varlığından bu gün haberdar olup üye olduğum nekrofili görünümlü sözlük. hiç değilse 3-4 kişilik bir okur kitlem olursa sözlüğün bu haline aldırış etmeden bol bol yazarım. ben zaten huzur arıyorum, macera değil.
the last castle
2010 yapımı, türkçeye son kale olarak çevrilmiş güzel bir hapishane filmi.
2010 yapımı, türkçeye son kale olarak çevrilmiş güzel bir hapishane filmi.
abd, ingiltere ve israil denen dünyanın en büyük üç terör örgütünün ortadoğuyu operasyon sahasına çevirmek için kurdukları terör örgütü.
zaman kaybıdır.
bana:
aşk dediğin laftır derler sakın kanma onlara
yalnız sevilmekle kalma bir de sevmeyi ara
çok çabuk geçer bu günler, çevren boşalır sonra
aşk dediğin laftır diyen gider karşımdan.
şeklindeki şarkı sözlerini hatırlatmış başlık.
aşk dediğin laftır derler sakın kanma onlara
yalnız sevilmekle kalma bir de sevmeyi ara
çok çabuk geçer bu günler, çevren boşalır sonra
aşk dediğin laftır diyen gider karşımdan.
şeklindeki şarkı sözlerini hatırlatmış başlık.
anaaa.
bilgi sözlük başlığında az önce çok yanlış bir şekilde kullandığım sözcük. nekrofili değil, nekropol diyecektim yav.
bilgi sözlük başlığında az önce çok yanlış bir şekilde kullandığım sözcük. nekrofili değil, nekropol diyecektim yav.
hayatta her şey insanın kendi elindedir; bu yüzden ellerimizi sık sık sabunlu suyla yıkamalıyız.
en güzide aforizmamdır.
en güzide aforizmamdır.
gayrı yazarlığımı onaylamasını beklediğim misafirperver admin. hoş geldin demiş, hoşbuldum, hoşnutluk buldum.
entrylerim butonuna basınca entrylerimi göremediğim sözlük. ee nasıl anlayacağım kaç entry yazdığımı ya da düzeltmek istediğim entryleri düzeltmeyi? ayrıca sözlükte şu anda kimlerin online olduğunu göremiyor muyuz? kafamda deli sorular...
masum bir çevre ve hak arama eylemi olarak başlayan ama daha sonra ulusalcı-kemalist-darbeci bir konsorsiyum tarafından ele geçirilip amacından saptırılan direniş.
çarşı grubunun darbeye teşebbüs ettiğine inanmam, inanamam. küçücük bir taraftar grubu hakkında böyle abuk sabuk iddialar hiç inandırıcı değil. şahsen ak parti’ye oy verdiğim halde git gide soğuyorum hükümetin bu icraatlarından. bence hükümet bir güç zehirlenmesi yaşıyor. 2015 seçimlerinde 7-8 puanlık bir oy kaybı yaşasa üzülmem.
çarşı grubunun darbeye teşebbüs ettiğine inanmam, inanamam. küçücük bir taraftar grubu hakkında böyle abuk sabuk iddialar hiç inandırıcı değil. şahsen ak parti’ye oy verdiğim halde git gide soğuyorum hükümetin bu icraatlarından. bence hükümet bir güç zehirlenmesi yaşıyor. 2015 seçimlerinde 7-8 puanlık bir oy kaybı yaşasa üzülmem.
’’ruhi mücerret’’le külliyatına giriş yaptığım yazar. güzel cümleleri, ilginç benzetmeleri var; şüphesiz ki çok yetenekli ama orhan pamuk nasıl ki kitaplarını ingilizceye kolay çevrilebiliecek bir türkçeyle yazıyorsa murat menteşte de ’’çok satma’’ kaygısı var sanki. dikkatli bir okur menteş’in türkiye’deki islamcılar ve anti islamcılara eşit mesafede durmaya özen gösterdiğini ve ne şiş yansın ne kebap mantalitesinde olduğunu görebilir. savaşlara, zulme, yoksulluğa, ve dünyadaki acılara samimi bir duyarlılık göremedim ayrıca murat menteş’te.
korkunç bir insan. televizyondaki canlı ve hareketli görüntüsünü geçtim, bir gazetedeki fotoğrafı bile beni korkutuyor.
lady gaga denen mahluku her gördüğümde yanlışta ısrar etmenin ürkütücülüğü içimi sarıyor. yanlışın kollektif ve kitlesel bir hal almasının dehşetini yaşıyorum.
hangi peygamber, hangi filozof ya da hangi hangi sanatçı bu yaşam biçimini bize öğütlemiş?
lady gaga denen mahluku her gördüğümde yanlışta ısrar etmenin ürkütücülüğü içimi sarıyor. yanlışın kollektif ve kitlesel bir hal almasının dehşetini yaşıyorum.
hangi peygamber, hangi filozof ya da hangi hangi sanatçı bu yaşam biçimini bize öğütlemiş?
