doksan bese doğru

nickten yana sansim yok
bir tevfik fikret şiiri. bahsi geçen doksan beş hicrî 1295’tir. miladî 1878, yani birinci meşrutiyetin sona erdiği yıldır...

bir devr-i şeamet, yine çiğnendi yeminler;
çiğnendi, yazık, milletin ümmid-i bülendi!
kanun diye topraklara sürtündü cebinler;
kanun diye, kanun diye kanun tepelendi...

eyvah! otuz üç yıl o zehir giryeleriyle,
hüsranları, buhranları, ehvali, melali,
amal-ü devahisi ve sulh-ü seferiyle
bir sel gibi akmış, mütevekkil, mütehali...
yazsın bunu tarih-i iber hatt-ı zeriyle!

ey bir dem-i rüya gibi geçmiş kara günler,
bir lahza edin seyr-i cahiminizi tekrar;
dönsün bize o derin nazra-i muğber...
heyhat! otuz üç yıl, otuz üç yıl bütün ekdar
heyhat! ne bir ders, ne bir fikr-i mukarrer
silmez fakat elvahını tarih-i muanit;
doksan beşi aç! gölgesi bir tac-ı harisin
saklar mütelaşi, mütereddit, mütemerrit
evca-ı şebengizini bir yevm-i habisin.
hala o vesavis, o desayis, o mefasit.

hala o şebin zeyl-i temadisi bu ezlam;
hala o cehalet, o tecahül ve o techil;
hala vatan hissesi bir tude-i alam;
hala düşünen başlara hep latme-i tenkil,
hala sırıtan dişlere hep lokma-i inam!
hala tarafiyyet, hasabiyyet, nesebiyyet;
hala: ‘bu senindir, bu benim!’ kısmeti cari;
hala gazap altında hakikatle hamiyyet...
hep dünkü terennüm, sayıdan, saygıdan ari;
son nağmesi yalnız: yaşasın sevgili millet!

millet yaşamaz, hakka tahassürle solurken
sussun diye vicdanına yumruklar inerse;
millet yaşamaz, meclisi müstahkar olurken
iğfal ile, tehdit ile titrer ve sinerse;
millet yaşamaz maşer-i millet boğulurken!

kanun diyoruz; nerde o mescud-i muhayyel?
düşman diyoruz nerde bu? hariçte mi, biz mi?
hürriyetimiz var, diyoruz, şanlı, mübeccel;
düşman bize kanun mu? ya hürriyetimiz mi?
bir hamlede biz bunları, kahrettik en evvel.

bir hamle-i mahnum-i tagallüple değiştik
hürriyeti şahsiyyete, kanunu gurura;
heyhat! otuz üç yıl geri düştük ve mühlik
yoldan şu nedametli ve gafletli mürura
bişüphe o humma-yi cünun oldu muharrik,
ey millete bir sille olan darbe-i münker,
ey hürmeti kanunu tepen sadme-i bidad,
milliyeti, kanunu mukaddes tanıyan her
vicdan seni lanetle, mezelletle eder yad...

düşsün sana meyyal-i tahakküm eğilen ser
kopsun seni –bir hak diye- alkışlıyan eller

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol