üniversite isi makarna

greyfurt
versiyon 1.0
bir tencereye su konur. su kaynayınca içine makarna dökülür. sonra unutulur.

yeteri kadar unutulduktan sonra can hıraş mutfağa koşulur. tencereden zorla çıkartılan makarna, dilimlenerek yenir. (lazanya gibi ama malzemesiz lazanya)
not:üstünde bir tavada eritilen makul miktardaki yağ gezindirilirse daha yenilebilir olur.

versiyon 2.1
"tavuklu makarna" yapmak için marketten en ucuzundan tavuk hamburgeri alınır. versiyon 1.0’da ki gibi makarna unutularak yapılır. hamburgerler tavada kızartıldıktan sonra ekmeğe dürülüp yenir. (yeterince hızlı ve eş zamanlı yerseniz, midede tavuklu makarna oluyor)

versiyon 3.0a
su kaynamadan makarnalar atılır. çok acıkıldığı için sabırsızlıkla tencerenin başında beklenir. arada bir tadılır. tahammül edilebilecek kadar piştikten sonra hemen süzülür, yağda çevrilip servis edilir.(bu versiyonun püf noktası yağı fazla atmak ve az pişirmektir)
gereğinden fazla yağlı ve tam pişmediği için dişleri gıcırdatan makarna, yarım tabak yenmesiyle birlikte mideye külçe gibi çöker.
kalan makarnalar tabaklarla birlikte buzdolabına kaldırılır.
gecenin ilerleyen saatlerinde hazımsızlık problemi ortaya çıkar. evin koridorunda volta atılır, balkona falan çıkılır.
ertesi gün makarnalar dökülür.
durumdan habersiz ev ahalisi olarak "olm ben yiicektim yaa" diye artistik yapılır.

versiyon 4.0 ultra edition
yukarıdaki versiyonlardan farklı olarak, normal bir makarna yapıldıysa hemen dolaba bakılır. kalan ketçapın herkese yetmeyeceği hesaplanarak, ketçap kutusuna domates salçası, su, tuz ve azıcık şeker eklenir.(ucuz ketçaplarda böyle yapılıyor)
ketçap kutusu 2 kere çalkalanıp, içindekiler karıştı zannedilir.
kimine şekeri gider, kimine tuzu, kimi salçalı yer, kimi ketçaplı.

afiyet olsun.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol