ayse arman in yazdigi bir yazinin tam metnidir az sonra yazacaklarim..yazi ay$e arman`in kendisine ait degil..bir yerden alinti..sadece hayatin kimi zaman kimlere kar$i ne kadar acimasiz olabilecegini gozler onune sermek adina yazicam bu yaziyi buraya..lutfen du$unerek okuyun..okuyun ki bugun kalbini kirdigimiz insanlarin yarin avuclarimizdan kayip gittigini farkettigimizde ne kadar uzulebilecegimizi bilelim ve ona gore davranalim..lutfen du$unerek okuyun..
üç ay önce, a?yk oldu?u karysyny kaybeden, 6 aylyk bebe?iyle yalnyz kalan, "tatile üç ki?i gittik 2 ki?i döndük" diyen adamyn dramy... onu dinlerken deli gibi a?ladym.
bu hafta böyle. soru yok. bir adamyn bir tek soruya verdi?i kocamaaan bir cevap var. soru da ?u: ‘neler geldi sizin ba?ynyza?’ benim, dinlerken bo?azym dü?ümlendi. yalan! deli gibi a?ladym. istedim ki, yalnyzca onun hafyzasynda kalmasyn, bir insan macerasydyr, hep birlikte payla?alym. ve en önemlisi sahip olduklarymyzyn kyymetini bilelim...
evlendi?imizde karym 28’di, ben 30. o müslümanmy?, ben ortodoksmu?um umrumuzda bile de?ildi. ikimiz de inançlyydyk, ikimiz de ayny tanry’ya inanyyorduk. gerçi o tanry, bana çok insafsyz davranmy?ty. 16 ya?yndayken babamy, 21 ya?yndayken annemi almy?ty. olsun, ?imdi yüzüme gülüyordu: hayatymy, bu dünyalar güzeli kadynla birle?tirmeme izin veriyordu.
çok a?yktym ben karyma.
10 yyllyk yalnyzlyktan sonra...
artyk bütün hayal kyryklyklary, bütün ?anssyzlyklar geride kalmy?ty. her ?ey düzeliyordu. o da beni seviyordu.
tapyyorduk birbirimize.
bunca acydan sonra...
allah’ym ?ükürler olsun sana...
*
15 ekim 2000’de evlendik, balayyna ayvalyk’a gittik. her ?eyin ba?langyç ve biti? noktasy.... daha do?rusu sarymsak’taki otel: grand temizel. birkaç ay sonra hamile oldu?unu ö?rendi karym. evde nasyl bir bayram havasy...
ama bir süre sonra çocu?umuzun kalp aty?larynyn durdu?unu ö?rendik.
hüsran, yine hüsran...
ba?a my dönüyoruz ne?
yok hayyr, olsun...
biz ikimiz vardyk. kary-koca her acynyn üstesinden gelebilirdik.
geldik.
8 ay sonra karym yine hamile kaldy. hiç unutmayaca?ym o sabahy. 27 mart 2003. mutluluktan uçuyoruz. yine ayvalyk’a gittik. sonra birlikte toskana yaptyk. geçen sene bu zamanlar da paos adasy’ndaydyk.
çok tatil yapardyk, çok gezerdik el ele...
*
10 aralyk...
do?du kyzymyz. sizi tany?tyrdym my kibele’yle? bu da minik kyzym kibele...
rahmetli annemin ismi...
karym da itiraz etmedi. ben, karym ve gözünü açty?y andan itibaren etrafa gülücükler saçan kibele, biz üçümüz çok güzeldik.
unuttum, bir de huriye ablam var.
o, beni 17 ya?yma kadar büyüten dadym, allah razy olsun ondan, beni hiç yalnyz byrakmady, kyzym do?unca ‘itiraz kabul etmem, onun dadysy da ben olaca?ym’ dedi.
ayyptyr söylemesi, ilgili bir babaydym. hatta arkada?larym benimle dalga geçiyordu: ‘bütün bunlar sana, yol, su elektrik olarak geri dönecek... çocu?u ?ymaryk yeti?tireceksin’ diyorlardy.
ne söylerlerse söylesinler. o kadar zevk alyyordum ki. çocu?umun altyny de?i?tirmekten, gece e?imle birlikte uyanmaktan, kyzymyz için karymyn pe?inde ko?turmaktan.... karym, sabahlary 6’ya kadar bizim byzdyk’y emziriyordu, 6’da ben devralyyordum, onu bir güzel ‘pyslyyordum’, sonra da 7’ye kadar baba- kyz yatakta oyna?yyorduk. de?meyin keyfimize... derken du?, tyra? ve i?. söylemeyi unutmu? olabilirim:
ben turizmciyim. e?im di? hekimi.
idi.
