insanlara, kendisine davranılmasını istediği gibi davranan bilgiçtir. bir entrynin kötü olduğunu veya o entrye katılmadığını belirtmek için berbat oyunu değil houstonu kullanan bilgiçtir. size nedir lan ayriyetten!
(bkz: aaa bu benim lan)
(bkz: buldumbuldum)
(bkz: porno)
buying a new soul parçası ile parçalar insanı, mahveder.
askılılar, mini etekler, şortlar, sütyensiz memeler, meme uçları, terliklerden görünen ayak parmakları, tişörtten görünen göbişler...
güzelleşiyorlar tabii.
güzelleşiyorlar tabii.
muhteşem, eh işte ve berbata ilaveten "okudum" butonu.
herkes her okuduğuna oy vermek zorunda değil tabi ki. eh bazen kimler varda tonla adam görünüyor, sol frame saatlerce donup kalıyor, oy verilen entry de olmuyor, haliyle insan merak ediyor "bu online olanlar burada bir şeyler mi okuyor yoksa burada değiller mi" diye. bu sıkıntıya son verirdi "okudum" butonu olsa idi. enty puanı yanında okunma sayısı da olurdu filan..
herkes her okuduğuna oy vermek zorunda değil tabi ki. eh bazen kimler varda tonla adam görünüyor, sol frame saatlerce donup kalıyor, oy verilen entry de olmuyor, haliyle insan merak ediyor "bu online olanlar burada bir şeyler mi okuyor yoksa burada değiller mi" diye. bu sıkıntıya son verirdi "okudum" butonu olsa idi. enty puanı yanında okunma sayısı da olurdu filan..
altı ayda bir izlenmesi farz olan film. her izlenişinde, aynı etkiyi yaratabiliyor olmasından anlayın ne kadar iyi olduğunu..
sonuçları açıklanmış sınav.
çok ilginçtir ki puanı 140ın üzerinde olan adaylar hiçbir ilde %90ın altında değil. eleme için ikinci basamakta zorlayacaklar demek..
çok ilginçtir ki puanı 140ın üzerinde olan adaylar hiçbir ilde %90ın altında değil. eleme için ikinci basamakta zorlayacaklar demek..
hiç düşünmeden içeri davet edilmelidir.
jedinin bilgiçlere karşı olan güven eksikliğinden dolayı olmayan butondur .
insanı sevimlileştirdiği de görülmüştür. üzerine yatıldığında "gurulup glup" şeklinde sesler çıkarıyorsa yastık kıvamına gelmiş demektir. doya doya yatınız.
interaktif bankacılıktan zerre anlamayan insanlarca kurulmuşa benzeyen berbat bir internet şubesi bulunan banka.
eğer bir hesaba havale yapacaksanız o havale hesabı tanımlanmak zorunda. hesap tanımlı değilse eklemek için cep telefonunuzda "cep anahtar" yüklü olmak zorunda. cep anahtar adlı programı yükleyebilmeniz için bu programla uyumlu bir cep telefonunuz bulunmak zorunda.
bunu geçtik bir diğeri:
sisteme girerken sizden önce müşteri numaranızı, ardından parolanızı, ardından şifrenizi , ardından da cep telefonunuza gönderilen mobil onay kodunu girmenizi istiyor. hadi buraya kadar da katlandınız diyelim. ayda bir sizden şifrenizi değiştirmenizi istiyor. kendinize iki şifre seçtiniz farz edin, ayda bir diğeriyle takas ederek sisteme katlanmaya çalışıyorsunuz; bir gün size şöyle diyor:
son üç ayda kullandığınız şifrelerden birini kullanamazsınız. sorununuz devam ederse bla bla..
