bok bocegi

yönetici olduğu 8 yılda galatasarayın 5 kez şampiyon olduğu "keşke gitmeseydi, iyiydi böyle" dedirten eski fenerbahçe başkanı..

regl olan kızların doktor kontrolünde kurtulmasını istediğim doku fazlalığı.. böylece uğruna işlenen cinayetlere de üzerine yüklenen aptal anlamlara da bir son verilmiş olur..

türk beyniyle üretilmiş süper cümlelere/laflara örnek olabilecek tamlama..

(bkz: johnny cash)
(bkz: june carter )
(bkz: i walk the line)

çocuk yaştan itibaren şarkı söyleyen amerikan country müzik şarkıcısı, johnny cashin uğruna eşini terk ettiği ikinci karısı.. 2003 yılında hayatını kaybetmiştir..

amerikan sinemasının yüzakı olan film.. hiçbir mali destek olmadan çekilmeye çalışıldığı için oyuncular aldıkları patrayı en aza indirgemiştir.. izlemeden önce kesinlikle bu kadar cüretkar bir yapım beklemiyordum.. yalnızca ve yalnızca amerikayı bu denli açıkça ve korkusuzca eleştirebildiği için bile takdire şayan.. özellikle filmin sonundaki sorgu sahnesinde "benim bir yılda sattığım silahı senin başkanın bir günde satıyor" sözü oldukça yerindeydi.. kesinlikle izlenmesi gereken bir film..

eski bir hakan peker şarkısı..

(bkz: sıdıka)

evli olmadığı halde bakire olmayan her kadının orospu/namussuz görüldüğü bir ülkede şaşırılması gereken hadise..

karikatürleri gibi kendisi de acayip eğlenceli olan sempatik ve komik çizer..

barmen: sabahın altısı oldu senin çiftçiyi kaldırman gerekmiyor mu?
barda sızan horoz: zikmişim çiftçiyi..

devamsızlıkla başı dertte olan öğrencilerin almak için yapmadığı şaklabanlık kalmayan hede..

sabah uyanılıp arka arkaya 2-3 tane sigara içilir, yüz doğru dürüst yıkanmaz ve en paspal kıyafetlerle sağlık merkezine gidilir.. doktora ağlanılır, sızlanılır "çok hastayım hiçbir şey yapacak halim yok" yalanları atılır.. sonrası için ise iki yol vardır:

a) doktor uyuzun teki çıkar bir dünya tahlille, röntgenle uğraştırır en sonunda "önemli bir şeyiniz yok bu ilaçları alıp derse gidebilirsiniz" deyip sizi siktir eder.. "ama daha şimdiden ders kaçırdım" diye ısrar ederseniz de saatlik rapor yazıp götlüğünü bir kez daha kanıtlar..

b) doktor insaflı çıkar, bir bokunuz olmadığını elbette çakar ama ses çıkarmaz bir günlük raporu yazar sonra da pis pis sırıtarak "geçmiş olsun" diyerek sizi mutlu mesut ederek yollar..

"terörle mücadele şube müdürlüğü ve istihbarat şube müdürlüğü görevlileri tarafından sorgulanan avukat alparslan arslan’ın “kendisini ülkücü olarak tanımladığı”, “türban olaylarından etkilendiğini” ileri sürdüğü öğrenildi. "

ntvmsnbc com

verdikleri türban kararı yüzünden üyeleri cezalandırmak (!) amaçlı düzenlenmiş saldırı..

http://www.ntvmsnbc.com/news/373612.asp

kendisini "allahın askeri" ilan edenlerden birinin düzenlediği saldırı.. sebep yine türban..

korku filmi bekleyerek gidilip kahkahalarla gülerek çıkılacak filmlerden.. çok ama çok kötü ve başarısız bir korku filmi..

yöneticisi olduğunuz sitede bir üyeyi çekiştirdiğiniz mesajı üyelerin göremediği yönetim bölümü yerine yanlışlıkla genel bir bölüme göndermek..

herkes için farklı anlamlar ifade eden sözcük.. bizim toplumumuzun büyük çoğunluğuna göre cinsel yaşamla ilgili.. evlenmeden önce bekaretini kaybetmek, kocanı kaybettikten sonra ikinci kez evlenmek, gece tek başına dışarı çıkmak, barlara gitmek vs. namusu kaybetmek için yeterli.. işin ilginç tarafı namus kavramının sadece kadınlara özgü oluşu.. erkekler için namusu kaybetmekle ilgili herhangi bir kıstastan bahsedildiği henüz duyulamadı..

aynı anda kişiye hem garip bir keyif veren hem de acı çektiren aşk çeşidi.. gittiğin her yerde "acaba o da burda mı?" diye onu gözetlemek, göz göze gelinen o kısacık zaman dilimlerinde "acaba beni farketti mi?" diye umutlanmak, fallardan medet ummak, gizlice hakkında araştırma yapıp sevgilisi olup olmadığını öğrenmeye çalışmak, bir gün cesaret toplanıldığında söylenecekleri tasarlayıp kendi kendine prova yapmak demektir..

sözlükte fazlaca ciddiye alındığını düşündüğüm, oylamalar sonucu ortaya çıkan, bilgiçlerin kişisel bilgilerinde görünen hede..

elbette ki sözlükteki herkes ister puanı yüksek olsun.. beğendiği ve doğru olduğunu düşündüğü için yazdığı bir entrye berbat oyu almak herkesin moralini bozar fakat bu denli de abartılması "entry yazmanın tek amacı puan mı ki?" sorusunu getirmektedir akıllara.. şahıs x’i destekleyen bir entry yazdığında x’ten nefret eden kişiler ya da benzer şekilde y’yi eleştiren bir şey yazdığında y’nin fanatikleri tarafından eksi oyla cezalandırılacaktır, kaçışı yoktur.. yahut adamın biri kafayı takmıştır bir yazara ne yazsa ne yapsa yaranamaz.. aklınca uyuzluk yapar berbat oyu vererek ve kişi bu entryleri deşifre edip onu tahrik ettikçe daha da coşar.. haliyle çırpınmak faydasızdır kanımca ayrıca gereği de yoktur.. yemişim puanı bize bir şey olmasın..

hiçkimsenin kendini tam anlamıyla kendisinden ve düşüncelerinden soyutlayamaması sebebiyle çoğu zaman kullanılamayan; kullanılmaya çalışıldığında da genellikle başarı sağlanamayan olgu..