ateş balığı avlamak için kullanılan ve içinde ateş yakılan kayık.
savaşta en ilerideki birliklerin ellerindeki silahlarla ateş açabilecekleri hat.
eski çağlarda düşman gemilerini yakmak için özel bir biçimde yapılmış, içi yakıcı maddelerle dolu gemi.
bir konuda art arda birbirini tutmayan kararlar almak.
(bkz: kara tahta)
okullarda dışarı çıkan çocuğun dönüp dönmediğinin anlaşılması için girip çıkarken işaretlenen tahta.
(bkz: ütü masası)
üzerinde ölünün yıkanması için kullanılan uzun masa.
yerde yemek yeneceği zaman üzerine sofra takımı konan alçak masa.
ölçeğe tepeleme doldurulan tahılın doruğunu almakta kullanılan tahta.
mecaz anlamda: daha iyi bir duruma yükselmek için kendisinden yararlanılan kişi, olay veya durum.
araçtan atlamalarda, üzerine hızla basarak yükselme hızı kazanılan yaylı veya esnek tahtadan eğik yüzeyli araç.
üzerinde satranç oynanan altmış dört kareli tahta vb. yüzey.
biçilen tomruğun tahtalarından en dışta kalan parçası.
(bkz: göğüs kemiği)
(bkz: duyurumluk)
üzerinde hamur açılan, tekerlek biçiminde ve kısa ayaklı masa, yastağaç.
mandolin, gitar, keman, ut vb. telli çalgılarda tellerin gerili bulunduğu gövde bölümü, çalgının göğsü.
(bkz: göğüs kemiği)
ekmeklik hamurun fırına sürülmek üzere hazırlandığı ve üzerine konulduğu uzun tahta.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?