üzerinde son derece hassasiyetle durulması gereken ulusal bir meselemizdir yabancılara toprak satışı.
çünkü yabancılara toprak satıldığı zaman, orayı satın alan yabancılar zaman içerisinde oray ciddi bir şekilde sahiplenecek, etrafına çitlerini çekecek, ve hatta o bölgedeki misyonerlik faaliyetlerine başlayacaktır.
hele bir de satın alınan yer deniz kenarı gibi, kamuya ait bir yer ise, o yerden denize girmek isteyen türk vatandaşları mutlak surette engellemelerle karşılaşacaklardır.
ama işte bu memlekette tam manasıyla ulusal bir bilinçten söz edilemediği için ve iktidar sahipleri dış güçlerin güdümünde olduğu için, bu tip iç tehditlerin yaygınlaşması da doğaldır nihayetinde. hele bu yabancalara toprak mevzusu olduğu zaman iş daha da ciddiye biniyor haliyle.
şimdi sizlere tarihten bir anekdot vererek bu konudaki düşüncemizi destekleyelim:
fatih sultan mehmet 1453 yılında istanbulu fethettikten sonra bizans imparatorunun sarayını gezerken, bir ara mahzene iner ve zindanda yaşlı bir papaza rastlar. padişah, yaşlı papaza:
"bu halin nedir, niye buraya hapsedildin?"
diye sorar.
papaz şu yanıtı verir:
"arz edeyim sultanım. kuşatma başladığında imparator beni huzuruna çağırdı ve istanbulun elden çıkıp çıkmayacağını sordu. ben de ilmime ve tecrübeme dayanarak bunun son muhasara olduğunu ve şehrin elimizden çıkacağını söyledim. çok kızdı ve bana eziyet edip buraya attırdı."
bunun üzerine fatih sultan mehmet bir an düşünür ve papaza şu soruyu sorar:
"peki bu şehir bir gün olur bizim de elimizden çıkar mı?"
papazın yanıtı pek düşündürücüdür:
"ne zaman ki içinizde fesat artar, ahaliniz kendi menfaatlerine teslim olur, (buraya dikkat!) mülklerini yabancılara satanlar çoğalır, yabancıdan medet umanlar artar, şehir sizden çıkar, şehir sizden çıkar."
fatih sultan mehmet oracıkta diz çöküp ellerini açar ve şöyle dua eder:
yarabbi! böylelerini kahrına ve gazabına uğratmanı dilerim..."
anlayana...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?