abaküs

(bkz: abaküs kafa zekai)

(bkz: hesap makinesi)

sayı çubuğu dendiğinide gördüm.

mükemmel özge dirik $iiri..

kırmızının deliliklerinden kurtardın hayatını.
aşk denilen sır;
iki ayağın altına sabun bağlayıp,
koşmaktı peşinden salıncakların.

gümüş ve geniş yollar ıssızlığında,
kardeş ıslıklarla aynı gözleri ağlattık.
gün geceliklerinin içinde uyanamayınca
doyamadım, dayanamadım yalın yanlışlarıma.

hangi geçmişler için kestiysen parmaklarını,
onlar için büyüttüm ellerimi.
şimdi yaşa diyen ağzının içine yakışmıyor
kupkuru deliliklerim.

bugün kızıyor yollarıma,
senin tarih bildiğin tüm ipuçları.
ama yalınayak bir çocuk bağırıyor içimde;
kızma baba çocuk sabrı elliye kadar sayar en fazla..

ibranice toz silmek anlamına gelen abak sözcüğünden türemiştir. grekçe’de abakos’a dönüşmüştür. abakos üstüne yazı yazılan kum yüzey anlamına gelmektedir. bir yüzeye kum döküp ve parmakla kumları silerek hesap yaptığınızı düşünün.

fransızca.stün başlarının üstüne gelen, genişçe vedışa taşkın tabla, başlık tablası,mahmel.abakus,stünla baştaban ya da kenar üzengisi arasında yastık örevi yapar.

bilgisayarin atasi sayilan icat.

(bkz: diz ustu abakus)

cin den sonra turkler tarafindan kullanilan devir itibariyle avrupaya gecisinde "ulan yine kaptirdik teknolojiyi" dedirtemeyen alettir. orta asya turkcesinde diger adi corkudur

dunyanin ilk bilgisayarina verilen isim.boyutu bir ev oda kadardi.i$levi ise hesap makinesinden biraz fazlaydi.

sayi boncugu.