haberci çocuk cinayetleri

perihan magden’in ilk once afa yayinlarindan ve en son everest yayinlarindan cikan romani. romandaki karakterlerin milliyeti yoktur ve roman belirli bir mekanda gecmemektedir. arka kapagindaki yazi su sekildedir:
her seyi sessizlige gomen, tikir tikir isleyen bir sehir... sehrin birornek haberci cocuklari... saf kalite adamlardan alinan spermlerle, sarisin, guzel ve iq su yuksek kadinlardan olma; ozel evlerde yasatilan, annelerini haftada uc kez, ucer saat gorebilen, dokunmaktan ve dokunulmaktan tiksinen, gizlice mahler dinleyen, hep cocuk gorunumunde kalan, en cok otuz-otuz bes yil yasayan, sehrin medari iftihari, genetik muhendislik harikasi haberci cocuklar...yilda tas catlasa uc cinayetin islendigi bu ozel sehirde, haberci cocuklar birbiri ardinca oldurulmeye baslarlar. dizlerinde dugmelenen eflatun sari cizgili pantolonlari, ponponlu beyaz coraplari, fiyonglu rugan ayakkabilari; manset ve yakalari kolali beyaz dantelli, eflatun kadife kisa ceketleriyle; haber getirip goturen, kivircik sari sacli, berrak mavi gozlu, gamzeli bu mukemmel "yaratiklar."lauren bacall ve rolling stones hastasi irlanda sapkali adam, kurt bilimi konusunda uzman ama borsa simsarligi yapan bay kurtbilgini, sehrin unlu deniz hukukcusu, iame cizmeli profesor domanya, bas belasi esrarengiz usak wang yu, siradisi bir haberci cocuk annesi, guzeller guzeli esme ve cinayetleri cozme isini kahramanimiza havale eden yasli sahaf mosyo jacob...sehrin butun bu "uc" karakterleri; anasehrinden kacmak, uyumak ve icmek disinda hicbir isle istigal etmemis, zoraki dedektifimizin onune, yapbozun muhtelif parcalarini karmakarisik bicimde dayarlar. "anti" kahramanimiz bunca yukun altindan kalkip bu tuhaf sehrin dokusuna dair bu cinayetleri cozebilecek midir?perihan magden haberci cocuk cinayetleri baslikli bu ilk romaninda, siradisi karakterleriyle grotesk bir sehir kuruyor. bilimkurgusal ozellikler tasiyan, bir nevi tuhaf polisiye... cinsiyetsiz bir kahramanin agzindan dinledigimiz uc parcali bu roman, bir butun olusturarak ya da olusturmayarak, bizi tuhaf bir seruvene davet ediyor: mukemmelligin huznune...