bestami yazgan - gülü incitme gönül
çiçeklerle hoş geçin,
balı incitme gönül.
bir küçük meyve için
dalı incitme gönül.
konuşmak bize mahsus,
olsa da bir güzel süs,
'ya hayır de, yahut sus,'
dili incitme gönül.
sevmekten geri kalma,
yapan ol, yıkan olma,
sevene diken olma,
gülü incitme gönül.
başın olsa da yüksek,
gözün enginde gerek,
kibirle yürüyerek
yolu incitme gönül.
mevlâ verince azma,
geri alınca kızma,
tüten ocağı bozma,
külü incitme gönül.
dokunur gayretine,
karışma hikmetine.
sahibi hürmetine
kulu incitme gönül.
bestami yazgan
1957 yılında osmaniye'nin toprakkale ilçesinde doğdu. ilköğrenimini toprakkale'de, orta ve lise öğrenimini osmaniye imam hatip lisesinde tamamladı. 1978 yılında atatürk üniversitesi edebiyat fakültesinden mezun oldu. osmaniye'de on yedi yıl yayınlanan güneysu kültür sanat ve edebiyat dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. halen özel bahçelievler ihlas kolejinde edebiyat öğretmeni olarak görev yapmaktadır.
şiir, masal ve hikâye türlerinde seksen eseri bulunan yazar; 1994 yılında türkiye yazarlar birliği tarafından çocuk edebiyatı dalında "yılın yazarı", 1997 yılında türkiye çocuk dergisi tarafından "yılın öğretmeni", 2003 yılında çocuk edebiyatçıları ve yayıncıları birliği tarafından "yılın şairi", 2011 yılında ilesam tarafından çocuk edebiyatı dalında "yılın yazarı" seçildi. 2012 yılında istanbul il milli eğitim müdürlüğü tarafından "yazarlar okullarda" projesinde esenler ilçe yazarı olarak görevlendirildi. 2013 yılında kars kafkas üniversitesi tarafından eserleriyle ilgili yüksek lisans tezi hazırlandı. 2013 yılında edebiyat ve sanat araştırmaları derneği (eskader) tarafından çocuk edebiyatı dalında "yılın yazarı" seçildi. 2014 yılında meb yayın danışma kurulu üyeliğine seçildi. 2015 yılında lise öğrencileri arasında ülke çapında "1.bestami yazgan şiir yarışması" düzenlendi. tgrt fm ve erkam radyo'da program yaptı. şiir dalında yurt içi ve yurt dışında birçok ödül alan bestami yazgan'ın eserlerinin bir kısmı bestelendi; bir kısmı da ders kitaplarına girdi. eskader kurucu üyesi, ilesam istanbul şb. danışma kurulu üyesi, mesam ve türkiye yazarlar birliği üyesidir.
bestami yazgan, medenî denilen; ama gerçekte madenî özellikler taşıyan çağımızda, gönül ve ömür toprağımızı saf şiir sularıyla sulayan, kuşluk vakitlerinin kuşlu saatlerinde; bazen ağlayarak bazen de haykırarak yazdığı şiirlerle gönül güvercinlerimizi besleyen, bulanık ve bunalmış düşüncelerimizi demleyen bir gönül insanıdır. evli olan şair dört çocuk babasıdır.
1957 yılında osmaniye'nin toprakkale ilçesinde doğdu. ilköğrenimini toprakkale'de, orta ve lise öğrenimini osmaniye imam hatip lisesinde tamamladı. 1978 yılında atatürk üniversitesi edebiyat fakültesinden mezun oldu. osmaniye'de on yedi yıl yayınlanan güneysu kültür sanat ve edebiyat dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. halen özel bahçelievler ihlas kolejinde edebiyat öğretmeni olarak görev yapmaktadır.
şiir, masal ve hikâye türlerinde seksen eseri bulunan yazar; 1994 yılında türkiye yazarlar birliği tarafından çocuk edebiyatı dalında "yılın yazarı", 1997 yılında türkiye çocuk dergisi tarafından "yılın öğretmeni", 2003 yılında çocuk edebiyatçıları ve yayıncıları birliği tarafından "yılın şairi", 2011 yılında ilesam tarafından çocuk edebiyatı dalında "yılın yazarı" seçildi. 2012 yılında istanbul il milli eğitim müdürlüğü tarafından "yazarlar okullarda" projesinde esenler ilçe yazarı olarak görevlendirildi. 2013 yılında kars kafkas üniversitesi tarafından eserleriyle ilgili yüksek lisans tezi hazırlandı. 2013 yılında edebiyat ve sanat araştırmaları derneği (eskader) tarafından çocuk edebiyatı dalında "yılın yazarı" seçildi. 2014 yılında meb yayın danışma kurulu üyeliğine seçildi. 2015 yılında lise öğrencileri arasında ülke çapında "1.bestami yazgan şiir yarışması" düzenlendi. tgrt fm ve erkam radyo'da program yaptı. şiir dalında yurt içi ve yurt dışında birçok ödül alan bestami yazgan'ın eserlerinin bir kısmı bestelendi; bir kısmı da ders kitaplarına girdi. eskader kurucu üyesi, ilesam istanbul şb. danışma kurulu üyesi, mesam ve türkiye yazarlar birliği üyesidir.
bestami yazgan, medenî denilen; ama gerçekte madenî özellikler taşıyan çağımızda, gönül ve ömür toprağımızı saf şiir sularıyla sulayan, kuşluk vakitlerinin kuşlu saatlerinde; bazen ağlayarak bazen de haykırarak yazdığı şiirlerle gönül güvercinlerimizi besleyen, bulanık ve bunalmış düşüncelerimizi demleyen bir gönül insanıdır. evli olan şair dört çocuk babasıdır.
dadaloğlu - çıktım yücesine seyran eyledim
çıktım yücesine seyran eyledim
cebel önü çayır çimen görünür
bir firkat geldi de coştum ağladım
al yeşil bahçeli kaman görünür
şaştım hey allahım ben de pek şaştım
devrettim akdağ'ı bozok'a düştüm
yozgat'ın üstünde bir ateş seçtim
yanar oylum oylum duman görünür
biter kırşehir'in gülleri biter
çağrışır dalında bülbüller öter
ufacık güzeller hep yeni yeter
güzelin kaşında keman görünür
gönül arzuladı niğde'yi bor'u
gün günden artmada yiğidin zârı
çifte bedestenli koca kayseri
erciyeş karşıdan yaman görünür
dadaloğlu'm da der zatından zatı
çekin eğerleyin gökçe kır atı
göçmek değil bizim ilin muradı
ak yâre gitmemiz güman görünür
çıktım yücesine seyran eyledim
cebel önü çayır çimen görünür
bir firkat geldi de coştum ağladım
al yeşil bahçeli kaman görünür
şaştım hey allahım ben de pek şaştım
devrettim akdağ'ı bozok'a düştüm
yozgat'ın üstünde bir ateş seçtim
yanar oylum oylum duman görünür
biter kırşehir'in gülleri biter
çağrışır dalında bülbüller öter
ufacık güzeller hep yeni yeter
güzelin kaşında keman görünür
gönül arzuladı niğde'yi bor'u
gün günden artmada yiğidin zârı
çifte bedestenli koca kayseri
erciyeş karşıdan yaman görünür
dadaloğlu'm da der zatından zatı
çekin eğerleyin gökçe kır atı
göçmek değil bizim ilin muradı
ak yâre gitmemiz güman görünür
insan ederler
ervahı ezelde taksim babında
herkese bir türlü ihsan ederler,
kimi gam çeker de hayal habında,
kimini tahtında sultan ederler.
adamın bağrın muştayla ezerler,
aheste aheste yola dizerler,
elden ele kap dan kaba süzerler.
yoğururlar sonra insan ederler.
sümmani değilsin her işe agah,
geçer gençlik fayda vermez ahu vah,
istersen geda ol ister padişah,
sonunda hak ile yeksan ederler.
aşık sümmani baba
ervahı ezelde taksim babında
herkese bir türlü ihsan ederler,
kimi gam çeker de hayal habında,
kimini tahtında sultan ederler.
adamın bağrın muştayla ezerler,
aheste aheste yola dizerler,
elden ele kap dan kaba süzerler.
yoğururlar sonra insan ederler.
sümmani değilsin her işe agah,
geçer gençlik fayda vermez ahu vah,
istersen geda ol ister padişah,
sonunda hak ile yeksan ederler.
aşık sümmani baba
seyrani - ormanda büyüyen adam azgını
ormanda büyüyen adam azgını
çarşıda pazarda seyran beğenmez
medrese kaçkını softa bozgunu
selam vermek için insan beğenmez
alemi tan eder yanına varsan
seni de yanıltır mesele sorsan
bir cim bile çıkmaz karnını yarsan
meclise gelir de erkân beğenmez
her çeşit insandan birkaç eşi var
mektepten kovulmuş günah işi var
rabbi yesirde dört yanlışı var
tahsil etmek için irfan beğenmez
ellerin evinde çul fîraş olur
burnu sümüklüdür gözü yaş olur
bayramdan bayrama bir tıraş olur
gider berbere de dükkân beğenmez
dağlarda taşlarda dolaşan yörük
insanlar içine çıkmayan hödük
bir elife dili dönmeyen sürtük
şehirde tecvitle kuran beğenmez
yayladan yaylaya konup göçer de
arpayı buğdayı ekip biçer de
mısır yaprağın kıyıp içer de
tütünü bulunca duman beğenmez
bir odası vardır gayet küçücek
kendi aklı sıra keyf yetirecek
bir çanağı yoktur ayran içecek
kahveyi bulunca fincan beğenmez
seyranî söyledi bu doğru sözü
haddeden çekilmiş doğrudur özü
şehre gelin gitse bir köylü kızı
lal ü güher ister mercan beğenmez
ormanda büyüyen adam azgını
çarşıda pazarda seyran beğenmez
medrese kaçkını softa bozgunu
selam vermek için insan beğenmez
alemi tan eder yanına varsan
seni de yanıltır mesele sorsan
bir cim bile çıkmaz karnını yarsan
meclise gelir de erkân beğenmez
her çeşit insandan birkaç eşi var
mektepten kovulmuş günah işi var
rabbi yesirde dört yanlışı var
tahsil etmek için irfan beğenmez
ellerin evinde çul fîraş olur
burnu sümüklüdür gözü yaş olur
bayramdan bayrama bir tıraş olur
gider berbere de dükkân beğenmez
dağlarda taşlarda dolaşan yörük
insanlar içine çıkmayan hödük
bir elife dili dönmeyen sürtük
şehirde tecvitle kuran beğenmez
yayladan yaylaya konup göçer de
arpayı buğdayı ekip biçer de
mısır yaprağın kıyıp içer de
tütünü bulunca duman beğenmez
bir odası vardır gayet küçücek
kendi aklı sıra keyf yetirecek
bir çanağı yoktur ayran içecek
kahveyi bulunca fincan beğenmez
seyranî söyledi bu doğru sözü
haddeden çekilmiş doğrudur özü
şehre gelin gitse bir köylü kızı
lal ü güher ister mercan beğenmez
hayâlî (?-ö.1557, edirne) türk divan edebiyatı şairinin mahlası. asıl adı mehmet'tir. “bekâr memi” diye anılmıştır. eserleri zengin bir hayal gücüyle yazılmış, ince ve duyarlı bir üsluba sahiptir.
selanik'in kuzeydoğusu'ndaki vardar yenice'de dünyaya geldiği bilinen hayali'nin doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, 1494-1495 yılları civarında doğduğu tahmin edilmektedir. asıl ismi mehmet'tir.
biyografi yazarı âşık çelebi'nin anlatısından anlaşıldığı kadarıyla, mehmed, sadi'nin (سعدی شیرازی) bostan ve gülistan eserlerini okuyarak genç yaşlarında şiirle ilgilenmeye başlamıştır.
seyyah bir sufi derviş olan baba alî mest-i acem müritleri ile yenice-i vardar'a geldiğinde, mehmed topluluğa katıldı ve onlarla beraber istanbul'a gitti. yolculuk boyunca sufi düşünce ve uygulamaların yanı sıra, şiir konusunda da baba ali'den eğitim aldı.
