hepimizhiciz

tkp öncülüğünde yarın kadıköy’de saat 12:00’da başlayacak olan mitingtir. bir de bildirileri vardır.

bildirinin içeriği şöyledir:

değerli dost

"akp’ye karşı harekete geçmenin zamanı gelmedi mi" sorusu ile bir süredir çok sık karşılaşıyoruz. işçi örgütlerinden, öğrencilerden, aydınlardan "yarın çok geç olur" değerlendirmesi geliyor. denecek bir şey yok: şimdi değilse ne zaman!

türkiye komünist partisi, yurtsever cephe örgütleriyle birlikte, akp’ye karşı mücadeleyi gündeminin ilk sırasına yazmış durumda. gerici, işbirlikçi, piyasacı adalet ve kalkınma partisi’ne karşı mücadele, sömürü düzenine ve emperyalizme karşı mücadeledir.

ve bu mücadele daha fazla ertelenemez.

tkp, çalışmalarını yoğunlaştırıyor. bu çalışmaya samimi, ilkeli bir biçimde katılabilecek kesimlerle görüşüyor. ama öncelikli olarak emekçi kitleler, öğrenciler, aydınlar arasında yaygın bir örgütlenme sürecine giriyor. hedef, şubat ayında akp nedeniyle toplumun önemli bir kesiminde ortaya çıkan karamsarlık, korku ve hatta paniği tersine çevirmek ve memlekete sahip çıkma iradesini hızla çoğaltmak.

bunu yapabilecek güçteyiz. sizle birlikte...

daha fazla ertelenemez diyorduk, şimdi hepimiz üzerimize düşen görevi yerine getirmeliyiz. bir ay boyunca yurt çapında toplantılar, etkinlikler düzenleyecek, çeşitli bildiri ve broşürler yayınlayacağız. akp tarafından patronların ve emperyalistlerin talimat ve yönlendirmesiyle hazırlanan anayasa tasarısının karşısına toplumcu anayasa ile çıkıyoruz. ek olarak, şubat ayının sonunda türkiye cumhuriyeti’nin nasıl bu hale geldiğine ilişkin bir kitap yayınlayacağız.

ancak akp yi istemiyoruz diyenlerin bunu göstermeleri ve istemeyenlerin sayısını artırmaları gerekiyor.

2 mart’ta istanbul’da büyük bir miting yapacak ve hep birlikte akp yi istemiyoruz diyeceğiz.

sesimizin daha gür çıkması için akp’ye karşı yürütülen çalışmalarımıza aktif olarak katılmak ister misiniz?

2 mart pazar günü kadıköy’de yapılacak mitinge katılır mısınız?

2 mart pazar günü kadıköy’de yapılacak mitinge katılması için bu mektubu ileteceğiniz başkaları var mı?

dostça...

kendisine dikkat etmeyip yataklara düşmüş, iyileşmeye çalışan dost.

telekomun çalışmalarını bir an önce bitirip, internet camiasına kaldığı yerden devam etmesini istediğimdir. özlediğimdir.

“disk’e bağlı limter-iş sendikası 27-28 şubat günleri grev yapacaklarını açıklamıştı. bu sabah saat 8:00 itibariyle başlayacak olan grev; patronların iş başı saatini 6,30’a çekmesiyle saat 6:00’da başlamıştı. yaklaşık 150 işçi oturma eylemi yaparak trafiği kapattı. polisin müdahalesi ile ortalık karıştı ve bütün işçiler gözaltına alındı. “

bu insanların tek suçu ekmek parası peşinde koşan mesai arkadaşlarının ölümlerinin ardından bir daha tekrarlanmamasını ve ölümün kendi başlarına gelmemesi için şartların düzeltilmesini istemek. bir de şu yönden bakmak lazım olaya:

birincisi: denetlenmeyen taşeron firmaların kalifiye olmayan elemanlar çalıştırması.
ikincisi: kalifiye teknik eleman yetiştiren "gemi yapı teknik ve meslek lisesi" okulunun kapatılması.
üçüncüsü: özelleştirme ile gelen yağmalama, sendikasızlaştırma çabaları.

velhasılkelam bilinçli ya da bilinçsiz yapılan haksızlıklar, ucuz işçi zihniyeti ile başlayan eğitimsizlik, sendikalaşmanın yetersizliği ile ölümlere ölüm katmış, ses getirdiğinde ise susturulmaya çalışılmış bir mekan tuzla tersaneleri.

kaldı ki dünya gemi inşa sanayinde çok önemli bir yere sahip olan bir bölgenin böylesi ölümlerle anılması iç burkucu.

türk doğaçlama tiyatrosunda alkış anlamına gelen argo sözcük.

iki anlamı vardır:

1-roma tiyatrosunda oyunları parasal ve yönetsel açıdan koruyanlara verilen ad.
2-oyunları denetleyip gosteri gunlerini ve daha baska kayıtları saptayanlara verilen ad.

anadolu’da köy oyunlarını yöneten kişiye verilen ad.

divan edebiyatında bir yapıtı tamamlamak için yazılan bölüme ya da yapıta verilen ad.

sanatçının istemeden, bilinçsiz olarak yaptığı kapalılıktır.

aslında te’kid olarak yazılır.

bir başka örneği için (bkz: te kid)

bir edebi eserde isteyerek ve bilinçli olarak yapılan kapalılıktır.
sanatçı, sözün anlamını hemen anlaşılmayacak şekilde kapalı tutarak, okuyucusunu düşündürmeyi amaçlar.

yaşanılan dönemin sanat anlayışı içinde olağanüstü bir eser yaratmaya denir.
örneğin fuzuli’nin leyla ve mecnun’u, şeyh galip’in hüsn ü aşk’ı birer ibda kabul edilir.
ibda eser verebilenlere mübdi, ibdakâr, eserleri de bedia olarak adlandırılır.

sözlü ya da yazılı anlatımda konu dışına çıkalarak, konuyla ilgisi bulunmayan sözler söyleme.

(bkz: hicviye)

kişilerin veya toplumun kötü yönlerini, kusurlarını, gülünç durumlarını alaylı bir dille ortaya koyan manzum yazılar.
methiye’nin tersi kabul edilir. yergi de denen hicviye halk edebiyatında taşlama adını alır.
hicviyelerde mübalağalı üslûp kullanılır. hicvedilen kişi şahsiyetinin gerçek yönleriyle ilgisi olmayan yergi ve sövgülerle aşağılanır.

bir kimsenin kendi hayatı ile birlikte, yaşadığı devrede gördüğü veya duyduğu olayları anlattığı yazılardır. otobiyografiye benzer.

hatıratı, otobiyografiden ayıran özellik şudur;
otobiyografilerde yazar doğrudan kendi hayatını anlatır, duygu ve düşünceleri geniş yer tutar.
hatıratta ise, kendi hayatıyla birlikte dönemini ve çevresini anlatır. bazen yazarın kendisini geriye çekerek sadece çevresini verdiği de görülür.

(bkz: hasaset)

sözlük anlamı cimriliktir.
ahlaka aykırı sayılan sözcükleri edebi eserlerde kullanmaya denir.

ters anlamlısı asalettir.

anlamlı sözleri nazımla anlatan manzum türü.

(bkz: diksiyon)

bir sanat eserinde uydurularak bulunmuş şey.
günümüzde, roman, kısa hikaye gibi nesir halindeki edebi eserler kastedilir. romanla eş anlamlı kullanıldığı da görülür. açık bir şekilde bir olaya bağlı bulunmasından dolayı edebi şekiller içindeki birçok şahıs hakkında kullanılmasına imkan verir.