ulu onderin o gunun munasebetiyle yapmis oldugu su konusma:
“bugün sovyetler birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. bu dostluğa ihtiyacımız vardır. fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. tıpkı osmanlı gibi, tıpkı avusturya, macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilir. dünya yeni dengeye ulaşabilir. işte o zaman türkiye ne yapacağını bilmelidir... bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. hazırlanmak lazımdır. milletler buna nasıl hazırlanır? manevi köprülerini sağlam tutarak. dil bir köprüdür... inanç bir köprüdür... köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. onların (dış türklerin) bize yakınlaşmasını bekleyemeyiz. bizim onlara yaklaşmamız gerekir...” demiştir.
sovyetler yikilali yillar oldu atam, biz hala senin dediklerini hayal edenlere fasist gozuyle bakiyoruz.
ankaramiz senden sonra insiyatifi eline almayi birakti atam... daha dun bagimsiz olmus kardeslerimizden yavsama bekliyoruz.
senin dedigin koprulerin hicbirini kurmadan, ’yahu bu turki cumhuriyetler bize soguk davraniyor, bizi kendinden gormuyor’ diyoruz.
bizlerin onlarla dili bir, inanci bir, ozu bir derken birak onlarla munasbetlerimizi kendi icimizde bolunduk be atam.
sen bize, hazir olun bagimsizlik gunune demissin, biz o gun ne yapacagimizi bilemedik felegimizi sasirdik be atam.
turki cumhuriyetler bagimsiz olurken sirittik sadece sirittik... ulkenin orasini burasini tezgahlarken sirittik... birileri kirmizi cizgilerimizin icine ederken sirittik...
imf’den para dilenirken sirittik... ab’den gun almak icin sirittik...
sirittik be atam, hemde pismis kelle gibi sirittik...
ne demis neyzen tevfik:
turk milleti gariptir
her lafi kaldirmaz
ibne dersin kizar da
sikersin aldirmaz
iste atam halimiz bu. lafla peynir gemisi yurutmeye calisiyoruz ama yurumuyor iste...
agzimiz aciliyor ama acilmakla kaliyor iste...
halimize uzuluyoruz ama uzulmekle kaliyor iste...
kemiklerini sizlattigimiz biliyoruz ama bildigimizle kaliyor iste...
atam, biz sana layik olamiyoruz, olamamakla kaliyor iste...
29 ekim 1933 atatürk ün konuşması
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?