alparslan türkeş

0 /
sedkur
1917 de kuzey kibris da dogmustur. asil adi (bkz: ali arslan) olmasina ragmen daha sonra bir hocasi senin adin alparslan olsun da sultan alparslan a denk bir yigit olasin diye degistirmistir. kuleli askeri lisesi ve harp akademisinde egitim gormustur. tsk da gorev yapmistir. sonra bir iki parti dolasmis ve yandaslariyla mhp yi kurmustur. 4 nisan 1997 de olmustur.
goretomb
halkina kendisini darbe hadisesi ile tanistiran rahmetli.
..turk ordusu yonetime el koymustur lafini radyolarda duymu$ ve tanismistir halk kendisi ile.
seyhmerat
27 mayis 1960 darbesini gerceklestiren genc subaylar arasindaydi kendisi.gece saat 3’te darbe yapildigini bizzat kendisi beldirmistir..bildiride soyle demistir,"turk silahli kuvvetleri kardes kavgasina meydan vermemek ve demokrasiyi icine dustugu buhrandan kurtarmak maksadiyla yonetime el koymustur."
darbeci bir subay olarak bilinen turkes daha sonralari mhp’yi kurmustur,kendisi son derece milliyetci fikirleriyle one cikmasina karsin gorusleri erbakan’inkine yakindi..daha sonra goruslerini irkcilik boyutlarina tasimisti.1980 darbesine gelinen surecte bozkurtlar olarak ortaya cikmis ulku ocaklariyla sol orgutlenmelere karsi catismistir,hatta polis gucu gizliden gizliye emrine verilmistir,ulkucu mafyanin dogmasina sebebiyet vermisti..1980 darbesi ilk yapildiginda kacmistir,bir kac gun gectikten sonra teslim olmustur.darbe sonrasi siyasi yasak getirilmistir kendisine.daha sonralari yasaklar kalkinca bambaska bir alparslan turkes ortaya cikmistir,gecmiste yaptigi hatalardan ders almis,milliyetciligi irkciliga indirgememis,pkk terorunun en siddetli zamanlarinda bile elindeki potansiyel gencligi harekete gecirmemistir..gorusleri ister begenilsin ister begenilmesin-ki bende begenmem-alparslan turkes turk siyasetine yon vermis,gercekten "lider" sifatli birisiydi...
serco
alparslan turkes 1917 lefkose’de dogdu, 4 nisan 1997’de ankara’da vefat etti. turk asker ve siyaset adami.

milletimizin yetistirdigi son basbug’un hayat hikayesinin baslangicinda da goc var.


yil 1860 orta anadolu’da, kayseri’nin, pinarbasi ilcesi’nin yukari koskerli koyunde meskun avsar obalarindan koyunoglu ailesi bir toprak meselesi yuzunden kavgaya girisince sultan abdulaziz’in fermaniyla kibris’a surgun edilir.


yil 1917 ve kasim’in 25’i, ogle vakti.. yer, lefkose. haydarpasa mahallesi kirlizade sokagi 13 numarali mutevazi evde, kibris’a yerlesen koyunoglu soyuna mensup tuzlali ahmet hamdi bey ve esi fatma zehra hanimin ali arslan adini verdikleri ogullari dunyaya gelir.


yil 1921 ve 4 yil 4 ay 4 gunluk ali arslan, annesi tarafindan yikanir, yeni elbiseler giydirilir ve devrin âdetince fesi mucevherler ile suslenerek sarayonu ilkokul’una (sibyan mektebi) gonderilir. sarikli ve mubarek bir osmanli ulemasi olan hoca efendi’nin dizi dibine coken ali arslan’in agzindan cikan ilk soz bir euzu besmeledir. ey rahman ve rahim olan allah’im, annem beni yetistirdi bu mektebe yolladi, okuyup yetisip, milletime hizmet etmek istiyorum dermiscesine bir besmeledir, ali arslan’in agzindan dokulen..


