öğrencilerin yazılı kağıtlarının altına "başaracağınıza inanıyorum" yazmak yerine "basacağınıza inanıyorum" yazmak. o denli inanmıyorum.
siyaset senin neyine? yakında sedyeyle meydanlara çıkaracaklar. bekliyorum. git evine yat, uyu dediğimdir.
kararsızlığın, bilinmezliğin yaşam felsefem haline gelmiş olması.
bulunur
çeker gibi bakma hançeri kından,
senin de canını yakan bulunur.
senin de bir zalim gelir hakkından,
sana da bir kurşun sıkan bulunur.
aşkımın ahıyla tutulur yakan,
alıcıkuş kadar sürmez fiyakan.
senin de gözünü yaşlı bırakan,
senin de boynunu büken bulunur.
merhamet olmazsa kalp kiracında,
tahtın da kurtarmaz seni tacın da...
bir kara sevdanın darağacında,
senin de ipini çeken bulunur
çeker gibi bakma hançeri kından,
senin de canını yakan bulunur.
senin de bir zalim gelir hakkından,
sana da bir kurşun sıkan bulunur.
aşkımın ahıyla tutulur yakan,
alıcıkuş kadar sürmez fiyakan.
senin de gözünü yaşlı bırakan,
senin de boynunu büken bulunur.
merhamet olmazsa kalp kiracında,
tahtın da kurtarmaz seni tacın da...
bir kara sevdanın darağacında,
senin de ipini çeken bulunur
kenarlarda, köşelerde kalmış şairimizdir. pek bilmez kimse kendisini-ben de bu sene tanıştım-. genellikle aşk temalı şiirler yazıyor. sade ve hoş bir dili var kanımca.
bekledim
saymadım hasretinle bu kaçıncı yılbasi
bir ihtimal de olsa döner diye bekledim
ne bir demet karanfil ne bir damla gözyaşı
bir hal hatır sormayı dener diye bekledim
su kışta kıyamette ömrüme düsen karda
bir dostuma uğrayip ahvalimi sorar da
belki de bir merhamet duyar da
yenilmez gururunu yener diye bekledim
bir yanda gözlerimde ebediyet uykusu
bir yanda seni son kez görememek korkusu
o güzel ellerinden içersem bir damla su
bütün ızdıraplarım diner diye bekledim
perdesiz pencereme şafakla söktüğün an
gelip de başucumda boynunu büktüğün an
pınar dudaklarindan ismimi döktüğün an
içimdeki yanardağ söner diye bekledim
ne sıkmağa gücüm var versen bile elini
ne sarmağa mecalim var o incecik belini
alnımda hayal edip o minicik mendilini
gül kokusu tenime diner diye bekledim
dudaklarımda tekbir ellerim göğe açık
sen diye irkilirim ses duysam en ufacik
o mavi gözlerini bir daha son defacık
dünya gözüyle görmek hüner diye bekledim
bekledim
saymadım hasretinle bu kaçıncı yılbasi
bir ihtimal de olsa döner diye bekledim
ne bir demet karanfil ne bir damla gözyaşı
bir hal hatır sormayı dener diye bekledim
su kışta kıyamette ömrüme düsen karda
bir dostuma uğrayip ahvalimi sorar da
belki de bir merhamet duyar da
yenilmez gururunu yener diye bekledim
bir yanda gözlerimde ebediyet uykusu
bir yanda seni son kez görememek korkusu
o güzel ellerinden içersem bir damla su
bütün ızdıraplarım diner diye bekledim
perdesiz pencereme şafakla söktüğün an
gelip de başucumda boynunu büktüğün an
pınar dudaklarindan ismimi döktüğün an
içimdeki yanardağ söner diye bekledim
ne sıkmağa gücüm var versen bile elini
ne sarmağa mecalim var o incecik belini
alnımda hayal edip o minicik mendilini
gül kokusu tenime diner diye bekledim
dudaklarımda tekbir ellerim göğe açık
sen diye irkilirim ses duysam en ufacik
o mavi gözlerini bir daha son defacık
dünya gözüyle görmek hüner diye bekledim
sadece başrol oyuncularını görmek için dahi gidilebilecek bir film. her şeyiyle hoş bir filmdi kanımca.
angelina jolienin büyük bir dolandırıcılık nedeniyle hem polisler hem de dolandırdığı kişi tarafından aranan sevgilisini ararken yaşadıklarını konu alıyor. izlenesi.
angelina jolienin büyük bir dolandırıcılık nedeniyle hem polisler hem de dolandırdığı kişi tarafından aranan sevgilisini ararken yaşadıklarını konu alıyor. izlenesi.
ahmet ümitin son kitabı. yine bir cinayet romanı ama buram buram istanbul tarihi kokan bir cinayet romanı bu defa. istanbul tarihindeki her dönüm noktası özenle işlenmiş ve pek çok tarihi mekanla ilgili ayrıntılı bilgi verilmiş. bu mekanlarla cinayetler iç içe geçmiş. sıradışı.
sözlüğe girmesinin hiçbir anlamı olmadığını fark ettiği için girmemeyi tercih etmekte. girdiği zaman da boş boş bir iki başlığa göz atıp çıktığı için çok da önemli değil varlığıyla yokluğu.
bu daha önce neden aklıma gelmemişti diye düşündürendir. çünkü önümde löp löp o iğrenç karışımı yiyenler varken gerçekten işkence çekiyorum.
rolünü layıkıyla yerine getiriyorsa pek çok kötü karakter gibi nefret edilmeye mahkum kişidir. yazıktır.
haklı çıktığım zamanlarda "ben demiştim" yerine tercih ettiğim kalıplaşmış cümle. daha bi sevimli sanki.
uzuuun bir aradan sonra yeniden sözlükte olmanın mutluluğunu yaşıyor kendileri.
dalgınlıkla herkesin başına gelebilecek durum ama bir oyun içinde ikinci defa yapmak dalgınlığa değil gerizekalılığa dalalet eder.
evinin adamı olma konusunu genellikle fazlasıyla abartmakla beraber çocuklarının babası olma kısmını es geçen er kişiye isyandır efendim.
+o çocuk niye sana bakıp duruyor?
-ne bileyim aşkım fark etmedim bile.
+sen bakmışsındır kesin, yüz bulmuştur. yoksa niye baksın?
-manyaksın sen yemin ederim.
not:evet, evet bunlar da var. yaşadım bizzat.
-ne bileyim aşkım fark etmedim bile.
+sen bakmışsındır kesin, yüz bulmuştur. yoksa niye baksın?
-manyaksın sen yemin ederim.
not:evet, evet bunlar da var. yaşadım bizzat.
mümkün olmakla beraber kusura kalmayın ama size bize yar olmayacak olandır. o da kendisine erkeğin zeki, bilgili, ahlaklı ve yakışıklı olanını ister haliyle. bu yüzden de genelde evlenemezler. ola ki olur saçma birini tercih ederse de zekasından şüphe edilir. onun işi de zordur vesselem.
iticidir. bayanlar naif canlılardır. erkeklere ne kadar yakışmıyorsa kavga, küfür; bayanlara iki katı yakışmıyordur kanımca.
(bkz: erdal güney saklımdasın)
(bkz: sevgi) bence en önemlisi.
markaları gerçekten uygun fiyata almayı sağlayan ama denemeden alındığı için her internet alışverişi gibi risk teşkil eden alışveriş sitesi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?