13 basamaklı merdiven

nys
günün en iyi çömeziydi kendileri.. bir taş atmasıyla hepimizin kuyuya inmesi bir oldu. silinmesine üzüldüm. farklı görüşler, farklı fikirler, farklı inançlar ve en önemlisi farklı algıları barındırmalı ki bir sözlük üretebilsin. eğer farklılık yoksa herşey aynı döngüyle son bulur düşüncesindeyim.
independence
yazdigi entryleri silmesi ve 10 dakikada 176 adet muhte$em oyu vermesi, verdigi oylarin da gecmi$ten gunumuze en igrenilen entrylere vermesi sebebi ile sozluk kaydi kapatilmi$tir ve verdigi tum oylar gecersiz sayilmi$tir. daha onceden de kendisini biliriz, i$sizlik gucsuzluk boyle bir $ey i$te.

edit: olasi meraklari gidermek adina;

kesinlikle yazdiklari sebebi ile kaydi iptal edilmemi$tir. sozluk dahilinde herkes anayasal sinirlar icerisinde fikirlerini(troll bile olsa) belirtmekte ozgurdur. uyeliginin iptal edilmesindeki yegane sebep oylama sistemini suistimal etmeye cali$masidir.
biskuvit
bu adamın haklarına zarar vermeden nasıl tanımlarım bilemedim ben. hani derlerya ibnemsi puştumsu diye(aman ben demiyorum filmlerde diyorlar) yani işte öyle garip bir tanım. yani kim ne öğretmiş ama atatürk hakkında çok şey bildiğini sanarken hiçbirşey bilmiyor bu adam. diyor ki atatürk "ufak askeri birlikler dışında hiçbir yerde yöneticilik yapmamış" e bu cumhuriyeti 15 yıl baban mı yönetti? "voltaire ile ilgili birkaç çeviri dışında batıya dair hiçbir metin okumamış" diyor ama sanırım en basitinden anıtkabir’e hiç gitmemiş. gitse oradaki binlerce kitabı görür, bir çoğunun fransızca olduğunu ve not alarak okuduğunu görür.

işte yukarıda tanımladığım bir kişi hakkında ben kişilik haklarına zarar vermeden yorum yapamıyorum. o yüzden sustum.
nys
kendisi zevk için aramızda katılmış, orgazmını inanmadığı şeyleri yazarak gerçekleştirmektedir. ben hala sevmekteyim kendilerini. 3 sayısından dolayı !
independence
#1021770

kendisini sozlugun yeni troll’u olarak goruyorum. uzun zamandir yoktu boylesi, iyi oldu.

not: umarim cidden troll’dur de yazdiklari gercek fikirleri degildir, aksi taktirde cidden cok aci bir durum.
elma sekeriiii
bilmiyordur belki. katil olmakla devrimci olmak farklı şeydir.
biri "yaşasın özerklik yaşasın ... milleti yaşasın top tüfek" derken bir diğeri "yaşasın bağımsız türkiye!" diye bağırır.

okusun bunu:


deniz gezmiş kimdir?