birbirinin ardisira gelen ilkokul ve rustiye yillari ve her biri birbirinden daha degerli husnu bey, selahattin bey, mehmet asim bey, ragip tuzun bey, turgut bey, osman zeki bey ve faiz kaymak gibi turkluk ve turkculuk suuruyla bilenmis birer hancer olan hocalarindan feyz alir. onlar ona mufredatin yanisira kibris turklerinin yalniz olmadigini devlet-i âli osman bakiyesi hur ve mustakil turkiye’nin yanisira yeryuzunde kendileri gibi bahtsiz esaret altinda milyonlarca turk oldugunu da ogretirler. dahasi osman zeki bey ali arslan’in adini adeta senin adin "alparslan olsun" ve sultan alpaslan’a denk bir yigit turk ol, diyerek degistirir.


kucuk alparslan’in dogup, yetistigi o yillarda, piyale pasa yadigâri kibris, sevgili yesilada’mizin tamami ingiliz isgali altindadir ve turk’un istiklâlini kaybetmesinin ne demek oldugu onun ruhunun derinliklerine suurunun uyanmaga basladigi gunden, cocukluk yillarinin baslangicindan baslayarak siner. o her gece turkiye’ye gidip asker olmayi ve gelip ata-baba ocagini kurtarmanin dusuyle uyur, uyanir.


yil 1933 ve alparslan’in artik isgal altinda, esaret altinda yasamaya dayanacak gucu kalmamistir. babasi ahmet hamdi bey’i ve annesi fatma zehra hanim’i ikna eder, aile mallarini satip savar yanlarinda ogullari alparslan ve kizlari dervise oldugu halde, ak topraklarin, hur topraklarin, turk’un turk oldugundan utanmadigi, boynunun egik olmadigi topraklarin, anavatanin, turkiye’nin yoluna duserler; viyana vapuru ve.. ver elini istanbul...


ailesi istanbul’a yerlesince alparslan’in ilk isi kuleli askeri lisesi’ne kayit olmak olur. artik o yureginin onu cagirdigi yerde ve duslerinin pesindedir. o duslerini dusleyen baskalari da vardir istanbul’da... derlenip toparlanmislar, turkluk, turkculuk ulkusunun o bir daha hic inmeyecek olan bayragini acmislardir. o yuce dilek, o aziz ulku, o muhtesem dusler, ozellikle, bir ulku devi olan atsiz hoca’nin can evinde, ocaginda piser ve sohbetlerle, siirlerle, dergilerle, romanlarla mektuplarla turk aydinlarinin gonlune cemre cemre dusmekte ve yayilmaktadir. onlarla tanisir, bulusur, alparslan turkes.


yil 1936 kuleli askeri lisesi’ni pekiyi derece ile astegmen olarak bitirince ankara ve harp akademisi yillari baslar. 1938’de harbiye’den mezun olur, artik o turk ordusu’nun genc bir tegmenidir ve turk milleti’nin emrindedir.


yil 1940 isparta’da gonlunu muzaffer ana’ya kaptirir ve evlenirler. ayzit, umay, selcen, sevenbige (cagri) ve yildirim tugrul adli cocuklarla ciceklenir bu evlilik ve bozkurtlarin muzaffer ana’sinin 1974 yilinda elim kaybindan sonra 1976 yilinda, sevâl hanim’la yaptigi ikinci evliliginde de tanri onu ayyuce ve ahmet kutalmis adli iki evlât daha vererek sevindirecektir.


yil 1944 3 mayis.. ankara’da eski tabirle bir numayis yani gosteri veya yuruyus vardir. turk’un, turklugun olmedigini, olmeyecegini ve yukselen turkculuk bayraginin bir daha hicbir sekilde inmeyecegini gosteriyorlar. hem dosta hem dusmana... hem devlet hizmetindeki gafillere hem de yurda sizmaya calisan hainlere, asya bozkirlarinda yaratilan bozkurt soylularin bozkurt torunlarinin, bir kac cakalin gunu birlik menfaatleri icin goz yumduklari kizil yilanin farkinda ve onun basini ezme azminde olduklarini gosterirler.


sâirin oz yurdunda garipsin, ozyurdunda parya dedigince tutuklanir turkculer... devrin dalkavuk iktidarinin uyduruk nedenlerle actigi turkculuk-turancilik davasi baslar. turkculer tabutluklara atilirlar, iskencelere ugrarlar. turkiye’de turk milliyetcisi olmanin bedelidir bu... genc ustegmen alparslan turkes’te bunlar arasindadir. 20 ekim 1944’te kendisini "vatan hainligi" suclamasiyla sorgulayan mesnetsiz savciya "diger saniklar gibi bana da vatan hainligi isnat edilmistir. bunu siddetle redderim. ben yeryuzunde her seyden cok milletimi ve vatanimi severim." diye haykirir. ancak mahkeme tarafindan, 9 ay 10 gun hapis cezasina carptirilir ve bir yildir hucre hapsi yattigi icin tahliye edilir. kendisine verilen cezada daha sonra askeri yargitay tarafindan bozulur ve 2. numarali mahkemede beraat eder. bu onun turk milliyetcisi oldugu icin zindanlara ilk atilisidir ve son olmayacaktir. ulkucu olmak cileye talip olmaktir, nimete, ikbale degil. o da turkluk ulkusu icin zaman zaman siddeti artan cileyi bir omur boyu bir an bile tereddut etmeksizin ve yakinmaksizin, cekmis ve cile cekmeyi seref bilmistir.


yil 1947 alparslan turkes ve 15 diger turk subayi, a.b.d. kara harp akademisi ve piyade okulunda iki yillik bir sure egitim gorurler. bu arada ulkemizden kars ve ardahan civariyla bogazlardan us talep eden sovyetler birligi’nin komunizm maskesi ardina saklanmis, o eski ve degismez "moskoflugu" ayan beyan ortaya cikar. bu atmosferde yurda donen alparslan turkes gelibolu ve cankiri’daki gorevlerinden sonra 1951 yilinda kurmaylik sinavini kazanir ve 1955 yilinda harp akademisi’nden kurmay binbasi olarak mezun olur.


yil 1955 dis gorev icin acilan sinavi kazanarak a.b.d. pentagon’da nato turk temsil heyeti uyeligine atanir. bu arada ... universitesinde uluslararasi ekonomi egitimi gorur. 1957 yilinda turkiye’ye doner.


1959 yilinda almanya’ya atom ve nukleer okulu’na gonderilir ve bu okulu basariyla bitirir. o artik bir kurmay albaydir.


yil 1960, tarih 27 mayis oteden beri orgutlenen ve memlekette kardes kavgasini onleyerek bazi reformlar yapmayi hedefleyen milli birlik komitesi’nin ulke yonetimine el koydugunu aciklayan bildiriyi radyodan okuyan kisi ve "ihtilâl’in kudretli albayi”dir. kurmay albay alparslan turkes ihtilâl hukumetinde basbakanlik mustesarligi gorevini ustlenir. bu vazifesi esnasinda devlet planlama teskilati, devlet istatistik enstitusu ve turk kulturunu arastirma enstitusu gibi kurum ve kuruluslari kurar.


ancak milli birlik komitesi arasinda ortaya cikan anlasmazliklar nedeniyle, 13kasim 1960’ta kurmay albay alparslan turkes ve "ondortler" olarak bilinen arkadaslari komite’nin diger uyelerince emekliye sevk edilerek tasfiye edilirler ve zorla evlerinden alinip yurtdisinda gorevlendirilmek suretiyle surgun edilirler. o da 19 kasim’da turkiye’nin hindistan buyukelciligi musaviri sifatiyla surgune gonderilir.


