anlaşılamamak

wereyda
kendini açıklayıcı addetmi$ ve açıklayıcı olduğu fikrinde $üphe görmemi$, görmeyen, görmeyecek olan -su götürmez gerçek- bireyin geçi$lilik ve periyot men$eili izahlarına kulaklarını tıkamı$ küme/grup/ki$i veyahut kurum-kurulu$ için "mal" olarak yaftalanması sonucu kendisine kendisinin bile duyamayacağı bir iç lisan ile fısıldadığı "söylediklerin kar$ındakinin anladığı kadardır diyorsun amma; kar$ımda bir $ey göremiyorum" cümlesi ile dahi opozit özne ya da nesnenin izanını bilinç mikserine daldırabilme melekesi mevcut ise; anlamayanın "mallığının" tarım ve köy i$ler bakanlığı’nca ka$elenmesi lazımdır, buyurdum.

ram edilmeye çalı$ılınan, küçük mukavemetlerle ve kollektif suni devrimlerle kimliği tartı$ma konusu haline getirilmeye uğra$ılan er ki$inin, "umrum değilsin" tavrıdır özünde bu.

arkaik dönemde değiliz. "bok at izi kalsın" eblehliklerinin manası yok! yakalanan ineği ters çevirmeye de, memelerine uzanmaya da gerek yok. yüzeysel anlam ki$iciklerinin dü$ük iq’larından kaynaklı "anlamama" / "anlayamama" dermansızlıklarının müsebbibi kullanılan jargon; ya da reel ya$amda içinde bulunulmu$ bir tavır, değildir. -çuvaldız buralarda olacak!-

anla$ılamamak;
temayüz hırsı $ahikalarda gezinen o çok bilmi$ kar$ıdaki için,
"dea sektir la hödük" iç cevabını özümsemeden, arhat olmaktır biraz. tathagata mertebesine eri$im isteniyorsa, daha sebatkâr ve munis, daha bilge ve flaneur olmak lazımdır. -sadele$tiren: wereyda-
max
kendisini diğer insanlardan üstün gören bireyin, kendi karakteri ve egosuyla kesinlikle ters düşmeyecek bir biçimde diğer ’alt sınıf’ insanlara uygulamış olduğu ikinci sınıf muameleden sonra yine o ’alt sınıf’ olarak gördüğü insanlara kendini haksız çıkarmamak için yapmış olduğu serzeniştir. bireyin, aşağı gördüğü ve bu görüşüne göre davrandığı insanlara serzenişte bulunması da kendi içinde yaşadığı paradoks tan başka birşey değildir.yani diğer insanlar tarafından anlaşılamadığını iddia eden birey, kendi egosu yüzünden gerçeği görememektedir.aslında o birey gayet net anlaşılabilmektedir...

sadeleştirmeye gerek yoktur sanırım...
onununkoru
hz. mevlana’nın "sen ne kadar bilirsen bil anlattıkların karşındakinin anlayabildiği kadardır." sözünü tekrar öpüp baş üstüne koymamı sağlayan eylemdir.
freagl dreams
bilgiden yoksun devasa cümlelerin sonucunda olması muhtemel hadise, kısa ve öz anlatımlarda nedense ortaya pek çıkmayan bir durumdur ayrıca ve püf noktası şudur; bu kadar kasmamak gerek.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol