confessions

edebiyatkerhanesi

- Yazar -

  1. toplam entry 30
  2. takipçi 2
  3. puan 3674

sitem

edebiyatkerhanesi
naz etmenin hisli versiyonu. değerli olana duyulur. ve duymak sadece işitmek değildir. sitem duyulan bir şeydir, edilen, edeni olan bir his refleksidir. başa dönüyoruz şimdi: naz etmek gibidir. çünkü sevilen ile seven, değer veren ile değerli olan arasında vuku bulur. güzeldir.

şu an ben de bi sitem içindeyim ve sözlüğe sitem ediyorum; zira birkaç entry girerek yazar olmak ucu açık bir şey. ki, birkaç kaçtır? sorusu ortaya çıkar.

insicinler

edebiyatkerhanesi
insan cin izdivacından doğan varlıklar. ruhları ateşten bedenleri topraktan veyahut ruhları topraktan bedenleri ateşten. izdivac bir yana da; cin ve insanlar birer varlıktır. şeytan cin varlığının bir yansımasıdır. güçlü yansıma olduğu, aidiyet olan varlıkların (cinler) prizması ve ahı olduğu içindir. şeytan oluşu azazil döneminin lanet ile son buluşudur. şeytan bir cindir. yaratılış kıssalarında etkinliği kıyamet gününe kadar sürecektir. eski ve yeni ahit ile kur'ân, iblis'in tanrı tarafından lanetlenen ve kovulan bir varlık olduğunu dile getirir.

insanlardan ve cinlerden iyi ve kötü, ihsan ehli ve şerli kişiler çıkmaktadır. kitabın felak suresinde; cinlerin ve insanların şerrinden sana sığınırım âyeti durumu özetler nitelikte. bununla birlikte cinlerin metafizik varlıklar olduğunu ve bilim tarafından kabulleri söz konusu değildir. bilim kabul etmez iken, bilimden yolu geçen bir çok dini cemaat (tüm dinler) istihbarat servisleri, sihir ve fal oklarıyla uğraş verenler cinleri kullanmaktadırlar.

insanları seviniz. onlarsız bir dünya düşünülemez. cinler de iyi.

william shakespeare

edebiyatkerhanesi
kelimelerin tefecisi, kelimelerin şiirsel faiz kalemi, kelimelerin içinden kelimeler inşâ eden harç ustası. seviyoruz kendisini, tamam yahu ben seviyorum bu kalem erbabını. oyunları şiirsel, kalemi duru ve renkli, tasavvuru ahenkli, karakterleri insan çekirdeği, kelimeler onun oyun hamuru gibi. seviyorum bu şahsı, ingilizlerden pek haz etmesem de shakespeare müstesna. babası tefeci, paradan para kazan bir kene, insan sömüren para taciri. fakat oğul kelimeler tefecisidir. aslında bazı kaynaklar oğul için de babasının izinden gitmiş diye yazar. olsun. biz onu kelimelerin tefecisi olarak biliyoruz. bununla birlikte kaynaktan bahis açtık; hatırlamadığım bir kaynakta bu müstesna kişiliğin yaşamadığını ve müstear bir isim olduğu yazılıydı. ünlü oyunu hamlet'in, iskandinav ülkelerinin masalı olduğu da yazılıydı. tiyatro tarihinde üstünde en çok durulan isimdir, ingilizler dillerini ona borçlular. hakkında türlü türlü efsaneler anlatılır ve çeşitli iddialar ortaya atılır. en ilginç iddia öldürülen lider muammer kaddafi'ye aittir. devrik ve mefta kaddafi'ye göre shakespeare kuzey afrikalı bir arap ve doğal olarak müslümandır. bazı oyunlarında (özellikle hamlet oyunu) kur'ân âyetlerini andıran replikler mevcuttur. bu mevcudiyet çok doğal; ki kuzey afrikalı müslümanlardan miraç olayını işiten dante, üçlemesini yazdı ve cehennem bölümünde islam peygamberini cehennem çukuruna attı! iddialar işte. hasılı kaddafi'ye bozulan ingilizler, kaddafi'nin kankası italyanlar aracılığıyla onu uyarıyorlar. hep iddialar, rivayetler, hikâyeler, kıssalar.

bir de mina urgan'ın sevgilisidir.

cinsellik

edebiyatkerhanesi
duru ve karanlık tarafı olan, zevk ve ihtiras, üreme ve nesil, çeşidi ve insan adedince tanımı olan kâh tutku, kâh zorunluluk, bazen es geçiş, çoğu zaman zihni bölen bir beşeri olgu. aşk ve tanrı tanımı gibi göreceli, fizyolojik uç noktası aşk ın bataklık hali, derin ve yokluk hali yarı tanrılık.

kapıdır, insan boyunda bir kapı. kilit kadın ve anahtar erkek. en basit ve yazılı olan birliktelik kuralı bu. fakat kapının ardında koca bir dünya var. ritüeller, senfoniler, külliyat, insan psikolojisinin kafaları zorlayan açlığı, açlığın ve alışılmışlığın çok yönlü satrancı.

erotizm, pornografi, kadın, meta, kapital dişliler, sevgi, nefret, para, güven, sadakat, ihanet ve sair ve sair.

dünyanın yarısı gibi bir şey. insanın da.

o

edebiyatkerhanesi
üçüncü tekil şahıs. çok istiyorum ama elime gelmiyor, elim o'na dokunamıyor. gözleri, saçları, teni, endamı ve ismi hep değişiyor. evrim geçiriyor. döngü içinde hep o. i̇stiyorum ama nafile hep.
daha tanımıyorum bile! evet tanışmıyoruz.

psikanaliz sevdam, şizofren şiirim.

yeni doğan

edebiyatkerhanesi
bilekliğinin rengini cinsiyeti belirler. mavi veya pembe. bir ebeveyn hastanede buna itiraz etmişti ve beyaz istiyoruz demişti. ergenlikten sonra cinsiyetini kendi belirlesin, içgüdüsel bir akışta olmasını istemişti. bir ebeveyn de kız çocuklarına mor bir bileklik istemiş. sorun yok bu olaylar iskandinav ülkelerinde yaşanmış. problem yok. mavi? pembe? ne alırsınız efendim dedi bir çok bilen doktor. o da gayba volta atıyor. birleşme ve tohumun tarlaya bırakıldığı gün çok önemli. ve bir bebeğin râhimde yüzmeye başladıktan sonra annesi kanalıyla benliğinin oluşma sürecinin başlaması. tabii ki mama ve anne sütü. anne sütünün mükemmel özelliği. gül tomurcuklu memelerine kıyamayan anneler... bebek ağlaması. uykusuz geceler... yemesi dert ve çıkarması. tebessümünün tanrı hediyesi olduğu... bebek. i̇nsan yavrusu. daha neler neler. i̇nsanlık hikâyesinin küçük öyküsü.

edit: imla.

kiracı

edebiyatkerhanesi
evinin duvarlarındaki hatıraları gayrimenkul canavarına kaptıran kişi. hiçbir kiracının evinin duvarları ile zihinsel bir bağı yoktur. bu bağsızlık kiracıyı, evini sırtında taşıyan kişi yapar. olayı kendimden biliyorum.

sözlük yazarlarının rüyaları

edebiyatkerhanesi
bilinçaltı mezarlığından uyku boyutu ile dirilen meali zor ve çetrefilli olan rüyalar zinciri. bazıları değme filmlere taş çıkartır, bazıları bestseller olmuş kitap gibidir, bir kısmı şiir, bir kısmı da öyküdür. hd kalitesinde rüya gören şahsım ve senarist zihnimden olayı biliyorum. bir gün hiç unutmam başbakan bana ceketini taşıttırmak istiyor, ben de ona, bak beyim ben hamal değilim diyorum. hayr olsun dedi konu komşu, eyvallah dedim.

çocukluğun vazgeçilmezleri

edebiyatkerhanesi
hayal kurmak ve kurulan hayalleri gerçek âlem üzerine serpmek. bu serpinti masum bir şekilde icra olurken, kırıklıklar yanı başı doldurur. geçmiş olsun, kırıklıklar çocukluktan size miras kalmış kötürüm olarak kalır. evet hayal kırıklığı kötü bir miras, amma ve lâkin çocukluk hatırına reddi mirasçı olmuyoruz. çocukluk hatırına dedim, yalan söyledim. kadirşinaslık sanrısı işte. gerçek şu: insan umut etmek için var, umut insanın en iyi yol arkadaşı. bir de vazgeçilmez olarak o evreden bize miras kalan şey; yalamak.

şarap

edebiyatkerhanesi
dünyanın en kâdim içeceği/içkisi. şaire göre gazabı çetin, bir diğer şaire göre ise gecenin yarısından sonrası içilen her şey şaraptan olur. üzüm çırası, habbelerin güneş yanığı, asma yangını, topraktan vücuda gelen sarhoş hâl. eskisi, ne kadar çok eski olanı makbul, sofrası rakı sofrası gibi renkli olamamakla birlikte, şiir ile renkleşir, hayyam ile bu renkler denkleşir. kırmızı tufanı makbul, beyaz olanı salon cilasıdır.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol