confessions

x

- Yazar -

  1. toplam entry 870
  2. takipçi 1
  3. puan 19404

cip kullanan baş örtülü kadınlar

x
jeep kullanan başörtüsüz kadınlar neden tartışılmıyor da başı örtülü kadınlar tartışılıyor ? başörtüsüne olan kin nefret neden bu kadar fazla bu sözlükte ?

hummer kullanan mankenler sosyeteler neden tartışılmıyor? yada porshe kullanan ferrari kullanan kadınlar neden tartışılmıyor?
daha fazla para için vücudunu satan insanlar neden tartışılmıyor?

elalemin başörtüsü bizimi gerdi arkadaşlar ?

unutmayın ki uluönderimiz atatürk’ünde eşi ve annesi başıörtülüydü.

www engelleyen net

x
msn kişi listenizdeki elemanlardan hangisinin sizi engellediğini veya sildiğini göstermeye amaçlayan web sitesi. bunun için zaten herhangi bir yamaya ekstra ihtiyaç yokki. seçeneklerden gizliliğe girip zaten öğrenilebilir kimin engellediği kimin sildiği.

gereksiz bir site. internet dünyası giderek çöplüğe dönüşüyor.

17 ağustos 1999 marmara depremi

x
tarih 17 ağustos 1999 saat 03:02. 45 saniyelik bir sallantının ardından herkez dışarıya kaçtı her ne kadar ben dışarı kaçamasamda. bu kadar öküz birimiyim ki 7.4 büyüklüğündeki bir deprem bile uykumdan uyandıramadı beni. ne odamın kırılan camları, nede depremin o insanın tüylerini diken diken eden sesi, hiçbiri etkiledi olamadı beni uyandırmakta. ya uyanamasaydım diye sordum kendime. fakat cevabını alamadım.

2007-1999 eşittir 8 yıl. aradan 8 yıl geçmiş. kocaeli hala depremin anılarını yaşamakta. insanlar hala izlerini anımsamakta. peki akıllandık mı? tabiki hayır. 1999 yılında insanoğlunun denizden aldığı sahili, plajları; tabiat ana yani deniz tekrar insanoğlundan geri aldı. sahil kesimi %60 oranında yıkıldı denize karıştı. peki biz ne yaptık? büyüklerimiz naptı? denizin bizden aldığını tekrar biz denizden aldık.denizi toprakla beton atıklarla doldurup tekrar ev yaptık villa yaptık ne için? daha fazla para için.

sırasıyla gidelim. biz denizden parça aldık, 1999 yılında deniz bizden geri aldı. yıl 2007; biz gene denizden aldık. biz aldık deniz aldı, deniz aldı biz aldık peki şimdi sıra kimde? tabiki denizde. allah korusun şimdiki olası bir depremde tekrar deniz affetmeyecek ve bizim ondan aldığımızı tekrar geri alacak. taaki insanoğlu akıllanana kadar. bu süreç böyle devam edecek. biz çimentodan, demirden çalacağız, yaptığımız bina bize hesap sorarcasına yıkılacak. kaybettiğin insanlara mı üzülürsün yoksa binayı yapmak için harcadığın zamana mı emeğe mi?

peki biz neden akıllanmıyoruz ?

ankara daki su kesintileri

x
ankaradaki su kesintilerinin tek sebebi melih gökçek yada tayyip erdoğan değildir. bunun tek sorumlusu bunca senedir devlet işlerinde bakanlıkların bazı konularda özellikle büyük projelerde kararı büyükşehir belediyelerine vermemesidir. burdaki halkın melih gökçeki yada tayyip erdoğanı suçlaması son derece yanlış bir harekettir. bu ülkede bürokrasi var ama bazen yanlış olarak işliyor.

hafızamızı iyi kurcalayalım. bilenler tabiki kurcalasın, bilip bilmeden entry sıçanlar değil. bir kerede olsun şu sözlüğe doğru birşeyler yazalım ya. bundan 7-8 sene önce ankaraya bir baraj kurulması gündemdeydi. bunların araştırması, kaynakları, planı vs.. herşeyi hesaplandı ama bu gibi projelerin büyükşehir belediyelerine verilmemesi ve onay alınması gerekli olduğu için dilekçe ile enerji ve tabii kaynaklar bakanlığına başvuru yapıldı. projeler her zamanki gibi oyalandıkça oyalandı ve küflenip rafa kalktı. fakat bu engel ortadan kalksa aski nin bunu karşılayacak kadar maddi olanağı vardı ve 2 yılda bu baraj tamamlanacaktı. ankara halkıda bu su sıkıntısını çekmeyecekti.

burda melih gökçeğe yada tayyip erdoğana kızanlar, hakaret edenler neden bu projelerin suya düşmesine kızmıyor? neden gerçekleri görmemezlikten geliyor? kocaeli büyükşehir belediyesi bile, o zaman sefa sirmen başkandı,yuvacık barajını yaptırmak için onca ay uğraştı çabaladı ve en sonunda yolsuzluklar karışsa bile bu baraj tamamlandı ve şimdi şükür ki su kesintisi yaşamıyoruz. şimdi ise yuvacık barajı ile sapanca gölü kanal ile birleştirilerek daha verimli hale getirilmeye çalışılıyor. eleştirdiğiniz akp hükümeti neden kocaeli büyükşehir belediyesinin baraj ile sapanca gölünü birleştirmek için giriştiği projeyi rafa kaldırmak yerine destek veriyor? neden şimdi kızılırmak projesini küf tutturup rafa kaldırmak yerine destek verip projeyi faaliyete geçirdi? bunları birbirimize hiç değilse vicdanımıza sormamız gerekir tabi bir nebze olsun vicdanımız varsa.

