john steinbeck’in yazdığı the grapes of wrath hiç kuşkusuz en önemli amerikan edebiyatı eserlerinden biridir. 1930lar’ın ekonomik kriz yıllarını etkileyici bir dille anlatmıştır sreinbeck. tamamiyle zamanını anlatan bir romandır.
roman çiftçilerin 1930’lu yıllarda dust bowl döneminde oklahoma’dan kaliforniya’ya (bereketli topraklara) göçlerini, yaşamlarını ve çektikleri sıkıntıları anlatır. "dust bowl" oklahoma’da görülmüştür. oklahomalı insanlara o dönemde kısaca okies derlerdi. o dönemde evlerin içine giren büyük tozlar görüldü. çiftçilerin ürünleri kızgın güneşe ve yağmursuzluğa yenik düştü. steinbeck hem bireysel olarak joad ailesinin yaşamını, hem de genel göçten bahsetmiştir. büyük bunalımdan etkilenen joadları yakından inceleyerek bize bu çiftçilerin de insan olduklarını hatırlatmaktadır.
1930’larda 3 milyon insan kaliforniyaya yeni bir yaşama başlamak için yerleşmişti. bütün bu kitap kapitalizmi eleştirmektedir. üzümler verimli kaliforniya vadilerinin sembolize ederken çiftçiler bu verimli vadilerin bir parçası olamayıp acı çekmektedirler. roman bireysel ailenin parçalanışını anlatırken aynı zamanda bütün göçmenlerinde tek bir aile oluşunu bize anlatmaktadır. bir araya gelip konuşmalarını, yiyeceklerini, hayatlarını, umutlarını paylaşmalarını anlatmaktadır.
steinbeck’in en çok okunan romanlarından gazap üzümlerini okumayanlarınıza içtenlikle tavsiye ediyorum. bu roman ayakta kalma mücadelesi veren insanların destanıdır ve steinbeck bu insanlık dramını olağanüstü bir dille anlatmıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?