sivas

37 gül’e mezar olması ile hatırlanan; aynı zamanda bir çok değerli türkü üstadının yetiştiği ilimiz.

ayrıca insana gemerek’te deniz gezmiş’in, şarkışla’da da yusuf aslan’ın yaralı olarak yakalanmasını hatırlatan il.

sanki hep acılara gark olmuşluğun simgesi.

sadece sivas'lıların anlayabileceği 18 şey ;

(bkz: madimak oteli)
(bkz: bok boka sivasta kavusur)

insanların hakkında duyduklarını, sivası gittiği ve gördüğü taktirde vay be baya taşaklı bi şehirmiş cümlesi eşliğinde duyduklarını unutacakları nadide şehrimizdir. doğrudur biraz kabadır insanları ama kimseye kötülükleri dokunmaz kabalık sadece dildedir ama onunda bir içtenliği vardır. soğuktur birazda,kışın kıçınız donar. sızır şelalesi kangal balıklı çermiği ve köpekleri görülesidir.

benim memleketim.çok eglenceli çok dolu bir şehir olmamasına karşın çok büyük yeri vardır bende ve bütün herkeste.istiklal caddesi ve alibaba en çok gittiğim yerler.ama ilk aklıma gelen kenger sakızı oluyo.onu gevşetene kadar anam aglardı.memleketim yaa kötü bi mazisi var ama olsun seviyrum..

burası sivas gülüm günü gününden kara
bir sana hasretim bir de gelmeyen bahara....
dizelerini yazdıracak kadar acı yüklü, çevresinde yapılan barajlar sayesinde artık eskisi kadar sert kışların yaşanmadığı, insanlarının cana yakın olduğu, bir çok ozanın çıktığı, bir çok şifalı kaplıcayı barındıran bir anadolu sehri. ayrıca istasyon caddesinde insanların yazları çekirdek yiyerek ( yedikleri çekirdeklerin kabuklarını yerlere attıkları için temizlik sırasında çekirdek kabuğundan tepeleri oluşur) dolaştıkları yazları sıcak ve kurak , kışları ise soğuk ve yağışlı yurdum memleketi...

eskiden cok meshur simdi zanaatini biraz bozmu$ kirli isminde malum-u umumi bir köftecisi olan türk ili.

"terörist, ırz düşmanı, anarşik deniz gezmiş, ilçemiz sınırları içindedir. tüfeği tabancası olan alsın, olmayanlar kazma ve kürekle düşsün peşine." diye talihsiz bir anonsun belediye hoparlörlerinde çınladığı ilçenin bağlıbulunduğu il.

doğmadığım fakat köklerimin bağlı olduğu memleketimdir. aslımdır. türkülerine, ozanlarına, yemeklerine, insanlarına(yananlarına), havasına, suyuna aşırı sevgi beslediğim pirler diyarıdır.

bbp’nin buyuk bir farkla one gectigi $ehir. muhsin yazicioglu’nun vefati en buyuk etkendir bu durumda.

sivas halkı acıları biraz dinsin (?) diye bbp’ye oy verdik diyorlarmış. siyaset ne günlere kaldı...

yerel secimlerde buyuk bir cogunlukla oy alarak belediye ba$kani secilen ki$i, bbp’li dogan urgup’tur.

şehirdeki barajlar:

* 4 eylül barajı
* gazibey barajı
* gölova barajı
* karacalar barajı
* kılıçkaya barajı ve hidroelektrik santrali
* maksutlu barajı
* mursal barajı ve hidroelektrik santrali
* pusat özen barajı
* yapıaltın barajı
* çamlıgöze barajı ve hidroelektrik santrali
* imranlı barajı

sabah bastıran tipi ile birlikte tüm komşu illerle kara bağlantısı kesilen ilimiz.

$u andaki valisi ali kolat’tir.

ilin eski sanayi bölgesi, belediye başkanı doğan ürgüp tarafından yıkılmaya başlanmış. olaya tuvaletten başlayınca, insanın gülmekle ağlamak arasında gelip gittiği esnafın çığlığı ta buralara kadar ulaştı:


http://tinyurl.com/cecspv3


(bkz: nereye sıçacaklar ya)

(bkz: sivas ta 30 erkeğin aynı evde grup seks yapması)

valisi ya$amini yitirdi;

(bkz: zübeyir kemelek)

(bkz: sivas pide ve köfte)

(bkz: sivas köftesi)