bir noktadan geçen ve bir düzlem içinde bulunan ışınlar veya doğrular grubu veya ışıklandırılmış bir yüzeyin bir çok noktasından gelerek tek bir noktadan ve merkezden geçen, bir çiçek demeti. diğer tanımla, ucu sivriltilmiş bir kalem veya karanlıkta yakılan bir el fenerinin yayınladığı ışığın meydana getirdiği şekle benzeyen, arazi yüzeyindeki cisim ve objelerin görüntülerinin alınmasında etkili olan ışık topluluğu.
uzaktan algılama çalışmalarında görüntülerin kaydedilmesinde büyük önem taşıyan ve anlamlı olan, ışık şiddeti ve yoğunluğunun değişimi.
yalnız kıyılar başlıca akarsular, il ve sınırları gösteren, böylece üzerine türlü bilgilerin işlenmesi için bol yer bırakılmış harita.
gözlem ve değerlendirme aşamalarında uyduların algılanması için noktanın ufuk düzlemine göre tanımlı yükseklik açısı.
yörüngesi üzerinde hareket eden bir uydunun yörünge düzleminin dünya yüzeyi üzerindeki izdüşümü veya uydu yörüngesinin arazideki izi.
uydu verilerinin toplanması için tanımlanmış zaman aralığı.
iki ya da daha fazla istasyonun açısal ilişkisinin bu istasyonlardan yapılan eş zamanlı yerey uydusu gözlemleri ile belirlenmesi.
birbirlerine olan bağıl açısal konumları iki ya da daha fazla noktada eş zamanlı yerey uydularının gözlenmesi ile belirlenen nirengi istasyonları.
jeodezik bilgiler için yerey uydu gözlemlerini kullanan disiplin.
bir uydunun yörüngesini belirlemek için kurulan radar veya radyo istasyon ağı veya hattı.
yörünge uydularından sinyal almak için kurulan izleme istasyonları.
navstar global konumlama sisteminin 4 uydusundan gelen sinyallerle bir noktanın konumlanması (kestirilmesi).
noktanın konumuna bağlı olarak gözlenen uyduların sayı ve gözlem zamanlarını miktarıyla birlikte gösteren diyagram.
yerey noktasının uydu gözlemi için engel teşkil eden doğal/yapay çevre unsurlarının gösterildiği kroki.
fotografik pozlama zamanı ile yıldız düzlemi üzerinde kaydolunan bir uydunun kuyruk gibi olan imgesi.
asıl olan bir başka cismin, bir gezegenin veya herhangi bir hava veya uzay platformunun etrafında dönerek ona eşlik eden, onu terketmeyen doğal ya da yapay cisim. yeryüzü ve uzayda farklı amaçlara hizmet eden çok farklı tür, yapı ve özelliklerde uydular mevcut olup, bunlara örnek olarak; pasif (etken) uydu, iletişim uydusu, yerey uydusu veya yer uydusu, ekvatoral uydu, jeodezik uydu, aysal uydu, navstar gps global konumlama uydu sistemi, donanma yön bulma uydu sistemi, pasif (edilgen) uydu, kutupsal (polar) uydu, eş zamanlı (senkronize) uydu sayılabilir.
üç boyutlu görmede, her iki gözün bakış yönünde bulunan ve aralarındaki uzaklığın değişmesiyle üç boyutlu model içinde derinliğine yürüyen, böylece modelin her noktasına uyarlandıkça o noktanın teğet (tatbik) düzlemine oranla yüksekliğini veren iki gerçek markanın stereoskopik kaynaşması ile elde edilen ölçü markası.
ışığının gezegenden gözlemciye varması için geçen zaman aralığında gezegenin yörüngesindeki devimi yüzünden görünen konumunda meydana gelen yerdeğiştirme.
ışığın yayılma anındaki hedef ve gözlemci arasındaki geometrik doğrultunun gözlem anındaki geometrik doğrultuya göre açısal yer değiştirmesi.
dünyanın ekvatoral pertürbasyonundaki diğer gezegenlerin etkisiyle oluşan ve ekliptik boyunca ekinoksların doğuya doğru hareketlerine neden olan genel presizyon bileşeni.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?