’’ismet özel derin bir adam’’: bu pek çok ismet özel okurunun anladığı bir gerçek.
’’ismet özel çok derin ve özel bir adam’’: bu ise ancak kendi içinde derinleşip mesafe kateden ismet özel okurlarının zamanla anlayabilecekleri bir gerçek.
’’ismet özel çok derin ve özel bir adam’’: bu ise ancak kendi içinde derinleşip mesafe kateden ismet özel okurlarının zamanla anlayabilecekleri bir gerçek.
öz türkçe, lise edebiyat kitapları, kelimeler, nokta, virgül, falan filan...
can yayınlarından çıkan okuruma mektuplar kitabının hiçbir yerinde nurullah olan adının telaffuz edilmemesi,konur ertopun yazdığı önsözde bile kendisinden hep ataç diye bahsedilmesi fena halde dikkatimi çekmiştir.
acaba nurullah adının arapça bir kelime olmasından mı kaynaklanmıştır bu durum? nurullah adındaki nur ve allah kelimeleri mi bazı insanları rahatsız etmiştir? kafamda deli sorular...
not: neyse ki kitabın ykydan çıkan baskılarında böyle bir ucubelik söz konusu değildir.
can yayınlarından çıkan okuruma mektuplar kitabının hiçbir yerinde nurullah olan adının telaffuz edilmemesi,konur ertopun yazdığı önsözde bile kendisinden hep ataç diye bahsedilmesi fena halde dikkatimi çekmiştir.
acaba nurullah adının arapça bir kelime olmasından mı kaynaklanmıştır bu durum? nurullah adındaki nur ve allah kelimeleri mi bazı insanları rahatsız etmiştir? kafamda deli sorular...
not: neyse ki kitabın ykydan çıkan baskılarında böyle bir ucubelik söz konusu değildir.
görmeyi en çok istediğim avrupa kentlerinden biri. televizyonda izlediğim kadarıyla doğal ve tarihi güzellikler iç içe. şehir planlaması muntazam ve tarihi dokuyla uyumlu. insanları uygar, havası temiz, kültür sanat faaliyetleri had safhada. daha ne olsun.
güzelim istanbulu bu hale getirdikten, bu hale getirilmesine göz yumduktan sonra hiçbir çılgın projesi, tıp, eğitim ve sağlıkta yapacağı hiçbir devrim, ülkeyi dünyanın en hızlı büyüyen bilmem kaçıncı ekonomisi haline getirmesi falan umurumda olmayacak sabık başbakan, yeni cumhurbaşkanı.
git gide artan nüfusu, bu nüfusa paralel olarak artan araç sayısı ve trafik çilesi, gürültüsü patırtısı, pıtrak gibi çoğalan avm, rezidans, sözde yaşam merkezleri ve gökyüzüne yarrak gibi yükselen çirkinlik abidesi kuleleriyle istanbul artık bir kaos kenti. burda yaşamak artık bir kabus çoğu insan için ve bunun sorumluları (sivil - siyasetçi her kimse) müstehaklarını bulurlar umarım.
git gide artan nüfusu, bu nüfusa paralel olarak artan araç sayısı ve trafik çilesi, gürültüsü patırtısı, pıtrak gibi çoğalan avm, rezidans, sözde yaşam merkezleri ve gökyüzüne yarrak gibi yükselen çirkinlik abidesi kuleleriyle istanbul artık bir kaos kenti. burda yaşamak artık bir kabus çoğu insan için ve bunun sorumluları (sivil - siyasetçi her kimse) müstehaklarını bulurlar umarım.
oh oh çok iyi haber. bunda ahmet davutoğlunun stratejik derinliğinin payı da vardır muhakkak. neler söylendi bu rehine olayıyla ilgili. ne komplo teorileri tasarlandı. neyse ki sağ salim kurtuldular da derin bir oh çektik. ayakkabımın içindeki bir taştan kurtulmuş gibi hissediyorum kendimi.
bunda da alkol olmasın ne olmuş amına koyayım? ayrıca talep eksikliği gerekçesi doğru olamaz mı? yüksek hızlı trende alkol servisi yapılmıyor. ne oldu şimdi, şeriat mı geldi?
yoktur.
arjantinde bir stad adı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?