ulan y.rraaaam! sana ne lan benim hangi şifreyi kullandığımdan ha! sana ne? bana kendi şifrelerimi unutturmaya mı çalışıyorsunuz? ben kendi şifremi hatırlayamayacağım kadar sık şifremi değiştirmek zorunda kalırsam bu güvenlik mi oluyor? diyelim ki güvenlik, peki benim bütün bu şifrelerime, cep telefonuma vs sahip olan biri benim hesabıma girmeyi başardığı gün bu şifre değiştirme haltıyla karşılaştı diyelim ve şifremi değiştirdi. bu ne biçim güvenlik anlayışı? ayriyetten cep anahtar ne? zaten mobil onay kodunu almadan kimse benim hesabıma girip işlem yapamaz, mobil onay kodum için cep telefonumu kullanabilmesi ve diğer şifrelerimi bilmesi gerekir.
ne paranoyak adam yapmış lan bu sistemi böyle! yeter lan değiştirmek istemiyorum şifremi!
eğer bir hesaba havale yapacaksanız o havale hesabı tanımlanmak zorunda. hesap tanımlı değilse eklemek için cep telefonunuzda "cep anahtar" yüklü olmak zorunda. cep anahtar adlı programı yükleyebilmeniz için bu programla uyumlu bir cep telefonunuz bulunmak zorunda.
bunu geçtik bir diğeri:
sisteme girerken sizden önce müşteri numaranızı, ardından parolanızı, ardından şifrenizi , ardından da cep telefonunuza gönderilen mobil onay kodunu girmenizi istiyor. hadi buraya kadar da katlandınız diyelim. ayda bir sizden şifrenizi değiştirmenizi istiyor. kendinize iki şifre seçtiniz farz edin, ayda bir diğeriyle takas ederek sisteme katlanmaya çalışıyorsunuz; bir gün size şöyle diyor:
son üç ayda kullandığınız şifrelerden birini kullanamazsınız. sorununuz devam ederse bla bla..
ulan y.rraaaam! sana ne lan benim hangi şifreyi kullandığımdan ha! sana ne? bana kendi şifrelerimi unutturmaya mı çalışıyorsunuz? ben kendi şifremi hatırlayamayacağım kadar sık şifremi değiştirmek zorunda kalırsam bu güvenlik mi oluyor? diyelim ki güvenlik, peki benim bütün bu şifrelerime, cep telefonuma vs sahip olan biri benim hesabıma girmeyi başardığı gün bu şifre değiştirme haltıyla karşılaştı diyelim ve şifremi değiştirdi. bu ne biçim güvenlik anlayışı? ayriyetten cep anahtar ne? zaten mobil onay kodunu almadan kimse benim hesabıma girip işlem yapamaz, mobil onay kodum için cep telefonumu kullanabilmesi ve diğer şifrelerimi bilmesi gerekir.
ne paranoyak adam yapmış lan bu sistemi böyle! yeter lan değiştirmek istemiyorum şifremi!
budur:
http://media.egotastic.com/media/pictures/1004/bar-refaeli-bikini-jersey-shore.jpg
http://media.egotastic.com/media/pictures/1004/bar-refaeli-bikini-jersey-shore.jpg
eşarpla giyinen insanların ürettiği slogan. biz genelde pantolon, etek, gömlek, tişört falan giyiyoruz, onlar eşarp.
doğrusu "masadan kalkmadan çarpmayan içkiler" gibi bir şey olsa gerek başlığın. herkes tarafından vurgulandığı üzere içer içmez çarpan içki yoktur fakat otururken saatlerce içip anlamadığın, masadan kalkar kalkmaz yerine oturtan içkiler vardır. örneğe gerek yok, içenler bilir zaten..
ulaşım sorununu 100 yıl da geçse çözemeyecek şehir.
belediye otobüsleri öyle seyrek geçiyor ki halk otobüsü adı altındaki sıkış tepiş minibüslere binmek zorunda kalıyorsunuz . hadi inatla bekledin diyelim belediye otobüsünü, parayla binemiyorsun ille kentkartın olacak, kentkartın da var diyelim amk yerinde dolduracak bayi bulamıyorsun, bayiyi buldun diyelim diyor ki "kontör bitti bacım, sabah saatlerinde gelcen onun için", sabah saatlerinde o bulduğun bayiyi bulsan dahi kentkartı dolduracak kontörü olmuyor. mecbur tabii yine halk otobüsü.
