sorunsal değil sorundur. `sorunsal` kelimesinin işlevi tamladığı sözcüğü nitelendirmek olduğundan, bunun tek başına isim olarak kullanılması tdk ya göre ibneliktir. neyse, olayım bu değil...
geçen gün bi tanesi geldi yanıma. adımları ürkek gözleri nemliydi bir bahar sabahı yaprağın üzerinde titreyen çiğ gibi. "abi ..." diye başlayacak oldu. "elini cebinden çıkar" diye sözünü kestim, utandı.
"adalet ağaoğlu açıklamış, türk yazınında tek zamanlı az çekimli edebiyat çıkmazındayız demiş, haksız da değil hani abi" dedi. "uzun etme, tribini siktirme hatun falan mı bulamadın" dedim. derinliğini afişe edercesine gözlerini kıstı ki bilmiyordu o siyah gözlerden sadece sikik bir yüzeysellik aktığını.
"yok abi" dedi... "yok... ne yaptıysam olmadı.. ortam adamı oldum olmadı, martı fizyolojisi ile aşkın kimyasını ilintilendirdim olmadı, şiirler yazdım olmadı, efendi takıldım olmadı..." gözyaşları ıslattıp eritti dayanaksız düşüncelerini.. sözcükleri yele karıştı.. "sus amına koyim" dedim. nedir olayın lan, bu ülkede entel olmak için 20 kitap okumak yeterli.. bunu dahi yapamadığını söyleme bana..."
"diyalektik" dedim sustu...
"paradigma" dedim öksürdü...
"varoluşçuluk" dedim güldü...
"ironi" dedim "hah bak biliyorum onu!" diye haykırdı gözleri, yüzü aydınlandı..
bu sefer ben sustum... sessizliği kendisini zirvenin heyecanına kaptırmış bir genç kızın yalan dolu kahkahası bozdu. utangaç gözlerle kızı süzdü eleman. kahkaha attıkça elindeki bira çalkalanıyordu bardağının içinde. titriyordu bizim eleman...
"yazar olmak.. kolay değil.." diyebildim. sarıldık, sarsıla sarsıla ağladık...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?