cinderella

epitaph adlı şarkılarıyla tanıdığım ve asla dinlemekten bıkmadığım efsanevi progressive rock grubu.

nancy sinatranın sesiyle taptığım şarkı. sade ve vurucu sözleri vardır. mesela ben şu kısma takılıp kalırım hep;
"seasons came and changed the time
i grew up, i called him mine
he would always laugh and say
remember when we used to play
bang bang, he shot me down"

(bkz: birbirine benzeyen unluler)

sırf white chocolate mochası için bile gidilesi mekan. gerçi bütün kahvelerini lezizdir o ayrı.

black eyed peas’in dişi üyesi.
my humps klibinde müthis seksi çıkmış hatun.

bazıları rastgele numara çevirirken, bazıları ise sizi tanıyarak bunu yaparlar, hatta iki ayrı hattınızdan arar iyice çileden çıkmanıza sebep olurlar.
neden yaptıklarını kavramak oldukça güçtür, birinin "efendim, alo alo" demesini dinlemekten zevk alan bir bünyeyi nasıl anlarsınız ki...

(bkz: yalan soylemeyi beceremeyen erkek modeli )

(bkz: yalan söylemek)

çocuklara benzeyen, onlar gibi davranan anlamına gelir. aynı zamanda bir sezen aksu şarkısı.
sözleri;

bende hiç tükenmez bir hayat vardı
kırlara yayılan ilkbahar gibi
kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
göğsümün içinde ateş var gibi

başını göğsüme sakla sevgilim
güzel saçlarında dolaşsın elim
bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
sevişen yaramaz çocuklar gibi

hissedince sana vurulduğumu
anladım ne kadar yorulduğumu
sakinleştiğimi durulduğumu
denize dökülen bir pınar gibi

başını göğsüme sakla sevgilim
güzel saçlarında dolaşsın elim
bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
sevişen yaramaz çocuklar gibi

sözün şiirlerin mükemmelidir
senden başkasını seven delidir
yüzün çiçeklerin en güzelidir
gözlerin bilinmez bir diyar gibi

başını göğsüme sakla sevgilim
güzel saçlarında dolaşsın elim
bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
sevişen yaramaz çocuklar gibi

e hadi sakla ne duruyosun?

bu sözlerinin tamamı şöyledir;

arayıp sormasan da
unuttum seni sanma
dünya bir yana, sen bir yana

aşık ettin beni kendine
sonra da terk ettin gizlice
aradım seni her yerde
hiç kimselere soramadım

bekledim dön diye
dönmedin bile bile
bile bile sevdiğimi
korkundan gelmedin

arayıp sormasan da
unuttum seni sanma sakın
dünya bir yana, sen bir yana

ele güne karşı yapayalnız
böyle de olmaz ki
nasıl da gittin insafsız
böyle bırakılmaz ki
unuturum sanmıştım güzelim
gözüm yollarda kaldı

haberin gelir bana
duyarım nasıl olsa
bilirim kimlerlesin
ne yaptın neler ettin

aklim fikrim hep sende
sevsen de sevmesen de
seni hiç aldatmadım
aldatmayı hiç sevmem

ele güne karşı yapayalnız
böyle de olmaz ki
nasıl da gittin insafsız
böyle bırakılmaz ki
unuturum sanmıştım güzelim
gözüm yollarda kaldı

private sozluk seksi bir egreti gelindir yazısıyla tanıdığım şahıs. zaten yazısınında amacı budur, tanımayanların onu tanımasını sağlamak yani kolay bir yolla dikkatleri kendine çekmek ve daha çok tanınmak.

yazılarından iki alıntıyla hakkında minik de olsa ipuçları edinilebilir aslında; şahıs daha önceki bir yazısında "zaten benim ekşi sözlük’teki nickimi bilmeyen kalmadı pek; 3-5 bilmeyen kişi kaldıysa onlar da gündemi takip etmeyen lavuklardır..." diyerek tanınma hevesini belli etmiştir. son yazısında ise "...şimdi birçok insanın aklından şöyle bir soru geçmekte: bu reşat çalışlar çok mu hıyar yoksa tam tersine çok uyanık da hepimizle dalga mı geçiyor?..." diyerek aslında yazısının tepki çekeceğini bidiğini ve zaten amacınında bu olduğunu vurgulamaktadır.

aslında tuzağına düşmüş ve bu entryi yazarak onun tanınma amacına hizmet etmiş insanlardan biri olan bende biraz utandım şimdi ama dilinde kemiği olmuyor işte. yakında bilgi sözlüğede sataşmasını beklemekteyim.
edit:sözü geçen yazının tamamı için:
http://www.resatcalislar.com/index/index.php?sayfax=privatesozluk

(bkz: yok öyle bir şey)

(bkz: jeux d enfants)

türkçeye cesaretin var mı aşka olarak çevrilmiş 2003 yılı fransız yapımı, biraz dram biraz romantik komedi karışımı mükemmel film. başrollerinde guillaume canet ve marion cotillard yer alır.
"cap ou pas cap?" repliğini zihninize kazır bu film, aynı zamanda müzikleride son derece güzeldir.

-büyüyünce ne olacaksın?
-diktatör. sen?
-kayısılı turta

hayatı daha güzel kılan şeylerden biri de bu kadının sesi ve şarkılarıdır.
ayrıca ingiliz kraliyet salonunda konser vermiştir ama daha da önemlisi bunu yapan tek modern rock sanatçısıdır.

tdk da arama yapıldığı zaman "sevdicek sözü bulunamadı" sonucunu veren kelime.
aynı zamanda eski bir parçada geçer kendileri;
beyoglunda gezersin
beyoğlunda gezersin
gözlerini süzersin
sevdiceğim yavrucağım
niçin niçin beni üzersin

omuzlardaki yükün artık ağır gelmeye başlamasıyla birlikte ortaya çıkan ve genelde dinlenme ile geçebilen durum. gönül isterki sevdiceği yanıbaşında olsun insanın, ona sarılsın unutsun tüm yorgunluğunu. o da yoksa yatıp uyumakta başka bir çözüm yolu tabii.

sezen aksu’nun deli kızın türküsü albümünde yer almış olan muzur parçanın adı.
sözleri;
ben bu dünyaya bir türlü alışamadım
bu yüzden insan içine karışamadım
bana mı sordunuz adımı koyarken
bir küstüm bir daha barışamadım

uyumlu faniler bana uyumsuz derler
delirttiniz beni ey ehven-i şerler
uzlaşırsam namerdim ateşe verseler
garanti muhabbetlere yılışamadım

ha desem olmaz a ha desem olmaz
birine uysa öbürüne uymaz
yalelli yalelli yalelli o zaman

sürüden ayrılanları kurtlar yer
arkanı sağlama al ey akıllı beşer
ben çatlarım kurallara uyarsam eğer
ruhumu şeytanla bölüşemedim

herkesin münasip bir dayısı var
e insanoğlu bu iyisi, ayısı var
benim zarar bildiğim elaleme kar
adamını bulup da uyuşamadım

ha desem olmaz a ha desem olmaz
birine uysa öbürüne uymaz
yalelli yalelli yalelli o zaman

ben seni de sevmedim adem
doğruyu duymak istiyorsun madem
alt tarafı bir elma yedik beraber
zehir-i zıkkım oldu bize bal badem

klibiyle insanı yaran pink şarkısı. hele jessica simpson’a ayar verme sahneleri vardır ki kesinlikle izlenmeli.