1961-62 1963 yilina kadar 2,5 yil, yonetimi elinde bulunduranlarca alparslan turkes’in turkiye’ye donmesine musaade edilmez.


yil 1963 tarih 23 mart alparslan turkes surgunden yurda doner.


dava arkadaslariyla birlikte kadro olusturup partilesmek amaciyla "huzur ve yukselis dernegi" adli bir dernek kurar.


kisa bir sure sonra talat aydemir’in giristigi darbe tesebbusune karistigi iddiasi ile tutuklanir ve mamak askeri cezaevinde dort ay hucre hapsinde yatar, yargilanir ve beraat eder.


tarih 31 mart 1965 saat 11.00 de cumhuriyetci koylu millet partisi’ne katilir.


tarih 1 agustos 1965 cumhuriyetci koylu millet partisi buyuk kurultay’inda genel baskanligina secilir. ayni yil yapilan genel secimlerde ankara milletvekili secilir.


yil 1969 cumhuriyetci koylu millet partisi’nin adi milliyetci hareket partisi amblemi de uc hilâl olarak degistirilir. o yil yapilan genel secimlerde adana milletvekili olarak secilir.


ilki, 31 mart 1975 -13 haziran 1977 yillari arasinda ve ikincisi de 1 agustos - 31 aralik 1977 tarihleri arasinda suleyman demirel baskanliginda kurulan koalisyon hukumetlerinde mhp genel baskani olarak, basbakan yardimciligi ve devlet bakanligi yapar.


ulku ocaklari, buyuk ulku dernegi ve diger mesleki orgutlenmeler baslar.


1968 yilindan itibaren marksist ve bolucu genclik hareketleri universitelerde yuvalanir ve universite ozerkliginden istifade ederek buralari silah, cephane deposu haline getirerek "komunist devrim" icin us haline koyarlar. universiteler isgal altindadir. her yer lenin’in stalin’in mao’nun resimleri ve komunist sloganlarla doludur. komunist yeralti orgutleri "sehir gerillasi" mi "kir gerillasi" mi tartismalari yapmakta okullara kendilerine tabi olanlardan baska hic kimseye hayat hakki tanimamaktadirlar. bunun uzerine basbug alpaslan turkes toplanan cok az sayidaki gence verdigi seminerlerle onlari komunizm konusunda aydinlatmaya ve alternatif olarak da turk toplumculugunu, turk milliyetciligini anlatir. kisa zamanda cogalan gencler orgutlenmeye baslarlar. doktriner turk milliyetciligi safhasi baslamistir. turk milliyetcileri dokuz isik, dokuz prensip etrafinda toplanirlar.


bu gelismelerden rahatsiz olan turkluk ve turkculuk dusmanlari ozellikle de komunist orgutler kendilerine okulda, fabrikada, koyde, kentte, dagda her yerde ama her yerde karsi cikip mucadele eden ulkucu hareket’e karsi savas ilan ederler ve 12 eylul 1980’e kadar 5000 civarinda ulkucuyu sehit ederler. devlet’in zaaf icinde oldugu dusunulen "zinde guclerdi bir seylerin yani ihtilâlin sartlarinin "olgunlasmasi" icin daha fazla kanin akmasini beklemektedirler.


basbug icin 1978, 1979, 1980 yillari bir cogunu bizzat kendisinin yetistirdigi binlerce ulkudasinin komunist cetelerce katledildigini gordugu, kan aglayan bir yurekle her seye ragmen kaybetmedigi sogukkanliligiyla bir ic savasi onledigi izdirap dolu yillardir.


12 eylul 1980 sabahi pusudakiler yeterince olgunlasan sartlarin neticesi ihtilâllerini yaparlar. basbug alparslan turkes ve turkiye’nin komunist bir ihtilâle kurban olmasini engelleyen ulkucu hareket sanik sandalyesinde, idam sehpalarindadir. mamaklar ve c5’ler bu surecin sekillendigi mekanlardir.


basbug 12 eylul’den uc gun sonra teslim olur. cunta tarafindan tutuklanan basbug, once 1 ay uzunada’da daha sonrada ankara askeri dil okulu’nda ve hastalandigi donemde de mevki hastahanesi’nde 4,5 yil hapis yatar. o ve 218 ulkucunun idami istenir, 9 nisan 1985’de tahliye olur ve beraat eder.


tarih 6 eylul 1987.. yapilan referandum neticesi diger siyasilerle birlikte basbug’a da konulan siyaset yapma yasagi kalkar ve basbug milli ulkuyu iktidar yapmak davayi kitlelere anlatmak icin yine meydanlardadir.


tarih 4 ekim 1987.. milliyetci calisma partisi olaganustu kongresinde genel baskanliga secilir.


tarih 20 ekim 1991.. genel secimlerde mcp’nin rp ve idp ile yaptigi secim ittifaki neticesi yozgat milletvekili secilir. basbug, son kez t.b.m.m.dedir. bu donemde ulkemizi kasip kavuran bolucu terore karsi en etkili mucadeleyi o gerceklestirir.


tarih 27 aralik 1992.. oniks eylul’un kapattigi partilerin tekrar acilabilmesini saglayan degisiklikler neticesi toplanan mhp’nin son kurultay delegeleri, mhp’nin isim ve amblemini mcp’nin kullanabilmesine karar verirler.


tarih 24 ocak 1992 mcp’nin 4. olaganustu kurultayi toplanir ve partinin adini mhp amblemini uc hilal olarak degistirir.


yil 1997... tarih 4 nisan...


seyhmerat
12 eylul 1980 darbesi olduktan sonra diger tum parti liderleri tutuklaninca kacmis olan sahsiyettir,ancak durumdan kurtulamayacagini anlayinca 4-5 gun sonra teslim olmustur.
ankakusu
aslen kayseri pinarbasili olan kibris dogumlu politikaci.
seversiniz sevmezsiniz, ama su bir gercek ki o bir devlet adamiydi. o tam anlamiyla bir liderdi. cecenistanda, bosnada, turk dunyasi’nda bir sorun oldugunda once onun kapisini caliniyordu.
bu hos bir sey degil elbette fakat ulkemizin dogru durust bir devlet politikasi olmayisi bu durumu ortaya cikarmistir. (ki hala durum ayni)
ayrica 80 darbesi oncesi ile darbe sonrasi turkes farklidir. 80 sonrasi daha uzlasmaci daha hosgorulu bir turkes vardir.

(bkz: musa nin bozkurtlari)
maliyeci
az biraz okunduğunda 60 sonrası neler yapmak istediğini ve ne sebeplerden sürüldüğünü kendisinin milliyetçilikten öte ırkçı olduğunu,ondan daha da kötüsü faşist bir rejim taraftarı olduğunu anlamak güç değildir.haliyle 80 lerde bu tutumu sürecek değildir.barınamazdı yoksa parti düzeyinde siyaset içinde.
underpressure
sözlükteki bazı kimselerin faşist, ırkçılık gibi kavramları bir yerlerinden anladıklarının bu kişi hakkında yaptıkları yorumlardan sonra ortaya çıktığı başlıktır.

efendim hitler milyon yahudiyi yakıp da sabun yapmış. türkeş in böyle bir olayı mı var acaba. ya da büyük almanya gibi bir büyük türkiye projesi mi vardı... ya da türkeş ülkedeki kürtleri falan mı sürdü bir yerlere.

siyasi düşüncelerin insanlarına yorum yaparken güldürmeyin bizi, onları, şunları.

cetniklereolum
kürtleri bitirmeyi hedeflemiş yapamayacağını anlayınca son zamanlarında daha ılımlı (kötünün iyisi) bir alparslan türkeş olmuştur ancak onun çizdiği yoldan gittiğini söyleyenler boynuz kulağı geçer misali faşizmde onu aratacak duruma gelmişlerdir.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol