brokeback mountain

nexus
sanat dünyadasındaki azgın "gay" lobisinin etkisiyle ödüllendirildiğini düşündüğüm film. aşk evrenseldir tamam ama, hikaye bir kadın ve bir erkeğin aşk öyküsü olarak filme çekilseydi, yani jake gyllenhaal’in yerine scarlett johansson oynasaydı bu kadar gürültü kopar mıydı? bence kötü bir hikaye, ama çok kuvvetli bir lobinin etkisiyle haketmediği değere kavuşmuş durumda.
bloody mary
ilk gösterime girdiği an büyük patlama yapmıştır bu film..oscar alacak mı alamayacak mı diye bir ton kafa patlatılmıştı filan..çok büyük bir beklentiyle izlemiş olacağaım ki; filmi beğenmedim..oyunculuklar kötü değil, tam tersine seçilen oyuncular iyiler bu işte, ama eksik bir şeyler var sıkıcı olmaya başlıyor bir süre sonra, heyecanlandıramıyor seyirciyi..
yani buradan da çıkaracağımız bu oscar alma, almama sorunsalı amerikan insanının salaklığına dayanmakta yine, kovboydan eşcinsel olur mu diyen beyinler, bunu olağandışı buldukları için ödüle layık gördüler..
strahd
ülkemizdeki korsan gerçeğiyle beraber, eşcinselliğe bakış açısını ve kültür seviyemizi de tekrar gözler önüne sermiş olan ang lee filmi.
quantitatif
büyük bir aşk öyküsü yine hüzünle biter bu filmde.belkide mutluluğu çok az bir farkla kaçırmışlardır.yine bir filmde geçer yıllar sonra buluşan bir çift arasında şöyle bir cümle;mutluluk aramızdan şöyle bir geçti.ayni şey bu filmdeki aşıklar arasında da olur.güzel bir doğada küçük bir çadırda başlayan ilişkileri,başkaları ile evlenmelerine rağmen devam eder.aslında aşkları her şeye rağmen devam eder.tutku dolu birliktelikler yetmemeğe başlar,birlikte yaşayabilirler ama toplumsal baskı buna izin vermez.arabaya binip giden bir adam ve onun ardından bakan başka bir adam.ateşin başında dururken gelip arkasından sarılıp ’atlar gibi ayakta mı uyuyorsun’derdi annem demişti sevgilisine,hatırlar az önce sarıldığı sevgilisinin ardından bakan adam.sonra sonra bir kart ölüm haberi.ve dolabında içinde kavga ettiklerinde kanları karışan gömlekleri ve güzel günler geçirdikleri brokeback dağı.filmde başka pek çok değinilmesi gereken şeyler vardır ama bence tam anlamıyla büyük bir aşkın yaşandığı bir öyküdür.
phoebus
bu seneki oscarı götürememiş filmdir.crash’e bahse giren varsa yaşamiştir.filmin haklarını satin alan firma oscar kazanırsa gösterime sokarız dediğinden muhtemelen hiç izleyemeceğimiz filmdir.
oktuys
türkiye deki korsan kopyalarında adının "i..e kovboylar" olarak geçtiğini okuduğumda gülsem mi ağlasam mı bilemediğim.
kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/kultursanat/3970897.asp?m=1&gid=69
angelus
yonetmenligini ang lee’nin yaptigi, basrollerinde heath ledger ve jake gyllenhaal’in oldugu, iki escinsel kovboyun bir birine olan askini anlatan, venedik film festivali’nde altin aslan, 63uncu altin kure odulleri’nde en iyi film, en iyi yonetmen, en iyi senaryo ve en iyi orijinal sarki dallarinda odul kazanan ve buyuk ihtimalle bu sene ki oscar’da goturecek olan filmdir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol