zorba, yunanlı ünlü yazar nikos kazancakis’in olgunluk dönemi ürünüdür..
ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi.
“korkmamayı, yaşamı sevmeyi ve ayakta durabilmeyi bana o öğretmişti” diyor yazar. gerçekten de zorba, bir yaşam kılavuzudur.
özgür ufukların ve özgür insanların simgesidir.
kazancakisin bu romanı toplum içindeki zıtlıkların da bir göstergesi aslında.
hayatını madencilik yaparak kazanan kuralcı biraz da korkak bir adamın karşısına çıkan ters karakterdeki özgürlükçü, kural tanımayan, dilediği gibi yaşayan yaşlıca bir adama rastlamasıyla değişen bir hayat. tutkulu bir dostluk.
bir nevi hayatın ve özgür bir yaşamın ipucunu içeriyor bu kitap. betimlemeler ve tasvirler çok çarpıcı.
örneğin romanı okuduktan sonra canım inanılmaz derecede girit kıyılarında köhne bir meyhanede vakit geçirmek istedi. özetle yaşamın tadı, kurallar, kuralsızlıklar, kadınlar, zıtlıklar, dostluk kısaca yaşama dair ne varsa bu kitapta
bugün nikos kazancakis’in mezar taşında yazılı olanlar, doğrudan zorba’nın ağzından dökülmüş yazgı sözcüklerini andırıyor;
“hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm.”
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?