istanbul'da bir kadı olan sarı gürz nûreddîn efendi genç mehmed'in bu toplulukla beraber olmasını hoş karşılamadı ve onu himayesine aldı. mehmed, sarı gürz'ün korumasıyla öğrenim gördü; şiir bilgisini ve becerisini ilerleterek hayâlî mahlası ile eserler vermeye başladı.
on dört yaşında şöhrete kavuşan hayâlî, defterdar iskender çelebi'nin dikkatini çekti. daha sonra pargalı ibrahim paşa'ya takdim edildi ve kanuni sultan süleyman'ın nedimleri arasına girdi.
sultanın en önemli şairlerinden biri haline gelen hayâlî, seferlerde orduya eşlik etti. bu süreçte (1522) rodos kuşatmasına ve 1534'teki bağdat fethine katıldığı düşünülür. bağdat'ın fethi esnasında hayâlî'nin büyük şair fuzûlî ile tanışmış olduğu söylentileri de mevcuttur.
şiir kabiliyeti yüzünden kendisine melik-üş-şuarâ (“şairlerin sultanı”), diyâr-ı rûm'un sultân-ı şuarâsı (“rûm topraklarının şairlerinin sultanı) ve hayâlî-i meşhûr (“meşhur hayâlî”) gibi unvanlar verilmiştir. sadrazam ibrahim paşa ve padişah kanuni sultan süleyman'ın gözündeki konumu kendisine pek çok düşman da kazandırmıştır ve sık sık hiciv ve alaylara maruz kalmıştır.
şairin talihi, iki büyük hamisi iskender çelebi ve pargalı ibrahim paşa'nın idam edilmesinden sonra döndü. 1536'da sadrazamlığa getirilen rüstem paşa edebiyata önem vermiyordu. istanbul yaşamı güçleşen şair, kendisini emniyette hissetmediği çin padişahtan kendisini bir sancakbeyi olarak görevlendirilmeyi talep etti.
edirne sancakbeyliğine atanan hayâlî böylece adının sonuna bey ünvanı da almıştır.divan edebiyatının bu önemli ismi, 1557 yılında edirne'de vefat etmiştir. mezarı edirnede uzunkaldırım caddesi üzerinde iki lüleli çeşme (şair hayali çeşmesi) nin yanındadır.
uzun zaman bekâr olarak yaşayan hayâlî'nin evlendiği ve iki çocuk sahibi olduğu bilinir. oğlu ömer bey de şair olup halep defterdarlığı yağmıştır.
selanik'in kuzeydoğusu'ndaki vardar yenice'de dünyaya geldiği bilinen hayali'nin doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, 1494-1495 yılları civarında doğduğu tahmin edilmektedir. asıl ismi mehmet'tir.
biyografi yazarı âşık çelebi'nin anlatısından anlaşıldığı kadarıyla, mehmed, sadi'nin (سعدی شیرازی) bostan ve gülistan eserlerini okuyarak genç yaşlarında şiirle ilgilenmeye başlamıştır.
seyyah bir sufi derviş olan baba alî mest-i acem müritleri ile yenice-i vardar'a geldiğinde, mehmed topluluğa katıldı ve onlarla beraber istanbul'a gitti. yolculuk boyunca sufi düşünce ve uygulamaların yanı sıra, şiir konusunda da baba ali'den eğitim aldı.
istanbul'da bir kadı olan sarı gürz nûreddîn efendi genç mehmed'in bu toplulukla beraber olmasını hoş karşılamadı ve onu himayesine aldı. mehmed, sarı gürz'ün korumasıyla öğrenim gördü; şiir bilgisini ve becerisini ilerleterek hayâlî mahlası ile eserler vermeye başladı.
on dört yaşında şöhrete kavuşan hayâlî, defterdar iskender çelebi'nin dikkatini çekti. daha sonra pargalı ibrahim paşa'ya takdim edildi ve kanuni sultan süleyman'ın nedimleri arasına girdi.
sultanın en önemli şairlerinden biri haline gelen hayâlî, seferlerde orduya eşlik etti. bu süreçte (1522) rodos kuşatmasına ve 1534'teki bağdat fethine katıldığı düşünülür. bağdat'ın fethi esnasında hayâlî'nin büyük şair fuzûlî ile tanışmış olduğu söylentileri de mevcuttur.
