filmin konusu ve oyunculuğuna diyeceğim yok, gerçek hayattan alınmış bir konu olması ve gerçekten eşcinsellerin yaşamlarının zorluğu, reddedilmelerini, cesurca anlatması açısından sarsıcı bir filmdi ama çok daha iyi bir film olabilirmiş. ha sarsmadı mı, ağlatmadı mı ağlattı ama zaten ortada korkunç bir olay var. ama yine de beklentilerimi açıkçası karşılamadı, çok daha iyi bir film olabilecekken, biraz aceleye gelmiş hissi yarattı bende.
bir kere filmin, kurgusunda ve akışında bir problem var. bazı yerlerde, gerçeklik olgusu çok oturtulamamış, gerçek bir hikaye, bazen karakterlerin, karakter olmaktan çıkıp tip haline gelmesiyle, insanı hikayeden koparıyor. bazen çok ince ayrıntılar dikkatinizi çekmiyor değil ama tamamını kotarmaya yetmiyor bu hoş ayrıntılar.
karakterler, çok yüzeysel işlenmiş, sanki daha derinlerine inerek çok daha etkili olabilirmiş. mesela can karakterini, filmin ana karakteri gibi alıp, kendisine doğru düzgün değinilmemiş. ahmet yıldız’ın gerçek hikayesinden esinlenilmiş ama ahmet yıldız merkeze alınmamış. böyle garip bir aksaklık vardı, filmde. bence, ahmet yıldız’ın hayatını, tüm gerçekleriyle başka bir film, zenne yani can’ın hayatını, daha fazla derinlerine inerek, daha çok işleyerek, iki farklı vurucu film yapılabilirdi.
can’ın danslarını hiç estetik ve iyi bulmadığımı belirtmeliyim.
kimsenin dikkatini çekmeyen bir insan var filmde, can karakterinin eniştesi, teyzesi kendisine öküz diyip, insan muamelesi yapmazken, o yarma gibi gösterilen adamın insaniliği, iyiliği insana umut veriyor. çok sevdik biz o enişteyi, insanlık öyle, eğitimle, entellikle, zenginlikle kazanılamıyor işte. değişik adamdı, allah herkese öyle enişte versin, bir ara, senaryoyu abartmak adına canı taciz maciz edecek diye ödüm patladı ama hiç bozmadı çizgisini.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?