bu kalkınma hareketinin güçlenmesi için bazı kriterler olduğunu düşünüyorum:
- işimiz yazmak. hal böyle olunca yazma işlemini kuralına uygun yapmak gerek. de'yi da'yı daldın unuttun da herkez de yazma artık kardeş.
- ekşi'de yazardım buraya geldim diyenlerin çoğu çaylak. doğru düzgün bir cümle yazamamalarından belli, sorun değil yakında o popüleriteyi görmeyince gideceklerdir zaten.
- ekşi'de itü'de zartta zurtta yazan, hakkıyla yazan dostlara haber salınmalı.
- girişte bize okutulan sözlük kuralları çok katı. buranın vadettiği şey ifade özgürlüğü olmalı.
- belki de en önemli şey: aktif olmalıyız. okuduğumuz şeylere eksi ya da artı ya da fav ya da mesaj farketmez, yani yazar kişiye yazdığı şeyin okunduğunu hissettirmeliyiz ki o insan boşa yazdığını düşünmesin.
- başka sözlüklerde açılan başlıkları burada da açmak hiçbir cacığa yaramaz. olmayan başıkları açıp söylenmemiş olanları söylemeli.
- sözlük reklam almıyor. bu sebeple bir gelir yok. olunabiliyorsa on lira bile olsa destek olunmalı.
şimdilik aklıma gelenler bunlar. geldikçe editlerim
sol frame önemli evet. mesela bu başlığa tıkladığımızda bugün yazılanları göreceğimize ilk entryleri görüyoruz. ayrıca son sayfaya bizi direkt uçuracak bir tuş da mevcut değil. sayfa listesinden 21'i seçip gitmek biraz kullanışsız.
öncelikle siyaset yapma yapmama mevzusundan girmek isterim.
'selahattin demistas ve benzer zihniyetteki milletvekillerinin dokunulmazliklarinin kaldirilmasinin gundemde olmasi dahi olumlu bir gelismedir aslinda. partiyi degil partiye o ideolojiyi yerlestiren zihniyeti kurutmak adina faydali bir gelisme.' (bkz: #1102690)
selahattin demirtaş'ın fezlekesinin meclise gelmesi bir haber ve bilgidir. bu ideolojiyi kurutma arzusu; siyasi bir partinin fikirlerini habis olarak nitelendirmek siyasete girmek demektir. bu konuda tartışacak değilim, sözlüğün kuralları arasında ilk görünen şeyin 'siyaset yapılmaz' olmasından dolayı bunu belirttim. yoksa sözlükte siyaset yapılamaz kuralı saçmadır ama kuran kişi bu kuralı koyduysa yapılacak tek şey bu tavra seviyeli bir eleştiri yöneltmektir. ayrıca sözlüğe girer girmez, sözlüğün sahıbıyla atışmak gibi bir niyetim yok.
gelelim terörü legalleştirme kısmına
terörü legalleştirmekten daha olağan ne olabilir sorarım size. eğer terörü legal bir noktaya getirmezseniz terörü nasıl bitirmeyi düşünürsünüz? daha çok öldürerek mi? daha çok öldürmenin bir fayda sağlayacağını düşünen zihniyetin düşmanca ve ilkel arzuları onu artık insanlık dışına itmiştir. o kişilerle zaten ortak bir platformda konuşamam. zaten onlar da kendi görüşleri dışındaki insanlarla konuşamazlar.
geri kalanlar için yazıyorum. terörist dediğiniz şey süper kahraman filmlerindeki kötüler değildir. eylem sebepleri bilinmeyen, dünyaya kötülük ve korku salmak için gelen, çirkin adamlar değildir. onlar da sizin gibi arzuları olan, yemek yemek, sevişmek, sosyal medyada fenomen olmak, bodrum'a bi tatile gitmek isteyen insanlar. ışid denen adamların bile bir misyonu bir vizyonu var kendilerine göre.
bir örgüt, yaptıkları silahlı eylem sonucu sivil can kayıplarına sebep oluyorsa bu örgüt terör örgütüdür. nokta. buraya kadar bir sıkıntı yok zaten. sorun bundan sonra başlıyor. hdp ideolojik ve seçmen kitlesi olarak pkk ile yakın olmak zorundadır. bu da ayrı bir nokta. hdp ile pkk'yı ayırmak ve temiz siyasetin önünü açmak birçok kişinin ortak isteğidir eminim. fakat 'siz birbirinizle hiçbir iletişim kurmayın' demek saçmalıktır. böyle olsa bile hdp seçmeni pkk'lılar ve hdp'liler diye ikiye ayrılmayacaktır orası kesin. peki burada olması gereken nedir?
selahattin demirtaş keşke mhp'li olsa diyen mhp'li gördüm ben. bu adam böyle bir sempati kazandı 7 haziran seçimleri sırasında. sonrasını zaten biliyoruz. eğer haberleri sözcü'den posta'dan ahaber'den almıyorsanız biliyorsunuz yani. hdp'nin iletişim yoluyla kazandığı destek, artık terörle mücadelenin bir devlet gücü olarak kullanılamayacağı anlamına geliyordu. bu durumda elindeki bu gücü kaybedenler masaları yıktı, yaktı. yıllardır tek bir çatışma yaşamadığı pkk ile ipleri öyle bir kopardı ki selahattin demirtaş ve hdp de bu kopuştan maalesef nasibini aldı.
ankara eylemcisi abdulbaki sömer'in cenazesine gitmek çok talihsiz bir harekettir. bu tarz bir eylemi gerçekleştiren bir zihniyetin cenaze törenine gidiyorsanız ankara'da ölen o masum insanların yüzüne nasıl bakabilirsiniz? o saatten sonra nasıl türkiye partisi olabilirsiniz? imkansız. dediğim gibi artık ipler neredeyse kopmuştur.
iletişim yolları şimdilik bitmiş gibi görünse de en büyük umudum devam etmesidir. 21.yy'dayız arkadaşlar. diğer ülkeler mars'ta ticarete başladı biz hala neredeyiz? neden buradayız biliyor musunuz? çünkü genel olarak iletişimsiz bir ülkeyiz. vatana, bayrağa sahip çıkacağız diye paranoyak, ruh hastası bir ülke olduk. türkiye'yi kabaca üç parçaya bölsek neredeyse herkes birbirinden nefret ediyor.
son olarak...
selahattin demirtaş bazı demeçleri ve hareketlerini desteklemesem de saygı duyduğum kısımları çok daha fazladır. bu adam insan mı öldürdü? bu adam hırsızlık mı yaptı? tecavüz mü etti? birine bir şekilde zarar mı verdi? hayır! tam tersine hayatını insan haklarına adayan bir adamdan bahsediyoruz. politik kimliği size ters düşebilir ama adamın amacı nettir: herkes elinde tuttuğu silahı götüne soksun. gelin konuşalım ve tüm sorunlarımızı çözelim. yeter ki konuşarak çözelim.
ve sorunları konuşarak çözmek için siz gidip pkk'ya 'ne istiyorsunuz siz hacı?' diye soramayacağınıza göre birilerinin konuşması gerekiyor değil mi? bu sebepledir ki dokunulmazlıkların kaldırılması tüm vekillere uygulanacaksa varım. bunu kemal kılıçtaroğlu da selahattin demirtaş da bu şekilde belirtti. yok bu sadece belirli bir kesimi siyasetten uzaklaştırmak ve savaşı daha da körüklemek için yapılıyorsa ve siz de bunu destekliyorsanız, bu savaşın akan kanı sizin de ellerinize bulaşacaktır bilesiniz.
