a social life

ne oldu, biz size show yapmayın demiyor muyuz, diye atar yaptırtan sosyal medyanın asosyal ve gösteriş meraklısı insanlarına ağır eleştiri getiren kısa film.

daha dün (bkz: türk kıznın bir günü videosu) başlığına gider yapmadık mı, al işte. başka bir versiyonu. sosyal medya kullanan x'lerin amacı falan aynı yani hepsi.
showsunuz oğlum. fıtratınız, tıynetiniz, hasletiniz baştan aşağı show olmuş, gösteriş olmuş. kimse kendi değil, ki zaten kendi olmaya çalışanlara da düz bir insan damgası yapıştırılıyor.

ne oldu domatesi iki kestin, bıraktın. ayakkabıyı bir giydin, çıkardın. aleme akıyorum dedin, kanepeye kıvrılıp sızdın?
düzgün kullanırsa sosyal medya çok yararlı bir araç. ancak mezkur videodaki bu tipleri de ıslak kemerle dövmek gerektiğini de söylemiştim.

böyle insanların durumuna üzülmek yerine böyle aciz durumda dahi insanlardan kendini üstün görüp gösteriş yapmayı düstru edindikleri için yermek gerekir. müstahak yani. bu duruma düşmek ya da bu durumdan kurtulmak yine onun ellerinde. fark edildiyse kız zaten kurtulamıyor, beyaz ışığa doğru gidiyor... merdivenlerden de yukarı doğru çıkmıyor da aşağı doğru iniyor. yani dibe vuruyor. beyaz ışık da bildiğimiz malum ışık. (bkz: bir ışık gördüm)

bu tiplere son olarak boş yapmayın diyorum. (bkz: boş yapmak)

öncelikle, bayılıyorum şu kısa filmlere. keşke bizde de yaygın olsa, desteklense şöyle şeyler. festivaller yapılsa da katılsak, izlesek, konuşsak, anlatsak, anlasak... daha önce takip ettiğim ( bayılarak takip ettiğim ) bir proje vardı. mafmad. "make a film. make a difference." sloganı ile yola çıkarak genel olarak trafik farkındalığı üzerine kısa filmlerden oluşan bir projeydi. her kısa film birbirinden güzeldi. linki şuraya bırakayım, merak edenler girsin ve ne olur, izlesin. http://www.mafmad.com.au/

neden bayılıyorum peki kısa filmlere ? çünkü genç insanlara imkan tanıyor. bütçe derdi az olduğu için düşündükleri ve yapmanın hayalini kurdukları projeleri yapabiliyorlar. vermek istedikleri mesajı verebiliyorlar ve emin olun yoğunluk, gerçekten tam tadında oluyor ( mafmad'e bakın ).

bu kısa film'de zaten daha önce de sözlükte denk geldiğimiz "bir türk kızının bir günü ( böyle miydi ? )" gibi başlıklara ilaç niteliğinde. yaşarken ne için yaşadığımızı bilmiyoruz. benim herhangi bir sosyal medya hesabım yok. ancak olan arkadaşlardan bildiğim kadarıyla, o anı yaşamak için orda olmuyorlar. devamlı bir şey yapıp bunun üzerinden prim yapma, bunu paylaşma ( bakın o manada paylaşma değil ), kaba tabirle havasını atma modundalar.

hayat başkası olmak için veya havasını atmaya çalışmak için fazla kısa. bunun yerine, olabildiğinizin en iyisi olun.

buyrunuz;