confessions

cleirvoyant

- Yazar -

  1. toplam entry 1254
  2. takipçi 1
  3. puan 60015

ölmek istiyorum ulan

cleirvoyant
guzel bir baslangic yaptim hayata uzak bir ulkede , cok mutlu bir cocukluk gecirdim (cok kisaydi gerci ama unutmadim o gunleri). sonradan ben boyle oldum. sorulmasi gereken soru su ; neden ben boyle oldum ? ben kendi karakterimi kendim belirlemedim , ben bunalmak istemedim hayatim boyunca , hep mutlu olmak istedim. cok farkliydi sizlerden mutluluk anlayisim ama belkide ayniydi. herseyi sorguladim hayatimda , kalbimle sorguladim , ayni seyi felsefeyle sorguladim , bilimle sorguladim , edebiyatla sorguladim. ben basarili bir insandim , herkezin iste bu cocuk lan iste herseyin tepesine cikcak dedigi o cocuk. cok farkliydim ben eskiden denediler merak ettiler , bir kobay gibi bana sormadan iq testine soktular ; einstainden farkim 2 puandi. evet ben basarili olacaktim dimi , nah ulan o lafi soyleyenlere , nah lan size basari. ben hicbirzaman param olsun istemedim , ne yeni bir araba ne ev ne arsa. ben mutlu olmak istedim ama benim yanimda olan bir ailem bile yoktu , yoktu benim saglam dostlarim beni anlayabilecek. ben mutlu olmak istedim , yoktu olan seyler beni mutlu edecek. iyi bir insan olmadim baba , iyi bir insan olmadim. uyusturucumu satmadim , insanmi bicaklamadim , evmi yakmadim ? hepsini yaptim baba , sen benim yanimda yoktun sana bunlari anlatamiyacagim bile , kendime anlatamadigim gibi. karanlikti her tarafim , isik yoktu artik sonmustu tum gunesler yildizlar , sonra duygulari kesfettim ; sevmeyi , sevilmeyi. bu beni mutlu eden tek seydi. tum gucumu belkide hicbir insanin yogunlasamadigi kadar asklarima verdim , belkide tarihin gormedigi kadar. mutlu oldum o kisa anlarda , mutlu oldum ilk optugum kizla , ilk elini tuttugumda. ben herseyi basarabilecekken para ugruna ruhumu satip zengin olabilecekken sadece sevdigim insanlari sectim , onlar icin yasadim , onlar icin oldum. anlayamadilar degerimi , belkide ben anlayamadim degersizliklerini. cok sevdim ben onlari , ama hani nerdesiniz lan ? nerdesiniz gozumdeki ustun varliklar , ugrunuza intihar ettigim silahi agzima dayayip cektigim (malesef patlamadi o silah) ustun asklar , varliklar nerdesiniz lan ? hepinizin a. koyam.

bunun otesinte son bir sozum vardir benim.

olmek istiyorum ulan...

öğretmen öğrenci diyalogları

cleirvoyant
ogretmen - oglum sen neye guveniosun da bu kadar konusuyorsun ?

cleirvoyant - hmmm (once etraf bi kesilir , ve masanin altinda bulunan ufak bir sopa gorulur alinir ve yukari kaldirilir.) buna guvebiyorum hocam.

ogretmen - o nedir ki ?

cleirvoyant - isin kilici !

sinif - nihahaha

ogretmen - ne ise yarar ki o ?

cleirvoyant - cok soru soranlari susturmaya...!

ogretmen + ogrenciler - dumur mode : on

türkleri ayırt eden özellikler

cleirvoyant
kendi insanlarımız hakkında salakça şeyler yazılmaktadır son zamanlarda. bunlardan biride (bkz: şikayet var) sitesinde kendi ülkemizi şikayet etmiştir (ayıptır günahtır kardeşim ) :


1. kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.

2. rüzgârlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.

3. serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak karıştırır.

4. gazete bulmacasını hep başkalarına sora sora çözebilme becerisini gösterip, kendisi çözdü
diye sevinir.

5. sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kâğıtlar yapıştırır.

6. evdeki yaşlılar da kullanabilsin diye tv kumandası, telefon gibi aletlerin üzerindeki tuşların türkçesini tercüme edip yapıştırır. (on-aç; off-kapa ; redial-tekrar ara ; volume-ses vb...)

7. çayı soğumasın diye çay tabağının içine sıcak su koyarak soğumasını önler.

8. soba borusu aktığında yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar.

9. nezle olunca tuvalet kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.

10. diş fırçasıyla dişini fırçalamayıp da saçını boyamak için kullanan birini görürseniz o, saçını seven bakımlı bir türk’tür.

11. konuşma yeteneği olan hayvanlara ilk olarak küfür etmesini öğretir.

12. sahilde mayosunu kabinde giymek yerine arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışıp bir de arkadaşlarına "bakmayın lan" diye çıkışır.

13. denize girip güneşlendikten sonra aşırı derecede yanan sırtına yoğurt sürerek iyileştirebilir.

14. dolmuşta veya otobüste bozuk paraları avucunda toplayıp şıkır şıkır çevirip ses çıkartır.

15. herhangi bir yere hesap öderken arkasına dönüp gizli gizli para sayar.

16. denizde "suyun altında nefessiz ne kadar kalabiliyorum" diye deneme yapıp boğulma tehlikesi geçirir.

17. beton döktükten sonra bir sanat eseri yapmışçasına beton kurumadan tarih ve imza atar.

18. çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna götürerek kısa süreli koklayarak anlar.

19. simit yedikten sonra, masaya dökülen susamları parmağının ucunu ıslatarak toplayıp yutar.

20. daha birinci telefon zili çaldığında telefonun başına dikilir ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler.

21. yeni yapılmış bir binanın yeni takılmış camına beyaz boyayla s harfi yazar.

22. bir dükkâna girip, onun bunun fiyatını sorduktan sonra "abi araba beş dakka dursun, ben hemen gelicem" deyip, iki saat sonra gelir.

23. okul yıllığında kendisi hakkında; okulu kırıyordu, kopya uzmanıydı gibi yazıları arkadaşlarına gösterip bununla övünür.

24. gazete bayiinin önünde durup tezgâhtaki gazeteleri ayaküstü okur.

25. cebinden çıkardığı paraların içinde en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra para üstü verir.

26. günlük gazeteyi alıp evinin bir köşesinde biriktirir ve kuş kafesinin altına sermek için, kışın sobayı tutuşturmak için, bardak çanak sarmak için kullanır.

27. trafikte ambulansın peşinen takılarak sıkışıklıktan kurtulup, uyanıklık yaptığını zanneder.

28. kâğıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu kaybeder veya elden ele dolaşacağını bildiğinden komik yazılar yazar. (paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de şimdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz)

29. gece aşırı nem ve sıcak olmasına rağmen, üzerine örtmese de yanına yorgan alıp yatar.

30. çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.

31. taksi tuttuğunda şoförün yanına oturur. eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa, taksi parasını veren kişi ön koltuğa oturur.

32. kredi kartının işlevsel kısmı zarar görmesin diye seloteyp yapıştırır.

33. kaldırımda değil de cadde ortasında yürür ve yanından hızla geçen arabaya da "çarpsaydın bari" diye tepki gösterir.

34. bir turiste adres tarif ederken bağıra bağıra türkçe konuşur.

35. beş genci yazın öğle sıcağında beyaz renkli şahin marka bir otomobilin içinde, atletli olarak sokakları turladıklarını görürseniz bilin ki onlar türk’tür.

36. alışveriş merkezlerindeki güvenlik kameralarında saç tarar.

37. birini çağırmak için kapı zilini çalmak yerine evin camına taş atarak amacına ulaşmaya çalışır.

38. kürdanla dişini karıştırdıktan sonra çıkarıp bakar ve tekrar ağzına koyar.

39. ütü fişi, teyp fişi veya televizyon fişi kablosunun bakır teli dışarı çıkmış ise çocukları elektrik çarpmasın diye bakır teli seloteyple yapıştırır.

40. yemeğini yedikten sonra tatlı yiyecekse, bulaşık çıkarmamak için çatalını veya kaşığını iyice yaladıktan sonra tatlısını yer.

41. ailece televizyon izlenen bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.

42. ceket giyecekse gözükmez diye gömleğini ütülemez, kazağının altına giyecekse gömleğin sadece yakasını ütüler.

43. çantasının içinde yeni tanıştığı birisine bile çekinmeden göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve aile albümünü taşıyan birisini görürseniz hemen boynuna sarılmayın yoksa çantayı kafanıza yiyebilirsiniz, çünkü o kişi bir türk kızıdır.

44. bir türk esnafı, müşterisinden aldığı parayı önce iki ucundan tutup iki defa gerginleştirir daha sonra da güneşe doğru tutup bakarak sahte olup olmadığını anlar.

45. fayton, at arabası ve el tezgâhına bisiklet kornası takma fikrinin patenti yüzde yüz bir türk’e aittir.

46. evin bir odasının ampulü patladığı zaman yenisini almayıp da fazla kullanmadığı bir odanın ampulünü onun yerine takar.

47. evinde bulunan saksıların dibini kül tablası olarak kullanır.

48. dişlerini gazoz açacağı, fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.

49. işinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir türk’ten başkası olamaz. ( şerefsizin oğlu ne iş yapmış be kardeşim, helal olsun)

50. aracın sinyal lâmbaları dururken kolunu çıkararak "dönüyorum" işareti verir.

51. yemeğin etini en sona bırakır.

52. trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi kör veya salak sanarak kornaya basar.

53. dingildeyen bir masanın ayağına kâğıt sıkıştırma fikri bir türke aittir.

54. dişlerinin arasından "vııj vııj" diye ses çıkarabilir.

55. tv’de film seyrederken filmin oyuncularıyla diyalog kurabilen (dur oraya gitme
öldürecekler seni) türk sinemaseverlerdir.

56. kulağını kalem ya da örgü şişiyle karıştırabilir.

57. arabasına öküz, köpek, horoz sesli korna taktırma gibi bir buluşun sahibidir.

58. gazete kâğıdını en iyi şekilde kullanır.(cam silme bezi, külah, mendil, sofra bezi)

59. ancak bir türk kadını, denize dikkat çekmemek için elbiseleriyle girip, bütün dikkatleri üzerine çekebilir.

60. plastik yoğurt kabını saksı yapar.

61. arabasının arkasına yazı yazar. (rahmetli de sollardı, tek rakibim thy, kıroyum ama para bende)

62. uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallar.

63. çiğnediği sakızı daha sonra çiğnemek üzere kafasındaki tülbente yapıştıran bir türk kadınından başkası değildir.

64. tek abdestle beş vakit namaz kılmak için iki büklüm kıvranır.

65. desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanır.

66. çayı, çay tabağına döküp içer.

67. geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp çarpılmış arabasına üzülür.

68. tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakıp kontrol eder.

69. yemekte eti bıçakla değil, çatalın yanıyla kesmeye çalışır.

70. kırmızı ışıkta durduğunuz için size ancak bir türk bağırabilir.

71. otoyolda, otomobilin gaz pedalına tuğla koyup, yorulmadan kullanma fikri bir
türk’ündür.

72. cola’yı çalkalayıp fışkırtarak asitsiz içmeyi akıl edebilir.

73. elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarmış, üzerine de ambalaj lastiği geçirmiş birini görürseniz türk’tür.

74. on yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini gösterir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol