yil donumu bugun. bugunleri anmak bir ihtimal ileride ayni hatalara du$memizi engelleyebilir.
yeri gelmi$ken buradan anayasaya ekledigi maddeler sayesinde yargilanamayan, $u siralar evinde olumun soluk resmini yapan sevgili ressamimiz kenan evren pa$ayi aniyorum.
12 eylül
türk milleti için o an bayram olan olay.
kardeş kardeşi öldürmekten bıkmış olsa da türkiye’de kan davası haline bürünmüş olaydan bir türlü el-etek çekilemiyordu. onlar vurdu öyleyse biz de... biz de vurmalıyız. onlar komunist diye vuruyoruz, onlar faşist diye vuruyoruz.
derken biri geldi, ordudanmış, o da hepsini onlar anarşist diye tuttu içeri tıktı. sokakta büyük ve günler süren sessizlik ama gazetelerde bayram havası. yazarların, gazetecilerin; "yaşasın evren paşa" içerikli köşe yazıları...
o an için bu gerçekten türkiye cumhuriyetinin ikinci kurtuluşu olmuştu. sokaklar artık cesetlerle dolup dolup taşmıyordu. hapishaler ise biraz kalabalıklaş mıydı ne?
yaşasın evren paşa!!!
evren paşa bu alkışlar eşliğinde sahneye çıktı. suçluları, hangi suçu olursa olsun, sağdan soldan asa asa geçti ve kendini ve milletini savundu; "asmayalım da besleyelim mi?"
evet sokaklar cesetlerle dolup dolup taşmadı ama ekmek kuyruğu gibi idam sehpası kuyruğu oluştu cezaevi bahçelerinde.
olan o kadar olaydan sonra bu darbe gereksizdi demek için kör olmak gerekiyor
sonra evren paşa yaşadıkça yaşatmadı. sağcıları, solcu polislere, solcuları sağcı polislere sorgulattı, evet. bu da daha fazla suçsuzun suçlu görünmesine sebep oldu. binlerce insan, aklını, ailesini ve evini darbeden önce kaybetmişse, bir o kadarı da darbeden sonra kaybetti.
herkes gördü ki, ülkede tepeden bir elin inmesi gerekiyormuş ama o el daha fazla orada kalmamalıymış. önceki acılar sonradan da yaşanmışsa, bu o elin tepeden inmesinden değil, o elin indiği yerde uzun süreli kalmasından olmuştur.
kenan evrenin bir de "ne dediler" isimli kitabı mevcuttur. bu kitapta, darbe sırasında alkış tutan gazetecilerin, sıkıyönetimden sonra kenan evrene yönelik suçlamalarını konu edinmiş, iyi bir çalışmadır.
kardeş kardeşi öldürmekten bıkmış olsa da türkiye’de kan davası haline bürünmüş olaydan bir türlü el-etek çekilemiyordu. onlar vurdu öyleyse biz de... biz de vurmalıyız. onlar komunist diye vuruyoruz, onlar faşist diye vuruyoruz.
derken biri geldi, ordudanmış, o da hepsini onlar anarşist diye tuttu içeri tıktı. sokakta büyük ve günler süren sessizlik ama gazetelerde bayram havası. yazarların, gazetecilerin; "yaşasın evren paşa" içerikli köşe yazıları...
o an için bu gerçekten türkiye cumhuriyetinin ikinci kurtuluşu olmuştu. sokaklar artık cesetlerle dolup dolup taşmıyordu. hapishaler ise biraz kalabalıklaş mıydı ne?
yaşasın evren paşa!!!
evren paşa bu alkışlar eşliğinde sahneye çıktı. suçluları, hangi suçu olursa olsun, sağdan soldan asa asa geçti ve kendini ve milletini savundu; "asmayalım da besleyelim mi?"
evet sokaklar cesetlerle dolup dolup taşmadı ama ekmek kuyruğu gibi idam sehpası kuyruğu oluştu cezaevi bahçelerinde.
olan o kadar olaydan sonra bu darbe gereksizdi demek için kör olmak gerekiyor
sonra evren paşa yaşadıkça yaşatmadı. sağcıları, solcu polislere, solcuları sağcı polislere sorgulattı, evet. bu da daha fazla suçsuzun suçlu görünmesine sebep oldu. binlerce insan, aklını, ailesini ve evini darbeden önce kaybetmişse, bir o kadarı da darbeden sonra kaybetti.
herkes gördü ki, ülkede tepeden bir elin inmesi gerekiyormuş ama o el daha fazla orada kalmamalıymış. önceki acılar sonradan da yaşanmışsa, bu o elin tepeden inmesinden değil, o elin indiği yerde uzun süreli kalmasından olmuştur.
kenan evrenin bir de "ne dediler" isimli kitabı mevcuttur. bu kitapta, darbe sırasında alkış tutan gazetecilerin, sıkıyönetimden sonra kenan evrene yönelik suçlamalarını konu edinmiş, iyi bir çalışmadır.
yılın bu en güzel mevsiminde,yılın bu en güzel ayında canımızı sıkan tek gündür belkide.
hüzünle anılır her sene.
(bkz: keşke olmasa dediklerimiz)
hüzünle anılır her sene.
(bkz: keşke olmasa dediklerimiz)
kenan evrenin inadina hala hayatta oldugu bir 12 eylul daha. allah bu adamin canini almiyor ya, yemin ederim var bir plani.
buruktur bu gün. ba$ka bir kelime gelmiyor aklıma.
meteorolojinin .ıçtığı gündür.evet.
buyrun bakın;
http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=26367&p=1&rid=2
http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=26367&p=1&rid=2
2010 anayasa değişikliğine dair yapılacak olan referandum tarihi.
her $ey $u konu$ma ile ba$ladi;
http://www.bilgitube.net/videos/25/12-eylul-baslangici.html
http://www.bilgitube.net/videos/25/12-eylul-baslangici.html
(bkz: her şey bir götle başladı)
bu tarihte yapilan askeri darbe, ankara cumhuriyet savcisi murat demir tarafindan soru$turulmaya ba$lanmi$. murat demirin soru$turmayi sene sonuna kadar bitirmesi bekleniyor. bu soru$turma kapsaminda hem kenan evrenin hem de o donemdeki silah arkada$larinin ifadesi alinacakmi$;
http://www.ntvmsnbc.com/id/25201191/
http://www.ntvmsnbc.com/id/25201191/
(bkz: şahların labirenti)
darbenin bugun yildonumu ve kenan evren halen daha hayatta ustelik serbest.
(bkz: 12 eylül davası)
ve o lanet darbenin bir yildonumu daha. ustelik darbeyi gercekle$tiren hala hayatta ve hala aramizda dola$iyor!
yanli$im yoksa bugun 33. yildonumu. kenan evren $a$ilacak $ekilde hala hayatta.
bugün hala etkisi devam eden "siyasetsizleştirme" politikalarının doğduğu günler. (bkz: depolitizasyon)
bugun de yil donumu, tipki gecen sene ve onceki sene oldugu gibi.
o gunle bugunun tek farki o gun darbeyi yapanlar belliydi, bugun demokrasi yine sinifta kaldi ama kimin eli kimin cebinde belli degil.
o gunle bugunun tek farki o gun darbeyi yapanlar belliydi, bugun demokrasi yine sinifta kaldi ama kimin eli kimin cebinde belli degil.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?