with all my love

satranç ustası bir şahtır.. yalnız bu demek degildir ki şahlar mat olmaz..
yavuz sultan selim ile bir müsabakasında yenilmiş ve yavuz’un göğsüne vurarak:
-bre kongay ışıh -yavuz kimliğini gizlemiş ve kendini derviş olarak tanıtmıştır- hiç şah olanlar mat olur mu?!.. tutalım edebin yohmuş; sultanlara riayeti de mi bilmezsen?!...
yavuz selim gayet sogukkanlılıkla:

-şahum danışıklı oyundan evvel habarım olsa böyle etmezdim.

-şah olanlar danışıklı oynamaz; var git saglıcakla.. demiştir.

( tabi daha sonra yavuz, safevi devletini ortadan kaldırma amaçlı orduları çarpıştıracaktır ve şah ismail’e de şu mesajı verecektir:
" er ere sille vurunca böyle vurmak gerek. evvelce satranç oynarken vurulan silleyi haklaştık." )

karma karışık yollardan geçer insanoğlu,zira yol varsa yolcusu da vardır elbet.."yola yolcu gerek"der ya hani yolcularımız yolculuklarına başlamadan evvel.aslında yolcuya da yol gerektir,yol gösterici herşeyden önce..
işin özü:
yapmak istediğiniz şeylerde ya da yapmak istemediğiniz şeylerde veya akıl danışıcağınız zaman yanınızda olup ya da olmayup size neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlatan size yaşadığı tecrübelerden yola çıkarak mesajlar verip o doğrultuda gitmenizi sağlayan kişi veya kişilerdir.

(bkz: pezevenk)

yol gösterici demektir/miş.


------------------------------spoiler------------------------------

âşık’a düşen paravanın arkasına geçip fotoğrafçıya başını uzatmaktan ibarettir.işin daha da garibi ,her devrin aşka istidatlı gençleri bu şablona gönüllü olarak boyun uzatırlar.durum böyle olunca şarkın her sevdalı yüreği mecnun yahut ferhatlığa soyunmayı marifet sayar.batılı âşıkların pezevengi ise(-pezevenk,yol gösterici demektir-) romeodur.

-----------------------------spoiler---------------------------------

arapça köpek demek degildir,zira arapçada "p" harfi yoktur.belki maltaca köpek demektir ya da belki malatacada da "p" harfi yoktur.

arp: köpek.

hicivde üstüne yoktur bu şairin.en bilindik kıt’ası, maliki mezhebine mensup tahir isminde biri kendisine kelb(köpek)demiştir de o da yapıştırmıştır ya şu dörtlüğü:

bize tahir efendi kelb demiş
iltifatı bu sözde zahirdir
malikidir mezhebim zira benim
itikadımca kelb tahirdir.
(burada ’tahir’ kelimesinin ’temiz’ anlamı üzerine sanat yaparak muhatabını çok güzel zemmetmiştir.)
bu kıtadan daha güzel bir anekdot ise şöyledir:
tahir isminde edebiyat öğretmeni lisede görev yapmakta ve o sırada bir de sadık isminde yarı cahil bir öğretmen görev yapmaktadır.edebiyata dair bildigi tek şey ise nef’i nin muhatabına söyledigi bu dörtlük(kelb tahirdir)tür.bu sebepledir ki tahir ismindeki bu edebiyat öğretmenine sık sık takılır olmuş sadık bey.
-söyle bakalım hoca kelb tahir mi degil mi?der dururmuş.önceleri öğretmen saygısından bi şey demez gülümsemekle yetinirmiş yalnızca.ama bakmış susacağı yok ne zaman karşılaşsa aynı espri(!) dayanamamış tabi .yine sadık hoca:

-hoca yahu!şu kelbin tahir olup olmadıgı hala açıklık kazanmadı mı?deyince:
+vallahi kelbin tahir olup olmadığı hala tartışılıyor;ama sadık oldugunda hiç şüphe yoktur.
-!?...

-üstad!allah’ın ilk evvel yarattığı canlı hangisidir?
+bittabi bit’tir azizim.allah önce biti;sonra da onu doyurmak için insanoğlunu yarattı.

kişinin tavr u harekatına;hal ve gidişatına yansıyan;onun en basit davranışlarında bile hemen hissedilen bir özel davranış biçimidir.

çıkar peşindeki insanların başkalarına karşı gösterdikleri saygı,sevgi ve hayranlık;riyadan da öte bir durumdur.

hatta bir de hikayesi vardır:

zâtlardan biri-yüksek rütbeli- kendisine bir dalkavuk edinmek istemiş.dalkavuklar kabul edilmek için sıraya girmişler..efendi ilk geleni şöyle bir süzmüş ve demiş ki:
-sen dalkavuk musun?
+evet efendim.ben dalkavugum.
-amma hiç de dalkavuga benzemiyorsun.
+nasıl benzemem efendim?falan paşanın yanında 5 sene,filan vezirin kapısında 3 sene hizmet ettim.

efendi diger adayları da çığırtır ve onlara da aynını sorar.. aynı cevaplar ve aynı konuşmalar...böyle birkaç aday sınandıktan sonra içeriye birisi girmiş,soru aynı:

-sen dalkavuk musun?
+evet,efendi hazretleri;bendeniz dalkavuğum.
-ammaa sen öyle pek dalkavuğa benzemiyorsun.
+hakk-ı âliniz var efendim,pek öyle dalkavuğa benzemem.
-fakat sanki biraz da dalkavuğa benziyorsun.
+evet,biraz da benzerim efendim.
efendi dışarıya haber salmış:
-ben dalkavuğumu buldum,digerleri dağılıp gidebilirler.

eskiden bir büyüğün bir dalkavugu olurmuş,şimdi ise her büyüğün yüzlerce dalkavuğu vardır!...evet.

fen öğretmenine günaydın,ing.ögretmenine good morning ,farsça ögretmenine merhaba demek kadar olağan bir eylemdir.
öğrenci bu,kendince prim yapacak ya.

dün akşam iki entrysini okumamın sonrasında yerle yeksan olmama sebebiyet veren bilginç kişilik..kalemi komik yazanlardan.
gelse de yazsa da okusak da gülsek..

edit:vakt u zamanında sevmeyeni de yok değilmiş hani. gördün mü bak? kabak bizim başımıza patladı.

maktul olan daha kârlıdır.bin bir acı,özlem ve pişmanlıgı vicdanında hissedip yaşamaktansa...

daha önce soruldu mu bilmiyorum..herhangi bir yazarın entrysinin muhteşem oyuna layık görülmesi ve layıkıyla ödüllendirilmesi durumundan yaklaşık iki saniye sonra bakıyoruz ki "böyle biri yok,canın sağolsun"şeklinde bir yazıyla karşılaşıyoruz..yani diyorum verdiğimiz o oy nereye gidiyor?

norah jones’in yorumuyla da harikadır bu şarkı.

zamane nankördür.evet.

sözlükte çift başına online olunamayacağından ötürü herkesin kabuğuna çekildiği bir anda online olma durumu.

i$siz adam yoktur efendim,i$i i$sizlik olan adam vardır.

-ne i$le i$tigal?
+ııı,şeyyy,i$sizlikle.
gibi.

#831416