1965’ten sonra, türkiye’de gelişen gençlik hareketinin en önemli önderlerinden ve türkiye halk kurtuluş ordusu (thko)’nun kurucu ve yöneticilerinden deniz gezmiş, 1965’te türkiye işçi partisi (tip)’nin üsküdar ilçe başkanlığına üye oldu. ilk kez 31 ağustos 1966’da ankara’dan istanbul’a yürüyen çorum belediyesi temizlik işçilerinin taksim anıtı’na çelenk koymaları sırasında işçileri destekleyen ve türk-iş yöneticilerini protesto eden gösteri sırasında gözaltına alındı. 7 kasım 1966’da istanbul üniversitesi hukuk fakültesine girdi. ardından 19 ocak 1967’de türkiye milli talebe federasyonu (tmtf) binasının yedd-i emine verilmesi sırasında çıkan olaylarda yakalandı ve bir gün sonra iki arkadaşıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 22 kasım 1967’de öğrenci örgütlerinin düzenlediği kıbrıs mitingi sırasında aşık ihsani ile birlikte abd bayrağını yaktıkları gerekçesi ile gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan deniz gezmiş, hukuk fakültesi’nde birlikte okuduğu arkadaşlarıyla birlikte 30 ocak 1968’de devrimci hukukçular örgütünü kurdu. 7 mart 1968’de iü fen fakültesi konferans salonunda düzenlen toplantıda konuşma yapan devlet bakanı seyfi öztürk’ü protesto ettiği için tutuklandı. 2 mayıs’a kadar tutuklu kalan gezmiş, 30 mayıs’ta 6. filo’yu protesto ettiği için yargılandı ve beraat etti. öğrenci eylemleri içinde etkinliği giderek artan deniz gezmiş, 12 haziran 1968’de istanbul üniversitesi’nin işgal edilmesinde önderlik etti. işgal konseyi adına iü senatosu ile baltalimanı’nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı; öğrenci haklarının elde edilip işgalin sona erdirilmesinde etkili oldu. işgalden kısa bir süre sonra istanbul’a gelen 6. filo’yu protesto eylemlerinde yer alan gezmiş, 30 temmuz’da bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 eylül’de serbest bırakıldı. bütün bu olaylardan sonra öğrenci hareketinin efsanevi lideri haline geldi.
6. filo eyleminden sonra denizden çıkarılan amerikan askerleri.

tip içinde yoğunlaşarak, ayrılıklara ve tartışmalara yol açan ideolojik sorunlarda milli demokratik devrim (mdd) görüşünü benimseyen deniz gezmiş, bu görüşün özellikle devrimci öğrenciler arasında yayılmasında etkili oldu. ekim 1968’de eylemlerde birlikte olduğu cihan alptekin, mustafa ilker gürkan, mustafa lütfi kıyıcı, devran seymen, cevat ercişli, m. mehdi beşpınar, selahattin okur, saim kurul ve ömer erim süerkan’la birlikte devrimci öğrenci birliği (döb)’ni kurdu. 1 kasım 1968’de tmgt (türkiye milli gençlik teşkilatı) , aütb, odtüöb ve döb’ün başlattığı samsun’dan ankara’ya mustafa kemal yürüyüşü’nü düzenledi.
mustafa kemal yürüyüşü posteri.

ardından 28 kasım 1968’de abd büyükelçisi kommer’in gelişi sırasında yeşilköy havaalanı’nda düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle tutuklandı ve bir süre sonra serbest bırakıldı.

istanbul üniversitesi’nde sağcı güçlerin 16 mart 1969’da girişmiş olduğu hareketlere öğrenci kitlesiyle birlikte karşı koyan gezmiş, bu eylemi gerekçe gösterilerek 19 mart’ta yeniden tutuklanarak 3 nisan’a kadar hapis yattı. ardından 31 mayıs 1969’da iü hukuk fakültesi öğrencilerinin, reform tasarısının gerçekleşmemesini protesto için giriştikleri işgale önderlik etti. üniversitenin kapatılıp, polise teslim edilmesi nedeniyle çıkan çatışmalarda yaralandı. hakkında gıyabi tutuklama kararı olmasına rağmen hastaneden kaçan gezmiş, haziran’ın sonunda filistin’e gitti. filistin’e gitmeden önce 23 haziran 1969’da tmgt’nin topladığı 1. devrimci milliyetçi gençlik kurultayı’na kendisi gibi haklarında tutuklama kararı olan fkf genel başkanı yusuf küpeli ile birlikte bir mücadele programı gönderdi. eylül’e kadar filistin’de gerilla kamplarında kalan deniz gezmiş, 1 eylül 1969’da, 10 haziran’da "üniversiteyi işgal" ettiği gerekçesiyle hukuk fakültesi’nden ihraç edildi. hakkında tutuklama kararının olduğu bu dönemde gazetecilere gizlendiği yerden demeçler verdi. 23 eylül 1969’da hukuk fakültesi’nde olduğu sırada haber verilen polislerin de fakülteye gelmesi üzerine teslim olan gezmiş, 25 kasım’da serbest bırakıldı. ancak yıldız devlet ve mühendislik akademisi’nde battal mehetoğlu’nun sağcılar tarafından öldürülmesinden sonra okulda yapılan aramada, ele geçirilen dürbünlü bir tüfeğin gezmiş’e ait olduğu öne sürülerek hakkında yeniden tutuklama kararı alındı. 20 aralık 1969’da yakalanan gezmiş, kendisiyle birlikte tutuklanan cihan alptekin’le birlikte 18 eylül 1970’e kadar tutuklu kaldı. bundan sonra öğrenci eylemlerinden uzaklaşarak, mücadelesini değişik alanlarda sürdürdü. sinan cemgil ve hüseyin inan’la birlikte thko’yu kurdu. 11 ocak 1971’de thko adına ankara iş bankası emek şubesi’nin soygununu gerçekleştirenler arasında yeraldı. 4 mart 1971’de dört abd’li erin balgat’taki tuslog tesisleri’nden kaçırılması eyleminde de bulundu. kaçırılan erler daha sonra serbest bırakıldılar.
yakalanışı ve idamı [değiştir]
hürriyet gazetesinin 6 mayıs 1972 tarihli yıldırım baş sayfasında bulunan idam haberi
hürriyet gazetesinin 16 mart 1971 tarihli baskısı

12 mart darbesinin ilk günlerinden sonra yusuf aslan ile birlikte sivas’a gitmekteyken motosikletleri bozuldu. bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada aslan ile birbirlerini kaybettiler. aslan o esnada elmalı’da iken, gezmiş ise 16 mart 1971 salı günü sivas’ın gemerek ilçesinde etrafı sarılarak yakalandı ve kayseri’ye getirildi.[kaynak belirtilmeli] buradan ankara’ya zamanın içişleri bakanı haldun menteşeoğlu’nun makamına götürüldü.[kaynak belirtilmeli] gezmiş’in anlatımına göre olay şöyle gerçekleşti:

(bakan)çok keyifliydi. ayaktaydı. odası, sabahın sekizinde gazetecilerle dolu. ben hep başımı dik tutmaya, canlı, dipdiri görünmeye çalışıyorum. nasıl bitkinim oysa, ayaklarımı zor sürüyorum. ayakta duracak gücüm kalmamış. ama belli etmiyorum. “geçmiş olsun,” dedi gülerek içişleri bakanı. suratına baktım pis pis. hiçbir karşılık vermedim. gazetecilere döndü: “şu pejmürde kılıklı adam, halk kurtuluş ordusu’nun kahramanıymış.” “beğenemedin mi? tabii kahramanıyım, türkiye halk kurtuluş ordusu’nun savaşçısıyım.” “nereye gidiyordun?” “devrime.” haritayı gösteriyor duvarda, sivas’ı gösteriyor: “buradan mı gidilir devrime?” “senin kafan almaz böyle şeyleri.” “türkiye’de bir tek ordu vardır, o da türkiye cumhuriyeti’nin ordusudur.” “onun için demirel ve senin gibiler hemen istifayı bastınız.” sinirlendi. üzerine bir adım attım. geriledi. şaşırdı. dehşetli bir panik havası içinde, elini sallayarak ve kekeleyerek: “gö-gö-götürün bunu” dedi. sürükleyerek çıkardılar beni odadan. “göstereceğiz sana da, senin gibilere de, amerikanın güvenilir köpekleri!” diye bağırdım kapıdan çıkarılırken. gazetecilerin yüzünde büyük bir şaşkınlık vardı.

mahkemesi 16 temmuz 1971 günü altındağ veteriner okulu binası’nda tuğgeneral ali elverdi başkanlığında baki tuğ savcılığında ankara sıkıyönetim komutanlığı 1 no’lu mahkemesi’nde başladı ve 9 ekim 1971 günü bitti. deniz ve arkadaşları 16 temmuz 1971’de başlayan thko-1 davası’nda tck’nin 146.maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle, 9 ekim 1971’de 146/1 idam cezasına çarptırıldı.

idam cezaları o zamanlar senato tarafından onaylanmak zorundaydı. ismet inönü "siyasi suçlar idamla cezalandırılmamalıdır" diyerek bülent ecevit ile birlikte red oyu kullanır. ap genel başkanı süleyman demirel ise infazdan yana oy kullanır. olaydan 15 yıl sonra, süleyman demirel bir gazeteciye verdiği demeçte idamlar için: soğuk savaşın talihsiz olaylarından biri yorumu yapar.mahkumların özür dilemesi istenir. hiçbiri yaptıklarından özür dilemez. cumhurbaşkanı cevdet sunay ise idamları onaylar.[1]

idam edilmeden önce alman der spiegel dergisinde çıkan son yazısında "yaşasın tam bağımsız türkiye! yaşasın marksizm-leninizm. yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği! yaşasın işçiler, köylüler! kahrolsun emperyalizm!" dediği belirtildi.[2] idama tanık olan avukatı halit çelenk’e göre ise son sözleri "yaşasın tam bağımsız türkiye. yaşasın marksizm-leninizm’in yüce ideolojisi. yaşasın türk ve kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi. kahrolsun emperyalizm. yaşasın işçiler, köylüler" olmuştur.[3]

yusuf aslan ve hüseyin inan ile birlikte 6 mayıs 1972 tarihinde, gece 1:00-3:00 arası, ankara merkez kapalı cezaevi’nde asılarak idam edildi. deniz gezmiş ve arkadaşlarının 1969’da öldürülen taylan özgür’ün yanına gömülme isteği, yerine getirilmez ve apar topar gömülür. idamından sonra bayraklaşarak devrim mücadelesinin çok önemli bir sembolü oldu; bir çok sol örgüt başka konularda fikir ayrılıkları olmasına rağmen mutabık kaldıkları nadir konulardan birisi deniz gezmiş’in devrim önderliğidir.[4]

independence
#1021755

deniz gezmi$ ve arkada$lari hakkinda daha fazla bilgi sahibi olmasini, daha cok ara$tirmasini ve daha cok okumasini $iddetle oneriyorum kendisine. bugun en sagcisi bile deniz gezmi$ ve arkada$larinin ardindan gozya$i dokerken bu fikirlerin halen hayatini devam ettirebiliyor olmasi cidden urkutucu. bol bol ara$tirmak bol bol okumak lazim.zira bugun deniz gezmi$’i terorist ilan eden, yarin kenan evren’i de halk kahramani ilan eder. etmesin diye soylyorum.
nys
#1021755 yazdığı entryle kemalistlerin adınıda terorist çıkaracak yazardır.

kızıyorum, çoookkk kızıyorum bak !
isyankarmuhabir
#1021755 sebebiyle anladıgım kadarıyla, hernekadar kendisi benimsememiş olsada fikir özgürlüğü kavramı nedeniyle sözlükte bulunmasının bir sakıncası olmadığını düşündüğüm bilgiç.
soyledim gitti
13. basamağında ayin de kullanılan kedinin kesildiğinden şüphelendiğim merdiven.


edit: #1021755 hislerimde yanılmamışım. fikirleri yüzünden asılan bir genç için bu cümleyi kurabilmesi kanı donduruyor.
nys
yeni bilgicimiz.

3 sayısını çocukluğumda ’’allah’ın hakkı üçtür’’ diye bizi kandırıp bunu benimsememizle beraber sevmeye başlamıştım. günahlarımı, sevaplarımı hep 3 kere tekrarladım. 3 yüzünden 1 de sevilir. bu yüzden sizi severiz .

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol