uzun zamandır kontrol etmediğim bir mail hesabıma girip, eskaza gördüğüm bir mail sayesinde zlank diye geçmişi hatırladığım ve anında girmeliyim dediğim sözlük. iğrenç bir tanım oldu ama tanıma ayrıca kasmaya üşendim. devamı daha içten olacak.
girmeden evvel bir bakar çıkarım diyordum, nereden bilebilirdim, duygulanacağımı, hisleneceğimi, ciddi anlamda özlediğimi fark edeceğimi. geçmişteki birkaç entrye baktım, orda burda azıcık dolaştım. yahu neden çekip gitmişim buralardan diye üzüldüm. mabetmiş burası. bize özel mabet. kendi olanın, kendinden olan... hala buralarda olması bile bir mükafattır benim için. bak yine duygulandım, devam edemiycim.
ey insanlar! bu gece uykum gelene kadar (ki akşam uyandığım için çok da geleceğini zannetmiyorum) kendimi bilgi sözlüğe adıyorum. gelsin entryler... hayri abi sen de demli bir çay yolla ordan, güneşi göreceğiz...
tek taraflı ancak doğru bir önerme. benim düşüncem ise evliliğin daha bir çok şeyi öldürdüğü yönünde. hatta evliliğin doğurduğu şeyler birkaç yeni insandan ibaret sadece. onun haricinde olan her şeyi öldürüyor fikrimce.
yönetmenliğini belma başın yaptığı harika film. oyuncular arasında belma başın anne ve babası rüştü baş ve sevinç baş, vahide gördüm, şeyma uzunlar bulunuyor.
flmin konusu:
başına buyruk bir kız çocuğu olan zefir, yaz tatilini anneannesiyle dedesinin doğu karadeniz dağlarındaki yayla evinde geçirmektedir. uzaklardaki annesinin gelip onu alacağı günün iple çekerken, zamanını anneannesiyle dedesinin gündelik işlerinin yükünü paylaşarak ve kırlarda dolaşarak geçirir. annesi sonunda beklenmedik bir anda çıkagelir. ne var ki zefiri almaya değil, her zamankinden daha uzun bir yolculuğa çıkmadan önce onunla vedalaşmaya gelmiştir. oysa zefir, bir daha ondan ne pahasına olursa olsun ayrılmamaya kararlıdır.
flmin konusu:
başına buyruk bir kız çocuğu olan zefir, yaz tatilini anneannesiyle dedesinin doğu karadeniz dağlarındaki yayla evinde geçirmektedir. uzaklardaki annesinin gelip onu alacağı günün iple çekerken, zamanını anneannesiyle dedesinin gündelik işlerinin yükünü paylaşarak ve kırlarda dolaşarak geçirir. annesi sonunda beklenmedik bir anda çıkagelir. ne var ki zefiri almaya değil, her zamankinden daha uzun bir yolculuğa çıkmadan önce onunla vedalaşmaya gelmiştir. oysa zefir, bir daha ondan ne pahasına olursa olsun ayrılmamaya kararlıdır.
acunun para kazanma manyaklığının bir diğer versiyonu. doymuyor efenim, durduramıyoruz.
o değil de; türkiyenin en çok ziyaret edilecek sitesi diye anlattığınız şey için tek söyleyebileceğim şey: (bkz: kafan güzelmiş güle güle kullan)
o değil de; türkiyenin en çok ziyaret edilecek sitesi diye anlattığınız şey için tek söyleyebileceğim şey: (bkz: kafan güzelmiş güle güle kullan)
(bkz: press)
90larda diyarbakırda yaşayan kürt gazetecileri anlattığı filminin ardından; 12 eylüldeki arka planda kalmış, çok bilinmeyen yahut unutulan bir idamın hikayesini anlatacağı bir film yapacağını söylemiştir.
press filmi yönetmeni.
(bkz: sedat yılmaz)
90’larda diyarbakır’daki kürt gazetecilerin yaşadıklarını konu alan sedat yılmaz filmi.
filmin özeti:
1990’ların ilk yarısında, bir avuç gazeteci diyarbakır’da yaşanan insan hakları ihlallerini dünyaya duyurmaya çalışmaktadır. 18 yaşındaki fırat her gün gazete bürosunu açar, ortalığı temizler, gazete dağıtımıyla uğraşır.
faysal, beş köylünün kaybolması olayını araştırırken bir çetenin izlerine rastlar. gazete bir yandan teknik olanaksızlarla uğraşmakta, bir yandan da yaptığı cesur haberler yüzünden çeşitli engelleme girişimleriyle karşılaşmaktadır. tehditlerin ve saldırıların artmasının ardından geceleri büroda kalıp nöbet tutmaya gönüllü olan fırat, gündüzleri de gazeteciliği öğrenmeye çalışmaktadır. gazetenin diyarbakır’da bayilere dağıtılmasının da engellenmesi üzerine, gazete ekibinin okurlara ulaşmak işin yepyeni yöntemler bulması gerekecektir.
filmin özeti:
1990’ların ilk yarısında, bir avuç gazeteci diyarbakır’da yaşanan insan hakları ihlallerini dünyaya duyurmaya çalışmaktadır. 18 yaşındaki fırat her gün gazete bürosunu açar, ortalığı temizler, gazete dağıtımıyla uğraşır.
faysal, beş köylünün kaybolması olayını araştırırken bir çetenin izlerine rastlar. gazete bir yandan teknik olanaksızlarla uğraşmakta, bir yandan da yaptığı cesur haberler yüzünden çeşitli engelleme girişimleriyle karşılaşmaktadır. tehditlerin ve saldırıların artmasının ardından geceleri büroda kalıp nöbet tutmaya gönüllü olan fırat, gündüzleri de gazeteciliği öğrenmeye çalışmaktadır. gazetenin diyarbakır’da bayilere dağıtılmasının da engellenmesi üzerine, gazete ekibinin okurlara ulaşmak işin yepyeni yöntemler bulması gerekecektir.
(bkz: lost çok bozdu)
yeni nesil edith piaf.
an itibariyle trt1 ekranlarında sayısını bilmediğimci kez yayınlanan film.
kimi zaman fazlasıyla saçma olurlar.
örnek vermek gerekirse;
bundan birkaç hafta önce gördüğüm rüyada kaplumbağa ve timsah karışımı bir hayvan vardı. böyle üstü kaplumbağa şeklinde ve sertliğinde ama genel şekil itibariyle tamamen orta büyüklükteki bir timsaha benziyor. efenim, bu ilginç yaratık bir o kadar da ilginçtir ki saadettin saran’ın evcil hayvanı oluyor. neyse acayiplik burada bitmedi; bu hayvanın karnını yarıp içine irili ufaklı bir sürü kaplumbağa koyuyor ve tekrar dikiyoruz. (amacı hiç sormayın, bi bilsem) bir süre sonra hayvanın vücudu olanlara bir anlam veremiyor olacak ki ishal oluyor. ama öyle böyle değil, durduramıyoruz, önünü alamıyoruz; sıçıyor. en son hatırladığım sahne ise; saadettin saran elinde hayvan, hastanenin içinde koşturuyor, bir yandan da hayvan; saldım çayıra mevlam kayıra edasında zıçıyor. işte ben tam da olması gereken o noktada uyanıyorum. akıl sağlığımın şimdilik iyi. evet.
örnek vermek gerekirse;
bundan birkaç hafta önce gördüğüm rüyada kaplumbağa ve timsah karışımı bir hayvan vardı. böyle üstü kaplumbağa şeklinde ve sertliğinde ama genel şekil itibariyle tamamen orta büyüklükteki bir timsaha benziyor. efenim, bu ilginç yaratık bir o kadar da ilginçtir ki saadettin saran’ın evcil hayvanı oluyor. neyse acayiplik burada bitmedi; bu hayvanın karnını yarıp içine irili ufaklı bir sürü kaplumbağa koyuyor ve tekrar dikiyoruz. (amacı hiç sormayın, bi bilsem) bir süre sonra hayvanın vücudu olanlara bir anlam veremiyor olacak ki ishal oluyor. ama öyle böyle değil, durduramıyoruz, önünü alamıyoruz; sıçıyor. en son hatırladığım sahne ise; saadettin saran elinde hayvan, hastanenin içinde koşturuyor, bir yandan da hayvan; saldım çayıra mevlam kayıra edasında zıçıyor. işte ben tam da olması gereken o noktada uyanıyorum. akıl sağlığımın şimdilik iyi. evet.
bugün bir kez daha gördüm.
#1001927
#1001927
#1001809
şahsıma ağır ithamlarda bulunmuş yazar.
büyükşehir çalışıyo toprağamm, büyükşehir çalışıyoo! zaten her şeyi de devletten beklememek lazım, ama illa bekleyeceksen de sabretmen lazım.
şahsıma ağır ithamlarda bulunmuş yazar.
büyükşehir çalışıyo toprağamm, büyükşehir çalışıyoo! zaten her şeyi de devletten beklememek lazım, ama illa bekleyeceksen de sabretmen lazım.
nickini sürekli tersten okumaya çalışıyorum.
viral reklamlar genelde çok para harcanmadan hazırlanıp, yine çok para harcanmadan geniş kitlelere ulaştırıldığı için kimilerince kıldır ama bunlar buna normalden daha fazla para harcamışlar sanki. değecek mi acaba.
adam sandlera benziyor biraz sanki.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?