düğme

(bkz: evlenmek icin dugmeye bas)

gözya$ları içinde
birkaç dakika aradı
kürtaj masasından kalkarken
takılıp kopan
düğmesini

sunay akın

1. giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturmalık: "sımsıkı bağlanmış bir örme kese çıkarıyor, birer birer düğmelerini çözüyor." -r. n. güntekin.

2. çevrilmek veya üzerine basılmak yoluyla bir elektrik akımını açan, kapayan herhangi bir makineyi işleten veya durduran parça, komütatör: "radyonun düğmesi."

3. zool. üst deri altındaki kıkırdak ve yağdan oluşmuş düğme biçimindeki çıkıntı: "kalkan balığının düğmeleri."

(bkz: dogma)

ilk çağlardan beri kullanılır. kıyafetlerde başta olmak üzere birçok nesnede ilikleyici yada süs olarak kullanılan kemik, sedef, metal gibi sert metaryellerden yapılan küçük tutturma aracı

ing: button

hergun ilikledigim icin hayattan sogudugum gereksiz varlik

iett iclerinde bulunan kastedildiginde; soforle iletisim kurabileceginiz yegane aractir. soforun akli basinda oldugu surece "anaa bana yesil isik yakti, bir sey mi ima etmeye calisiyo, caya mi davet etsem" yerine "durakta inebilir miyim" manasina gelir.

(bkz: ilik)

(bkz: araba odakli filmlerde nitro butonunun kirmizi olmasi)

bastiginizda genellikle bisilerin calistigi,dunyanin sonunu getirecek olanlarin renginin sadece kirmizi olabildigi olusum..