bok bocegi

tıpkı mantık evliliği gibi mantık beraberliği yaşanması durumunda da söylenebilecek söz.. tercümesi:
"seninle iyi anlaşıyoruz, düşüncelerine ve sana çok değer veriyorum, yanında mutlu ve huzurluyum, seni çok seviyorum ama sana aşık değilim.."

pazar sabahı kahvaltı hazırlayan baba hayırsız, uyku düşkünü, lanet evladını uyandırmaya gider..

+kalk hadi bak ekmekleri kızarttım, soğuyorlar..
-tamam kalkıyorum şimdi..

5 dakika geçer baba yine gelir

+hadi ama kalkıyordun hani.. simit de aldım bak koyuyorum çayları..
-tamam ya geliyorum başlayın siz..

5 dakika daha geçer

+hala mı yatıyorsun? yuh saat 1 oldu.. kalkıp kahvaltıyı hazırlayanın sen olması gerekirken ben kalktım her şeyi hazırladım sen kalkıp yemeye üşeniyorsun.. bik bik bik..
-ya baba bi siktir git ya!
+????
-(ne dedim lan ben!?)

kızların erkeklerle, erkeklerin de dörtten fazla kızla aynı anda chat yapamadığı cafelerdir..

sıcak ya da soğuk tüketilebilen, tarçınla müthiş bir uyum sergileyen tatlı..

iyi bir insan olmak için dinlere ya da tanrıya gerek olmadığını gösteren, tanrı kavramını kabul etmeyen insan..

swh kısaltmasının yerine kullanılabilecek, daha sempatik sözcük öbeği..

atatürk resimleri bilinçli bir şekilde deforme ediliyor ve atatürk olduğundan çok farklı tanıtılıyor yeni nesillere.. resmi iş yerlerindeki atatürk resimleri kaldırılmak isteniliyor.. şimdi de atatürk büstleri yok edilmeye çalışılıyor.. hadlerini ziyadesiyle aşıyorlar ama güzide ülkemin güzel insanlarının büyük çoğunluğu hala bunun farkında değil ne yazık ki..

(bkz: kızların zarının derdi alemi gerdi)

(bkz: allah kızlara güvenseydi zar koymazdı)

hüzünlü ama bir o kadar da keyifli bir film.. özellikle görsel açıdan büyüleyiciydi; çekimler, kullanılan arka planlar muhteşemdi.. o kadar hüznün içinde kadının yine de o gülümseyen yüzü ve günlük hayatta herkesin zaman zaman başvurduğu küçük oyunlarla nişanlısının yaşadığı umudunu güçlendirmeye çalışması da çok hoştu.. izlenesi bir film..

sevgililiğin ilk dönemleriyse anlayışla karşılanması gereken arkadaşlardır.. lakin arayıp sormama süresi uzadıkça "ulan benimle sadece vakit geçirmek için takılıyormuş demek ki hayvan" düşüncesi gelir kafaya yerleşir ve arkadaşlık çok ciddi bir yara alır..

bıkmadan usanmadan televizyondaki yemek programlarını izleyen kadınlardır.. hatta bazen orda verilen tarifleri -her ne kadar asla uygulamayacak olsalar da- not aldıkları da gözlemlenmiştir.. bundan ne gibi bir keyif aldıkları isviçreli bilimadamları tarafından araştırılmaktadır..

190 cm boyunda, sarı ya da açık kumral saçları, yeşil gözleri olan yakışıklı bir erkek(yakışıklı dendiğine göre erkekler kastedilmiş yanılmıyorsam) olmak demektir, baska da bir numarasi yoktur..

seyretmeye doyulamayan ve tekrar tekrar izlenen filmler için geçerli olan durumdur..

(bkz: en çok söylenen yalanlar)

ilk olarak henüz ufacık bir çocukken gırgıriye filminde gülşen bubikoğlundan dinleyip pek sevdiğim, ogün sanlısoydan dinlemenin acayip keyifli olduğu şarkı..

argoda kokain..

yeni tanıştığı bir hatunla hemen cinsel ilişkiye giren/girmek isteyen erkek modelinden farkı olmayan kız modelidir.. doğru ya da yanlış oluşu kimseyi bağlamaz ister verir ister turşusunu kurar, bu kız modelinin şeyinin derdi de kimseye düşmez..

sürekli çakmak kaybetmekten bıkmış usanmış insanların yaptığı eylem..

bir de heybe gibi bir çanta kullanılıyorsa kesinlikle tavsiye edilen yöntemdir aksi takdirde sigara yakmak için o çantanın içinde çakmak ararken insanın sigara içme hevesi kaçmaktadır..

gönül yarası filminde o kadar güzel bir sahneye yerleştirilmiş ve bu türkü söylenirken o kadar güzel konuşmuştur ki oyuncuların gözleri meltem cumbulun kötü sesi bile rahatsız edememiştir izleyen ve dinleyenleri..