'selahattin demistas ve benzer zihniyetteki milletvekillerinin dokunulmazliklarinin kaldirilmasinin gundemde olmasi dahi olumlu bir gelismedir aslinda. partiyi degil partiye o ideolojiyi yerlestiren zihniyeti kurutmak adina faydali bir gelisme.' (bkz: #1102690)
selahattin demirtaş'ın fezlekesinin meclise gelmesi bir haber ve bilgidir. bu ideolojiyi kurutma arzusu; siyasi bir partinin fikirlerini habis olarak nitelendirmek siyasete girmek demektir. bu konuda tartışacak değilim, sözlüğün kuralları arasında ilk görünen şeyin 'siyaset yapılmaz' olmasından dolayı bunu belirttim. yoksa sözlükte siyaset yapılamaz kuralı saçmadır ama kuran kişi bu kuralı koyduysa yapılacak tek şey bu tavra seviyeli bir eleştiri yöneltmektir. ayrıca sözlüğe girer girmez, sözlüğün sahıbıyla atışmak gibi bir niyetim yok.
gelelim terörü legalleştirme kısmına
terörü legalleştirmekten daha olağan ne olabilir sorarım size. eğer terörü legal bir noktaya getirmezseniz terörü nasıl bitirmeyi düşünürsünüz? daha çok öldürerek mi? daha çok öldürmenin bir fayda sağlayacağını düşünen zihniyetin düşmanca ve ilkel arzuları onu artık insanlık dışına itmiştir. o kişilerle zaten ortak bir platformda konuşamam. zaten onlar da kendi görüşleri dışındaki insanlarla konuşamazlar.
geri kalanlar için yazıyorum. terörist dediğiniz şey süper kahraman filmlerindeki kötüler değildir. eylem sebepleri bilinmeyen, dünyaya kötülük ve korku salmak için gelen, çirkin adamlar değildir. onlar da sizin gibi arzuları olan, yemek yemek, sevişmek, sosyal medyada fenomen olmak, bodrum'a bi tatile gitmek isteyen insanlar. ışid denen adamların bile bir misyonu bir vizyonu var kendilerine göre.
bir örgüt, yaptıkları silahlı eylem sonucu sivil can kayıplarına sebep oluyorsa bu örgüt terör örgütüdür. nokta. buraya kadar bir sıkıntı yok zaten. sorun bundan sonra başlıyor. hdp ideolojik ve seçmen kitlesi olarak pkk ile yakın olmak zorundadır. bu da ayrı bir nokta. hdp ile pkk'yı ayırmak ve temiz siyasetin önünü açmak birçok kişinin ortak isteğidir eminim. fakat 'siz birbirinizle hiçbir iletişim kurmayın' demek saçmalıktır. böyle olsa bile hdp seçmeni pkk'lılar ve hdp'liler diye ikiye ayrılmayacaktır orası kesin. peki burada olması gereken nedir?
selahattin demirtaş keşke mhp'li olsa diyen mhp'li gördüm ben. bu adam böyle bir sempati kazandı 7 haziran seçimleri sırasında. sonrasını zaten biliyoruz. eğer haberleri sözcü'den posta'dan ahaber'den almıyorsanız biliyorsunuz yani. hdp'nin iletişim yoluyla kazandığı destek, artık terörle mücadelenin bir devlet gücü olarak kullanılamayacağı anlamına geliyordu. bu durumda elindeki bu gücü kaybedenler masaları yıktı, yaktı. yıllardır tek bir çatışma yaşamadığı pkk ile ipleri öyle bir kopardı ki selahattin demirtaş ve hdp de bu kopuştan maalesef nasibini aldı.
ankara eylemcisi abdulbaki sömer'in cenazesine gitmek çok talihsiz bir harekettir. bu tarz bir eylemi gerçekleştiren bir zihniyetin cenaze törenine gidiyorsanız ankara'da ölen o masum insanların yüzüne nasıl bakabilirsiniz? o saatten sonra nasıl türkiye partisi olabilirsiniz? imkansız. dediğim gibi artık ipler neredeyse kopmuştur.
iletişim yolları şimdilik bitmiş gibi görünse de en büyük umudum devam etmesidir. 21.yy'dayız arkadaşlar. diğer ülkeler mars'ta ticarete başladı biz hala neredeyiz? neden buradayız biliyor musunuz? çünkü genel olarak iletişimsiz bir ülkeyiz. vatana, bayrağa sahip çıkacağız diye paranoyak, ruh hastası bir ülke olduk. türkiye'yi kabaca üç parçaya bölsek neredeyse herkes birbirinden nefret ediyor.
son olarak...
selahattin demirtaş bazı demeçleri ve hareketlerini desteklemesem de saygı duyduğum kısımları çok daha fazladır. bu adam insan mı öldürdü? bu adam hırsızlık mı yaptı? tecavüz mü etti? birine bir şekilde zarar mı verdi? hayır! tam tersine hayatını insan haklarına adayan bir adamdan bahsediyoruz. politik kimliği size ters düşebilir ama adamın amacı nettir: herkes elinde tuttuğu silahı götüne soksun. gelin konuşalım ve tüm sorunlarımızı çözelim. yeter ki konuşarak çözelim.
ve sorunları konuşarak çözmek için siz gidip pkk'ya 'ne istiyorsunuz siz hacı?' diye soramayacağınıza göre birilerinin konuşması gerekiyor değil mi? bu sebepledir ki dokunulmazlıkların kaldırılması tüm vekillere uygulanacaksa varım. bunu kemal kılıçtaroğlu da selahattin demirtaş da bu şekilde belirtti. yok bu sadece belirli bir kesimi siyasetten uzaklaştırmak ve savaşı daha da körüklemek için yapılıyorsa ve siz de bunu destekliyorsanız, bu savaşın akan kanı sizin de ellerinize bulaşacaktır bilesiniz.
bu nabıyon genelde en bitik hallerde arkadaşa atılan mesajdır.
düşünün cuma günü eve gelmişsiniz. yorgunluk, bitkinlik, para harcayacak olmak, tv8, duş almak gibi etkenler sizi dışarı çıkartmıyor. bas bas bağırıyor bu etkenler 'kanepede sız' diye. ama bir yandan da cuma işte. zaten bi cuma, cumartesi dışarı çıkabiliyorum diyorsun. yüreğin acun'u beynin merveleri, özgeleri istiyor. seni dışarı çıkarabilecek tek şey hevesli bir yakın arkadaş. ama aynı zamanda elinde iyi planları olan, o gece ne yapacağını bilen, hatunsal sosyal çevresi geniş bir arkadaş. bildin? hah işte bu arkadaşa yaklaşık 9-10 sularında, götünü yaymış kanepedeyken whatsapp'tan atılan mesajdır bu.
- nabıyon
- hiiç evdeyim ya üşendim çıkmaya. sen nabıyon?
- ......
düşünün cuma günü eve gelmişsiniz. yorgunluk, bitkinlik, para harcayacak olmak, tv8, duş almak gibi etkenler sizi dışarı çıkartmıyor. bas bas bağırıyor bu etkenler 'kanepede sız' diye. ama bir yandan da cuma işte. zaten bi cuma, cumartesi dışarı çıkabiliyorum diyorsun. yüreğin acun'u beynin merveleri, özgeleri istiyor. seni dışarı çıkarabilecek tek şey hevesli bir yakın arkadaş. ama aynı zamanda elinde iyi planları olan, o gece ne yapacağını bilen, hatunsal sosyal çevresi geniş bir arkadaş. bildin? hah işte bu arkadaşa yaklaşık 9-10 sularında, götünü yaymış kanepedeyken whatsapp'tan atılan mesajdır bu.
- nabıyon
- hiiç evdeyim ya üşendim çıkmaya. sen nabıyon?