ankara nın baraj projesinin suya düştüğü zamanlarda akp hükümeti yoktu. kocaeli yuvacık barajının yapımında da akp hükümeti yoktu. hafızanızı kurcalarsanız yuvacık barajının nasıl yapıldığını ve ankaradaki baraj projesinin neden faaliyete geçmediğini anlayabilirsiniz. birazcık beyninizi kullanmanız yetecektir bunun cevabını almak için.

bilindiği gibi son zamanlarda kızılırmak ın suyunun ankaraya getirilmesi için çalışılıyor. ve buda 8 ay gibi bir sürede tamamlanacaktır. bu proje neden rafa kaldırılmadı? çünkü 7-8 sene önceki hükümet ile şimdiki hükümet farklı. ankara halkının allah a dua etmekten başka yapacak bişeyi yoktur. yağmuru melih gökçek yada tayyip erdoğan yağdıracak değildir.

burada yazanları belkide birçok ankaralı bilmemektedir. sözlüğümüzde de ankaralı bilgiç arkadaşlarımız var. bu yazdıklarımı kaçı biliyor? yada bildikleri halde neden asıl kaynağı olan birimler yerine melih gökçeği yada tayyip erdoğanı suçluyor? ben kocaelili olduğum halde ankara ve daha birçok ilimizin meselelerini biliyorum neden? çünkü bazı insanlar gibi herşeye önyargılı bakmıyorum, çünkü bazıları gibi "ha akpli mi doğruda olsa yanlışda olsa vur öldür hakaret et parçala hakkını ye gerçekleri görmezden gel çünkü onlar yobaz şeriatçı devleti bölecekler" vs.. vs.. sıçma mantığı ile yaşamıyorum.

başlığa bakıyoruz ankaradaki su kesintileri. ya birli araştıralım, öğrenelim sonra sıçalım entry ne yazacaksak. neden kesikler yaşanıyor? neden su yok? neden kesiliyor bu yaşam kaynağı? su kaynağı yok barajlar kurudu tamam, bu doğru bir düşünce. peki neden kurudu? neden yağmur yağmıyor? küresel ısınma var. ha tamam buda doğru bir yaklaşım. küresel ısınmanın kaynağı kim? melik gökçek mi recep tayyip erdoğan mı? cevapsız. cevap bulamıyoruz ve ikisine birden hakaretler edip saldırmaya devam ediyoruz. ne kadar saçma bir haraket dimi? hiç şunu sormuyoruz kendimize;

ya arkadaşım bu su kıtlığı önceki senelerden belliymiş, belediye ne gibi çalışmalar yapmış, neler düşünmüş, düşündükleri neden faaliyete geçmemiş? faaliyete geçmesine kim izin vermemiş? belediye mi yoksa bakanlıklar mı? bu soruları bir kendinize sorun.

zaman gazetesi

x
bir iki kez elime alıp okumuştum. enteresan bir gazete, tasarımı hoş ve bu tasarımla yılın tasarım ödülüne layık görülen ilk ve tek türk gazetesidir.

fethullah hoca cıların gazetesi olarak bilinir. görünen köy klavuz istemez fakat okunduğu zaman içinde farklı ideolojileri barındıran, her türlü kaleme yer veren ender gazetelerden birisidir, abone sayıları yüksektir. genelde sağ görüşlü insanlar tarafından alınıp okunur. adamların ideolojileri bu olsa gerek ki baya bi satmaktadır fakat cumhuriyet gazetesi bunun aksine batma tehlikesi ile yüz yüzedir. ideolojileri arada sırada sorgulamak gerekir. görünmek için değil savunmak için ideolojilere sahip olmak gerekir.

edit: dakika 1 gol 1 eksi oy almasa şaşardım zaten.
(bkz: gerçekler acıdır)

yaran fıkralar

x
bir adamla karısı hayvanat bahçesini gezerken çiftlik hayvanlarının bulunduğu bölüme gelmişler ve bir çitin önünde durmuşlar. çitin üstündeyse ’’bu boğa geçen sene tam 50 kez çiftleşti’’ yazıyormuş. kadın bunu okuduktan sonra kocasına dönerek;
- ’’bu boğadan öğrenecek şeylerin olmalı’’ demiş.
adamın siniri bozulmuş ama ses çıkarmamış. bir başka çite gelmişler ve;
- ’’bu boğa geçen sene 100 kez çiftleşti!’’.
kadın kocasına dönerek;
- ’’deminkini boşver asıl bunu örnek almalısın kendine’’ demiş.
adam yine sesini çıkarmamış. bir sonraki çitte ise;
- ’’bu boğa geçen sene tam 365 kere çiftleşti!!!’’.
kadın kocasına dönerek;
- ’’çüşş!!! bir yıl boyunca hergün çiftleşmiş. asıl bu boğayı kendine idol olarak seçmelisin!’’ demiş.
adam artık dayanamamış;
- ’’peki karıcım ama bi sor bakalım, arkadaş hep aynı inekle’mi çiftleşmiş?’’..

bir kadının en seksi oldugu an

x
kadın her zaman seksidir, her daim karşısındaki erkeği baştan çıkartabilir lakin bunu nasıl yapacağını bilmesi gerekmektedir. kadının erkeğe karşı en güçlü silahı seksiliğidir. zaten biz erkeklerde hep buna yeniliyoruz ya neyse.
12 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol