bok bocegi

bu tarz komedi programlarına ve komedi filmlerine gülme yeteneği olmayan beni bile karnına ağrılar girecek kadar güldürmüş muhteşem skeç..

+cengissssss hemen eve gel
-gelmeeeeem
+hemen eve gel
-gelmeeeeem
+ayşegul hanım bu çağrıya herkes gelir tahmin ediyorum
-al gelir

nevriyenin "arkasından" olan arkadaşı da en az şahan kadar başarılıdır bu skeçlerde..

her dinlediğimde -en net tanımla- ağzıma sıçan, beni mahveden şebnem ferah şarkısı..

ülkemizde duygu asenadan ve birkaç sosyetik kadından öğrenilmeye çalışıldığı için hep yanlış anlaşılmış, "ayrıcalık" değil kadının sahip olması gereken "insan hakları" ve "eşitlik" için savaşan düşüncedir..

(bkz: bütün genellemeler yanlıştır)

muhteşem bir fikret kızılok şarkısı.. sözlerini de yazalım kusur kalmasın..

sorum yok soranim yok yolum yok yordamim yok
bir çikmaz sevdadayim çekip vuranim yok
günüm yok günesim yok uykum yok düslerim yok
kin olmus susuyorum bir tek sirdasim yok
çektigim acilarin demindeyim bu aksam
pisman desem degilim bir harmanim bu aksam
her gecenin sabahi her kisin bir bahari
her seyin bir zamani benim dermanim yok

eğer yemeğinden kıl çıkan şahıs öğrenciyse ve yemeğin sonlarına doğru görünmüşse o kıl son derece sevindirici bir hadisedir.. garson çağrılır kıl gösterilir ve tabak gönderilir, "yenisini yaptırayım hemen" diyen garsona da "sağolun şu saatten sonra yiyemem zaten iştahım kaçtı" denir.. böylece hem karın doyurulmuş olur hem de para cepte kalır..

"bizi bağlayan bu kan değil yalnız
annem biz birbirimize kalanız"

anneden uzakken dinlenilmemesi gereken, dinlenme hatası yapıldığında da selpakların hazır edilmesi gereken muhteşem şarkı..

+beni terkedersen anneni düşünüp 31 çekerim
-şu saatten sonra ancak 31 çekerek kendini tatmin edebilirsin zaten dümbük!

abazan erkekler için kadın denilince akla gelen ilk üç şey..

bir röportajında "arabalarım var, araba fabrikam var ama gelin görün ki benim oğlum benden bir araba isteyemiyor" deyip beni ağlatan iş adamı..

"en iyi sözlük benim yazar olduğum sözlük tabi ki" şeklinde sidik yarışlarına girmeyen yazarları bünyesinde bulunduran sözlüktür deyip sonuna bir de budur ekleyerek kendi açımdan son noktayı koymak istediğim tartışmadır..

2001 yapımı, serdar orçin, zeynep tokuş, engin günaydın ve demir karahanın rol aldığı bir zeki demirkubuz filmi..

"fransız yazar ve düşünür albert camus’nun hayatın anlamını sorguladığı yabancı adlı romanından esinle yazılan ve efes pilsen’in desteği ile çekilen film, iradesiz, ya da iradesini kullanmayı reddeden bir gümrük muhasebecisinin öyküsünü anlatıyor.

yaşamın boş ve saçma olduğunu, herşeyin aynı kapıya çıktığını düşünen musa, kendini olayların akışına bırakmış gitmektedir.annesinin ölümüne dahi fazla aldırmaz. hatta, onu sevdiği halde bir tür sevinç bile duyar bu ölümden. hoşlanmadığı bir kızla sırf o istiyor diye evlenir. ancak yine iradesizce verdiği bu karar,kaderin bile güç ve iradeler tarafından yazıldığı bir dünyanın eşiğine getirip bırakır onu.iki çocuğun ve bir annenin katledilmesinden sorumlu tutulmaktadır.

peki gerçekten suçlu mudur?"

bugün odtüde çeşitli oyunlar, yarışmalar düzenlemekte olan, akşama ise vega ve mor ve ötesi konseriyle; daha bahar şenliğinin yorgunluğunu atamamış öğrencileri biraz daha yoracak olan organizasyon.. ayrıca sabahtan beri çıstak çıstak son ses müzikle kafa beyin bırakmamışlardır bizlerde ama o kadar da oluversin artık ne yapalım..

burçların kişilerin değiştiremeyecekleri birer özellikleri olması sonucu ortaya çıkan durumdur.. kıçını da yırtsa ömrü boyunca "a" ya da "b" burcu olacaktır.. bu sebeptendir ki "madem değiştiremiyorum ben bunu bari öveyim de millet bir bok sansın" düşüncesiyle hareket edilmektedir kanımca..

gülayın albümünde takvimlerden haberin yok mu adıyla yer almıştır..

okurken insanın canını yakan hatta fazla sulugözlü insanları ağlatan muhteşem kitap..

leman samın en sevilesi, en tapılası, en muhteşem şarkılarından biri..

odtu mizah topluluğunun çıkardığı derginin adı..

+bi kere versem alır mısın?
-sen verirsin de almaz mıyım?

şeklinde diyaloglara neden olmaktadır..

sonucu hem galatasaray hem de denizlispor için çok kritik olan maç.. benim ve tüm galatasaray taraftarlarının kalplerinin yarısını denizlispora ayıracağı maçtır aynı zamanda da..

galatasarayın kazanacağına kesin gözüyle bakılan maç.. lakin 14 mayıs 2006 denizlispor fenerbahçe maçının skoru bu maçtan çok daha fazla önem teşkil etmektedir galatasaraylılar için..