- ......
yukarıdaki entry sahibi arkadaşın vikipedia bilgisi için teşekkür ederiz. yalnız vikipedia'da daha fazlasını da bulabiliyorunuz. https://tr.wikipedia.org/wiki/%c3%87ekirdek_sanat_evi
kaset kapaklarını fikret kızılok'un şimdilerde fotoğrafçılığı ile bilinen yağmur kızılok tarafından çizilirdi. kayıtlar genelde fikret kızılok tarafından yapılırdı.
derya köroğlu'ndan ilkin deniz'e; neşet ruacan'dan doğan canku'ya; ismail hakkı demircioğlu'ndan emin igüs'e; tanju duru'dan nadir göktürk'e günümüz türkiye'sinin belki de çok hatırlanmayan ama birçok şeyden çok daha değerli olan müthiş müzisyenlerini ağırlamıştır.
bir gün belki tekrardan kurulması en büyük hayaldir.
ha unutmadan. çaylar rubby bastida'dan kendisi konser vermediği sıralarda çay dağıtıyormuş.
kaset kapaklarını fikret kızılok'un şimdilerde fotoğrafçılığı ile bilinen yağmur kızılok tarafından çizilirdi. kayıtlar genelde fikret kızılok tarafından yapılırdı.
derya köroğlu'ndan ilkin deniz'e; neşet ruacan'dan doğan canku'ya; ismail hakkı demircioğlu'ndan emin igüs'e; tanju duru'dan nadir göktürk'e günümüz türkiye'sinin belki de çok hatırlanmayan ama birçok şeyden çok daha değerli olan müthiş müzisyenlerini ağırlamıştır.
bir gün belki tekrardan kurulması en büyük hayaldir.
ha unutmadan. çaylar rubby bastida'dan kendisi konser vermediği sıralarda çay dağıtıyormuş.
selam,
ben de ekşi sözlük'ten buraya kaçan mültecilerdenim. üç yıl süren yazarlık deneyimim geçen yaz 'ekşi sözlük kenan evren'i yaşatma derneği' tarafından sonlandırıldı. sebebi, milletin anasına atasına yani aşırı bir şekilde bağlı olduğu saçma sapan tabularına hakaret etmemdi. pişman değilim. yine yazar olarak alsalar yine tabularınızı gondiklerim.
neyse, konuya geçelim. sorularım var. bilgi sözlük kimdir? hangi fikirler bu sözlüğü temsil eder? olmazsa olmazları nelerdir? maarri bu sözlüğe gelir mi? sanırım bunları zamanla öğreneceğiz...
ilginç bir hissiyat içerisindeyim. bir yandaki sekmede ekşi açık hala. şu koltukta otururken arkadan diğer kızın elini tutan görseli gibiyim. 'hdp temsili' şeklinde kullanılıyordu hatta bir zamanlar bu görsel. bence anladınız. ama bunun birçok sebebi var. hala ekşi'deki içerikler derya deniz. açıkçası birçok kişi için adeta bir google. ama çok uzun yılların emeği var, normal.
o sekmeden ekşi kalkar mı? yoksa üye olunan bu eski ama bizim için yeni olan bilgi sözlük'e yapılan kayıt birkaç ay sonra gelen bir mail ile mi hatırlanır. tüm bunları zaman gösterecek.
lakin bir iki şey biliyorum. 'hadi gideyim bilgi sözlük'te sıfırdan başlayayım sonrasında ben de belki otisabi olurum, hazır yeni fidanlar ekiliyor' gibi bir popülist bakış açısıyla buraya gelen gençler, size kocaman bir nah çekiyorum.
şu an bu sözlüğün ihtiyacı olan son şey ekşi sözlük'te ezilip burada piyasa yapmaya çalışacak olan heyecanlı gençlerdir.
ben bu sözlüğe kanzuk temayı değiştirdi, yok ekşi şeyler'i açtı falan diye gelmedim. geldim çünkü fikirlerimi özgür bir şekilde ifade edebileceğim, düzeyli iletişimler kurabileceğim bir platforma girmek istedim. ekşi sözlük popülerleşmenin getirisi olarak gitgide türkiye'nin sosyo-kültürel seviyesini yakalamıştır. bunun ne kadar kötü bir şey olduğunu da türkiye'nin durumuna bakarak söyleyebiliriz.
çok uzattık. kapatalım. bilgi sözlük'ün bilgi dolu ve düzeyli içeriklere ihtiyacı olacak. çok yazmak gerekecek. daha çok yazmak için bir ses bir destek gerekecek. yeri gelecek kimse yazdığınızı okumayacak. yeri gelecek belki ekşi'de yazdığınız bir tanımı yıllar sonra buraya da yazmanız gerekecek ve haliyle bu saçma gelecek. ama olur. istersek olur. hepinize içten bir merhaba.
https://www.youtube.com/watch?v=ipp1ejzamyu
not: bu entry bir tanım olmadığı için üzgünüm.
ben de ekşi sözlük'ten buraya kaçan mültecilerdenim. üç yıl süren yazarlık deneyimim geçen yaz 'ekşi sözlük kenan evren'i yaşatma derneği' tarafından sonlandırıldı. sebebi, milletin anasına atasına yani aşırı bir şekilde bağlı olduğu saçma sapan tabularına hakaret etmemdi. pişman değilim. yine yazar olarak alsalar yine tabularınızı gondiklerim.
neyse, konuya geçelim. sorularım var. bilgi sözlük kimdir? hangi fikirler bu sözlüğü temsil eder? olmazsa olmazları nelerdir? maarri bu sözlüğe gelir mi? sanırım bunları zamanla öğreneceğiz...
ilginç bir hissiyat içerisindeyim. bir yandaki sekmede ekşi açık hala. şu koltukta otururken arkadan diğer kızın elini tutan görseli gibiyim. 'hdp temsili' şeklinde kullanılıyordu hatta bir zamanlar bu görsel. bence anladınız. ama bunun birçok sebebi var. hala ekşi'deki içerikler derya deniz. açıkçası birçok kişi için adeta bir google. ama çok uzun yılların emeği var, normal.
o sekmeden ekşi kalkar mı? yoksa üye olunan bu eski ama bizim için yeni olan bilgi sözlük'e yapılan kayıt birkaç ay sonra gelen bir mail ile mi hatırlanır. tüm bunları zaman gösterecek.
lakin bir iki şey biliyorum. 'hadi gideyim bilgi sözlük'te sıfırdan başlayayım sonrasında ben de belki otisabi olurum, hazır yeni fidanlar ekiliyor' gibi bir popülist bakış açısıyla buraya gelen gençler, size kocaman bir nah çekiyorum.
şu an bu sözlüğün ihtiyacı olan son şey ekşi sözlük'te ezilip burada piyasa yapmaya çalışacak olan heyecanlı gençlerdir.
ben bu sözlüğe kanzuk temayı değiştirdi, yok ekşi şeyler'i açtı falan diye gelmedim. geldim çünkü fikirlerimi özgür bir şekilde ifade edebileceğim, düzeyli iletişimler kurabileceğim bir platforma girmek istedim. ekşi sözlük popülerleşmenin getirisi olarak gitgide türkiye'nin sosyo-kültürel seviyesini yakalamıştır. bunun ne kadar kötü bir şey olduğunu da türkiye'nin durumuna bakarak söyleyebiliriz.
çok uzattık. kapatalım. bilgi sözlük'ün bilgi dolu ve düzeyli içeriklere ihtiyacı olacak. çok yazmak gerekecek. daha çok yazmak için bir ses bir destek gerekecek. yeri gelecek kimse yazdığınızı okumayacak. yeri gelecek belki ekşi'de yazdığınız bir tanımı yıllar sonra buraya da yazmanız gerekecek ve haliyle bu saçma gelecek. ama olur. istersek olur. hepinize içten bir merhaba.
https://www.youtube.com/watch?v=ipp1ejzamyu
not: bu entry bir tanım olmadığı için üzgünüm.
(bkz: bağyan)
tanım: neden iticidir bilemem ama saçmadır. bir erkeğin arkasından 'bay' diye seslendiğinizi düşünün aynı saçmalık. ayrıca bayan kelimesinin kullanılmasındaki sebep alternatif seslenlenme yollarının kulağa daha kaba veya seslenirken kullanılamayacak olmasıdır.
(bkz: kadın)
(bkz: hanımefendi)
(bkz: kız)
(bkz: kızçe)
(bkz: abla)
(bkz: teyze)
tanım: neden iticidir bilemem ama saçmadır. bir erkeğin arkasından 'bay' diye seslendiğinizi düşünün aynı saçmalık. ayrıca bayan kelimesinin kullanılmasındaki sebep alternatif seslenlenme yollarının kulağa daha kaba veya seslenirken kullanılamayacak olmasıdır.
(bkz: kadın)
(bkz: hanımefendi)
(bkz: kız)
(bkz: kızçe)
(bkz: abla)
(bkz: teyze)
- sanırım bazı başlıkları takip edebilip bazılarını edemememiz.
- başlık içerisinde detaylı arama yapamamamız
- başlık aramak için tam olarak başlığın adını yazmamız (yani içerisinde geçen bir kelimeyi aratarak başlığı bulamamak)
aklıma geldikçe yazarım. dursun şuracıkta.
detaylı bilgiye açığım
- başlık içerisinde detaylı arama yapamamamız
- başlık aramak için tam olarak başlığın adını yazmamız (yani içerisinde geçen bir kelimeyi aratarak başlığı bulamamak)
aklıma geldikçe yazarım. dursun şuracıkta.
detaylı bilgiye açığım
tanım: yapılması gereken basın açıklamasıdır.
yapılmasa 'bak vatan hainlerine' denilerek ayrı bir tartışma çıkar. hdp ile ilgili görüşlerimden biraz olsun şurada bahsettim (bkz: #1102917). akp'li bakanlar her seferinde -tek sorumlu olmalarına rağmen, insan öldürmekten çekinmeyen bir örgütü kale alamayacağımız için- aynı gevşeklikte maval okurlarken:
(bkz: kimse gücümüzü test etmeye kalkmasın)
(bkz: terörle mücadele kararlılıkla sürecek)
(bkz: birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan günler)
kalkıp hdp açıklamasına takmak gerçekten çok enteresan bir kafa. ha biz bu açıklamanın samimiyetini, tavrını mesela içerisinde özenle belirtilmiş sivil lafını falan konuşmayalım mı? konuşalım. ama bunu şu an yapmak bu işin gerçek sorumlularını unutturmaktır. hedef şaşırtmaktır.
bakın! bu olayın suçlusunun hdp falan olduğuna inanıyorsanız zaten politik olarak çok bilgisiz ve hamasi duygularla refleksler göstermeye çok yatkınsınızdır. https://twitter.com/fatihtezcan/status/709116277755752448 bu tarz akp yalayıcılarıyla aynı noktadasınızdır.
davullarla, zurnalarla aske uğurlaması yapmak, vatan sana canım feda naraları atmak gibi tepkiler sadece gerçek katillerin işini kolaylaştırır. faşizm bu yüzden türkiye hükümetlerinin en sevdiği şeydir.
özetle adamlar çıkıp kınamış. yapmaları gerekeni yapmış. hdp'yi hedef görmekten vazgeçin. bu bize bir şey kazandırmayacak. tam tersi bu düşmanlık her zaman kayıp verecektir. kürt sorunu öldürerek bitmez! iletişimle biter! ister sev, ister sevme ama bu insanlar senin kadar eski bu coğrafyada yaşıyorlar.
sürekli kullanılan şey 'bu tarz örgütlerde karşımızda muhatap alacak birilerini bulamıyorsunuz' e arkadaş işte hdp budur. senin iletişim kanadındır. elçi bu adamlar ya. apo'nun mektupçusu diyordunuz ya? evet, haklısınız. sen bu adamların ideolojileriyle kavga etmeyeceksin, konuşacaksın. konuşmuyorsan da bu oluyor işte. sadece acı! suçsuz günahsız insanların ölümü.
bu saldırıyı; yapan, alet olan, bilip de söylemeyen, kendi avantajına kullanan, olmasından memnun olan her kim varsa yarın sabahı göremesin!
(bkz: türk ve kürt halklarının faşistliği yerin dibine batsın)
yapılmasa 'bak vatan hainlerine' denilerek ayrı bir tartışma çıkar. hdp ile ilgili görüşlerimden biraz olsun şurada bahsettim (bkz: #1102917). akp'li bakanlar her seferinde -tek sorumlu olmalarına rağmen, insan öldürmekten çekinmeyen bir örgütü kale alamayacağımız için- aynı gevşeklikte maval okurlarken:
(bkz: kimse gücümüzü test etmeye kalkmasın)
(bkz: terörle mücadele kararlılıkla sürecek)
(bkz: birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan günler)
kalkıp hdp açıklamasına takmak gerçekten çok enteresan bir kafa. ha biz bu açıklamanın samimiyetini, tavrını mesela içerisinde özenle belirtilmiş sivil lafını falan konuşmayalım mı? konuşalım. ama bunu şu an yapmak bu işin gerçek sorumlularını unutturmaktır. hedef şaşırtmaktır.
bakın! bu olayın suçlusunun hdp falan olduğuna inanıyorsanız zaten politik olarak çok bilgisiz ve hamasi duygularla refleksler göstermeye çok yatkınsınızdır. https://twitter.com/fatihtezcan/status/709116277755752448 bu tarz akp yalayıcılarıyla aynı noktadasınızdır.
davullarla, zurnalarla aske uğurlaması yapmak, vatan sana canım feda naraları atmak gibi tepkiler sadece gerçek katillerin işini kolaylaştırır. faşizm bu yüzden türkiye hükümetlerinin en sevdiği şeydir.
özetle adamlar çıkıp kınamış. yapmaları gerekeni yapmış. hdp'yi hedef görmekten vazgeçin. bu bize bir şey kazandırmayacak. tam tersi bu düşmanlık her zaman kayıp verecektir. kürt sorunu öldürerek bitmez! iletişimle biter! ister sev, ister sevme ama bu insanlar senin kadar eski bu coğrafyada yaşıyorlar.
sürekli kullanılan şey 'bu tarz örgütlerde karşımızda muhatap alacak birilerini bulamıyorsunuz' e arkadaş işte hdp budur. senin iletişim kanadındır. elçi bu adamlar ya. apo'nun mektupçusu diyordunuz ya? evet, haklısınız. sen bu adamların ideolojileriyle kavga etmeyeceksin, konuşacaksın. konuşmuyorsan da bu oluyor işte. sadece acı! suçsuz günahsız insanların ölümü.
bu saldırıyı; yapan, alet olan, bilip de söylemeyen, kendi avantajına kullanan, olmasından memnun olan her kim varsa yarın sabahı göremesin!
(bkz: türk ve kürt halklarının faşistliği yerin dibine batsın)
memnun değilim. arz ederim!
işte o alınan, toplamda 6 milyar euro var ya? bu manzaraların olmaması için harcanması gerekiyor. ama öyle bir şey olmayacak. herkes biliyor ama hatırlatayım dedim.
üzerine yapılacak yorumların pek bi' anlamsız kalacağı, söz-müziği ferdi tayfur'a ait şarkı.
şarkının pek çok yorumu mevcuttur.
(bkz: gülden karaböcek)
(bkz: ceylan)
(bkz: yıldız tilbe)
(bkz: mehmet erdem)
şarkının pek çok yorumu mevcuttur.
(bkz: gülden karaböcek)
(bkz: ceylan)
(bkz: yıldız tilbe)
(bkz: mehmet erdem)
(bkz: şpagat)
6. sezon fragmanı düşmüştür. hayırlı uğurlu olsun.
https://www.youtube.com/watch?v=cuh3tjpip-u
(bkz: wicked game)
https://www.youtube.com/watch?v=cuh3tjpip-u
(bkz: wicked game)
bir alternatif olarak sevişereggie
fazla beklemeden farklı bir markete gidilmesi gereken durum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?