şiir kabiliyeti yüzünden kendisine melik-üş-şuarâ (“şairlerin sultanı”), diyâr-ı rûm'un sultân-ı şuarâsı (“rûm topraklarının şairlerinin sultanı) ve hayâlî-i meşhûr (“meşhur hayâlî”) gibi unvanlar verilmiştir. sadrazam ibrahim paşa ve padişah kanuni sultan süleyman'ın gözündeki konumu kendisine pek çok düşman da kazandırmıştır ve sık sık hiciv ve alaylara maruz kalmıştır.
şairin talihi, iki büyük hamisi iskender çelebi ve pargalı ibrahim paşa'nın idam edilmesinden sonra döndü. 1536'da sadrazamlığa getirilen rüstem paşa edebiyata önem vermiyordu. istanbul yaşamı güçleşen şair, kendisini emniyette hissetmediği çin padişahtan kendisini bir sancakbeyi olarak görevlendirilmeyi talep etti.
edirne sancakbeyliğine atanan hayâlî böylece adının sonuna bey ünvanı da almıştır.divan edebiyatının bu önemli ismi, 1557 yılında edirne'de vefat etmiştir. mezarı edirnede uzunkaldırım caddesi üzerinde iki lüleli çeşme (şair hayali çeşmesi) nin yanındadır.
uzun zaman bekâr olarak yaşayan hayâlî'nin evlendiği ve iki çocuk sahibi olduğu bilinir. oğlu ömer bey de şair olup halep defterdarlığı yağmıştır.
bahr içinde katreyim bahr oldu hayran bana
ferş içinde zerreyim arş oldu seyran bana
dost göründü çun ayan kalmadı bir şey nihan
tufan olursa cihan bir katre tufan bana
surette ne'm var benim sirettedir madenim
kopsa kıyamet bugün gelmez perişan bana
kaf-ı dil ankasıyım sırrın aşinasıyım
endişelen hasıyım ad oldu insan bana
niyazi'nin dilinden yunus'durur söyleyen
herkese çun can gerek yunus durur can bana
niyâzî-i mısrî
ferş içinde zerreyim arş oldu seyran bana
dost göründü çun ayan kalmadı bir şey nihan
tufan olursa cihan bir katre tufan bana
surette ne'm var benim sirettedir madenim
kopsa kıyamet bugün gelmez perişan bana
kaf-ı dil ankasıyım sırrın aşinasıyım
endişelen hasıyım ad oldu insan bana
niyazi'nin dilinden yunus'durur söyleyen
herkese çun can gerek yunus durur can bana
niyâzî-i mısrî
asıl adı mehmet olup, 12 rebiülevvel 1027 / 8 şubat 1618'de malatya'nın şimdiki adı soğanlı köyü olan işpozi kasabasında dünyaya gelmiştir. babası, yöresinin önde gelenlerinden nakşbendiyye tarikatı mensubu soğancızâde ali çelebi'dir. niyâzî ve mısrî ise mahlaslarıdır. mısrî mahlası tahsilini mısır'da yaptığından dolayıdır. çeşitli medreselerde eğitim görmüş ve farklı yerlerde tasavvuf bilgisini geliştirmiştir. 1655 yılında halveti şeyhi sinan-ı ümmi'den hilafet alarak irşada mezun kılınmış[1], memleketin pek çok yerinde vaazlar vererek halkı irşad etmeye çalışmıştır. şöhreti her yana yayılan niyazî mısrî, ordunun maneviyâtını yükseltmek için sultan ıv. mehmet tarafından lehistan seferine götürülür. hakkında ileri sürülen iftiralardan sonra limni adasına sürülür ve burada onbeş yıl çileli bir hayat yaşar. ölümünden bir yıl kadar önce affedilir ve bursa'ya döner. fakat bursa kadısı'nın şikayeti üzerine tekrar limni'ye gönderilir ve burada vefat eder. osmanlı sultanı tarafından sürgüne gönderildiği limni adasında 1693 (h.1105) senesinde bir çarşamba günü kuşluk vakti vefat etmiş olup türbesi de aynı adada ziyaretgahtır. türkçe ve arapça manzum ve mensur on ciltten fazla eseri bulunmaktadır. aruz ölçüsü ile yazdığı şiirlerinde genellikle nesimî ve fuzulî'nin, heceyle yazdığı şiirlerinde ise yunus emre'nin etkisinde kaldığı görülür. divanı'nın yanı sıra, “risaletü't-tevhid, şerh-i esma-i hüsnâ, sûre-i yusuf tefsiri, şerh-i nutk-ı yunus emre, risale-i eşrât-ı saat, tahir-nâme, fatihâ tefsiri, sûre-i nûr tefsiri” eserlerinden bazılarıdır.
budur
seval eroğlu - gönül mülk edinme bu dehri
dünyada müzik türüne isim vermiş tek türdür türkü.
diğer milletlerin halk şarkıları, folklorik müzikleri vardır, türklerin ki türkü dür.
diğer milletlerin halk şarkıları, folklorik müzikleri vardır, türklerin ki türkü dür.
köçeklik bildiğim kadarı ile iran dolaylarından gelen bir adet, kadın dansöz yerine kadın kıyafetleri giyen erkekimsileri oynatmak onların kültürü.
erkek adam etek giyip gerdan mı kırarmış, dans mı edermiş. ilginç bir durum.
erkek adam etek giyip gerdan mı kırarmış, dans mı edermiş. ilginç bir durum.
su, soda, sütlü kahve, ayran.
lazanya banlanma nedeni trolluk, huzur bozma.
peynirli makarna dir,
ayrica uçurulmuş bir yazarimsi dir.
bilgi sözlük hava yollari iyi ucuslar diler. verdigi rahatsizliklardan dolayi ahali den ozur dileriz.
yapacam diyip yapmadigim gorulmemistir.
(bkz: #1116009)
ayrica uçurulmuş bir yazarimsi dir.
bilgi sözlük hava yollari iyi ucuslar diler. verdigi rahatsizliklardan dolayi ahali den ozur dileriz.
yapacam diyip yapmadigim gorulmemistir.
(bkz: #1116009)
değişen varmı, kilometre kaç, bakımları yapılmış mı bu tür sorulara cevap verilememiş nasıl bir ilan koyma anlayışıdır.
asp.net uygulamaları için gerçek zamanlı ve http tabanlı asenkron haberleşiminin kalıcı olmasını veya kopmadan devam etmesini sağlayan frameworkdür.
a)j a v a s c r i p t desteği olan tüm tarayıcılarda çalışır.
b)server ve client taraflı api yapılmasını sağlar.
c)signalr çoklu-kullanıcı (multi-user) uyguglamarını gerçek zamanlı olarak yapılmasını sağlar.
signalr uygulamaları yazabilmek için;
1)signalr bileşeni nuget paketi olarak yada yeni bir visul studio template üzerinden eklenir.
2).net diliyle hazırladığınız server kodu yazılır.
3)j a v a s c r i p t ve html içinde client kod yazılır.
a)j a v a s c r i p t desteği olan tüm tarayıcılarda çalışır.
b)server ve client taraflı api yapılmasını sağlar.
c)signalr çoklu-kullanıcı (multi-user) uyguglamarını gerçek zamanlı olarak yapılmasını sağlar.
signalr uygulamaları yazabilmek için;
1)signalr bileşeni nuget paketi olarak yada yeni bir visul studio template üzerinden eklenir.
2).net diliyle hazırladığınız server kodu yazılır.
3)j a v a s c r i p t ve html içinde client kod yazılır.
her zaman en güzel kız dır.
http://bilgisozluk.com/upload/cimbomlu_kiz.png
http://bilgisozluk.com/upload/cimbomlu_kiz.png
yolda yürürken bir anda pantolonunu indirip sokak ortasına sıçan adam, ozgurlukler ulkesinde normal durum, bizdeki hastane koridoruna siçan teyzeyi hatirlatti.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?