utah jazz

jerry sloan’ un istifa etmesinin ardından artık herkes gibi olan takımdır.

utah’ ın hiç bir zaman büyük bir taraftar desteği olmadı. hiç bir zaman nba’in gözünde hem yönetim hem de medya olarak güçlü bir şehir olamadılar. hatta halkının çoğu mormonlardan oluştuğu için her zaman siyah oyuncuların gitmeye çekindiği bir kulüp olarak bilinirler. bunlara ilaveten hiç bir zaman iyi bir yerden drafta giremediklerini de düşünürsek bu takımın ortalamanın altındaki nba takımlarından hiç bir farkı kalmaz.

bütün bu olumsuzluklara rağmen düne kadar utah’ ın bir farkı vardı; jerry sloan.

23 senedir takımının başında olan, hiç bir zaman kendi sisteminden ödün vermeyen, kadrosundaki her oyuncudan maksimum verim alabilmeyi başarmış bir adam. bunların yanında müthiş bir karizma ve hakemlerle oyuncuları etkileme gücü.

işte utah sloan’ un gidişiyle bunları kaybetti ve malesef geriye hiç bir şey kalmadı. jerry sloan’ un en önemli özelliği yetenekleri kısıtlı oyuncularla büyük başarılar kazanabilmesiydi. o oyuncuları kendi sistemi içerisinde bir stara dönüştürüp hepsinden tam verim almayı çok iyi biliyordu.

utah o’ nun boşluğunu doldurabilir mi diye sormak bile çok abes olacak. bu ayrılık hem orta hem de kısa vadede utah’ a çok zarar verir. yazık oldu.