kedi

kalimera
bir anı da ben anlatayım kedi hayvanıyla ilgili.

efendim allah’ın soğuk, hırçın rüzgarlı memleketinde öğrenciykene, aileden kilometrelerce uzakta olmak bi yana, bi de soba nöbeti bende, o husumeti yakmak ayrı koyuyor insana...
sobanın mükellef yanması için soba kovasını boşaltmak lazım gelir önce. dışarıda bi rüzgar, pir rüzgar. dedim ki kendi kendime "boşu boşuna çöp konteynırına gitmek saçma. nasılsa bu rüzgar, uçuracak tüm külü havaya. iyisi mi balkondan boca edeyim." sonra çevreci kimliğim izin vermedi bu duruma. etik bulmadım yani. kül havaya karışacaksa da çöp konteynırının üstünden karışsın. hem kovanın dibinde yarı yanmamış kömürler de mevcut. bereket versin zehirlenmiyorduk.

yürüdüm çöpe. kovayı bi ters çevirdim; tam o sıra küller havaya uçuştu, eş zamanlı olarak sert bi cisim değdi kulağıma, göz gözü görmüyor, bi toz, bi duman...

ortalık sakinleşince baktım bi şey yok. ama emindim bi cisim bana temas ederek geçti. öyle mi hissetmiştim yoksa. rüzgar mıydı tüm bunları hissettiren bana.

sonra eve geldim, yaktım sobayı. hiç uğraştırmadı bu defa, hemen yandı. ama o cisim neydi? sonra kafama dank etti, bi çığlık attım. on dk. öncesinden atmam gereken çığlıktı bu. gecikmeli atmıştım sadece. kediydi o kedi. allah’tan kül perdesi görüş açımı engellemişti de kedi olduğunu anlamamıştım. yoksa oracıkta kalbim durabilirdi.

(bkz: kedidir o kedi)
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol