevmeyenlerin dikenine katlanmadığı katlanılmak zorunda bırakılacak gibi gözüktüğü şahsiyettir artık bu millete revadır

medyadan kimsenin söylemek istemediğini ben mi görüyorum anlamadım ama, recep tayyip erdoğan’ın her fırsatta topu kendisine atması, yine bir çeşit hinlik gibi görünmekte, aday olması halinde de, aksi bir durumda da, partiyi ve özellikle tayyip erdoğan’ı en az hasarla çıkarma girişimini akla getirmektedir.

(bkz: piyon)

yazar ergün poyraz’ın hakkında "musa’nın gülü" kitabını yazdığı kişidir. bu kitapta abdullah gül’ün yahudi olduğu iddia edilmektedir.