halk otobüslerinin minibüs olması sorununu da açalım biraz:
halk otobüslerinin öyle belirli bir saatleri yok varış noktasına varmaları için . gayet minibüs şoförü edasında şoförleri, içeride şoförü tatmin edecek sayıda yolcu yoksa sağlıklı bir insanın koşarak geçebileceği hızda giderler yolda umursuzca. müzik falan açarlar kafalarına göre. durak dışıymış, durakmış gözetmeksizin her noktada yolcu alır ve indirirler. zaten boyutları da otobüs olacak boyutlarda değildir, bildiğin minibüs boyutudur. yine de önlerinde halk otobüsü yazar. fakat herkes bilir ki onlar minibüstür.
belediye otobüsleri öyle seyrek geçiyor ki halk otobüsü adı altındaki sıkış tepiş minibüslere binmek zorunda kalıyorsunuz . hadi inatla bekledin diyelim belediye otobüsünü, parayla binemiyorsun ille kentkartın olacak, kentkartın da var diyelim amk yerinde dolduracak bayi bulamıyorsun, bayiyi buldun diyelim diyor ki "kontör bitti bacım, sabah saatlerinde gelcen onun için", sabah saatlerinde o bulduğun bayiyi bulsan dahi kentkartı dolduracak kontörü olmuyor. mecbur tabii yine halk otobüsü.
halk otobüslerinin minibüs olması sorununu da açalım biraz:
halk otobüslerinin öyle belirli bir saatleri yok varış noktasına varmaları için . gayet minibüs şoförü edasında şoförleri, içeride şoförü tatmin edecek sayıda yolcu yoksa sağlıklı bir insanın koşarak geçebileceği hızda giderler yolda umursuzca. müzik falan açarlar kafalarına göre. durak dışıymış, durakmış gözetmeksizin her noktada yolcu alır ve indirirler. zaten boyutları da otobüs olacak boyutlarda değildir, bildiğin minibüs boyutudur. yine de önlerinde halk otobüsü yazar. fakat herkes bilir ki onlar minibüstür.
athena’nın yepisyeni, pasaj etiketli albümü. piyasaya mayıs başında çıkıyor. prodüktörlüğünü "mike nielson" üstlenmiş.
pis adlı yeni albümlerini tamamlamışlar, ilk klibi de "serseri mayın" adlı parçalarına çekmişler.
albüm piyasaya çıksın, turneye çıkacaklarmış (vodafone sponsorluğunda).
albüm piyasaya çıksın, turneye çıkacaklarmış (vodafone sponsorluğunda).
itiraf comdan:
kardeşimin son günlerde zayıfladığını gören annem haliyle "oğlum hayırdır hasretlik mi çekiyorsun?" diye takıldı. babamın yorumu anında geldi. "ben onun ne çektiğini çok iyi biliyorum."
kardeşimin son günlerde zayıfladığını gören annem haliyle "oğlum hayırdır hasretlik mi çekiyorsun?" diye takıldı. babamın yorumu anında geldi. "ben onun ne çektiğini çok iyi biliyorum."
küçük bir çocuk, hamile bir kadının karnına dokunarak
- ne var sizin karnınızda teyze
der.
+ çocuğum var evladım, diye cevap verir.
- sizin çocuğunuz mu ?
+ evet.
- onu seviyor musunuz ?
+ evet.
- çok mu seviyorsunuz ?
+ evet evladım.
- öyleyse onu neden yediniz ?
- ne var sizin karnınızda teyze
der.
+ çocuğum var evladım, diye cevap verir.
- sizin çocuğunuz mu ?
+ evet.
- onu seviyor musunuz ?
+ evet.
- çok mu seviyorsunuz ?
+ evet evladım.
- öyleyse onu neden yediniz ?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?