*
ne var ki, kyzymyz do?duktan sonra tatillerimiz hep olayly geçti. 3 aylykty antalya’ya gittik. bizim, yüzünde gülücükler açan mutlu kyzymyz, sürekli a?lyyor ve ba?yny sallyyor... kary-koca ne oldu?unu anlamyyoruz... ?a?kyn ?a?kyn bakyyoruz.
belli ki bir derdi var... anlatamyyor... zavally, ellerini bile kullanamyyor...
kullansa yüzünü ka?yyacakmy?, tabii onu da yapamyyor.
me?er, su çiçe?i olmu? da küçü?üm, haberimiz yokmu?. apar topar döndük istanbul’a.
ikinci tatilimizde sarygerme’deydik. belki de ilk sinyali o zaman aldyk...
da anlamadyk.
karymyn ba? a?rylary tuttu. ben de istiyordum ki, ?öyle bir dinlensin, kendine gelsin... ‘kibele’yi bile emziremeyece?im a?kym, ba?ym çok a?ryyor’ diyordu.
a?ry kesici aldy, a?rylary hafifledi. ertesi gün normale dönünce, ben de ?üphelenmedim. ama o tatilimiz de a?ryly syzyly problemli geçti.
istanbul’da baktyrdy kendine, ‘isterseniz bir mr’a girin’ dediler.
süt verdi?i için mr’a girmek istemedi...
6 aylykty kyzymyz, ‘zaten sütün son zamanlary. biraz daha bekleyeyim’ dedi, mr’a girmeyi reddetti.
*
bilmem hatyrlyyor musunuz?
istanbul’da nato toplantysy... her yer, alarm halinde... amerikan ba?kany da istanbul’da... ortalyk curcuna...
‘madem yollar kapaly olacak’ dedik...
birkaç günlü?üne ayvalyk’a gidelim. bizim büyülü mekanymyza. yine ayny otele..
bu üçüncü tatilimizin iyi geçmesi için elimden geleni yapacaktym. karymy rahat ettirebilmek için hiçbir ?eyi esirgemeyecektim, kesin kararlyydym.
pazar günü çok güzel geçti. pazartesi de öyle. kibele’yi denize soktuk, suyu uzaktan görünce bacaklaryny çyrpmaya ba?lyyor, yüzmeyi o kadar seviyor. kary-koca nasyl gülüyoruz, kyzymyza bakyp kendimizle gurur duyuyoruz: ‘bu güzel ?eyi biz mi yaptyk?’
ak?am da cunda’da balyk yedik.
sabah, kalkty?ymyzda karymyn gözlerinden bir bulut geçti?ini gördüm.
‘nen var?’ dedim.
sykylmy? bir ifadeyle ‘tansiyonum kötü’ dedi.
benim yüz ifademi görünce ‘abartacak bir ?ey yok, biraz dinlenirsem geçer’ diye ekledi.
yanymyzda bir aile dostumuz ve karymyn erkek karde?i de var.
‘ö?len katylyrym size...’
ö?len oldu, karym ortalykta yok..
ö?len odasyna yemek götürdüm amacym kontrol etmek, bakalym nasyl.
‘müsaade et biraz daha dinleneyim’ dedi yorgun bir sesle.
saat 4 gibi baktym beni aryyor:
‘çabuk gel a?kym, ben kötüyüm..’
panik içinde fyrladym odaya çyktym.
olacak ?ey de?il. bana ?imdiye kadar hiç olmady?y gibi tuhaf bir ?ekilde bakty ve ?öyle dedi:
‘ben ölüyorum.’
kafamyn içine bir kazyk saplandy sanki...
olamaz... benim sevgili karym avucumun içinden kaçyp gidemez. biz böyle ayrylamayyz. buna müsaade etmem, edemem. onun da gitmeye hakky yok zaten.
hemen istanbul’daki doktorumuzu aradym, biz sadece tansiyon biliyoruz o esnada, en ciddi haliyle ‘sakyn vakit kaybetmeyin oralarda’ demesin mi?
ambulans ça?yrdyk, do?ru ayvalyk devlet hastanesi...
‘mr çekilmesi lazym’ dediler.
tamam.
ama yokmu?... en yakyn mr, edremit’te bir özel hastanede... bu arada karym a?ry kesici aldy?y için yary baygyn vaziyette, ama hálá bizimle irtibat halinde.
- beni duyuyor musun a?kym?
- evet.
- nasylsyn?
- iyi de?ilim.
sözcükler a?zyndan zorla dökülüyor.
görüyorum, acy çekiyor.
*
?u mr bir an önce çekisin artyk!
hemen edremit’e gidelim... gidelim de... ambulansyn ?oförü nerede?
yeme?e gitmi?... yeme?e gidecek zaman my? nasyl kyvranyyorum anlatamam. nasyl çaresizim anlatamam.
bu arada kyzymy o aile dostlarymyza teslim etmi?im, karymyn yanynda ben ve karde?i varyz.
hah geldi ambulans ?oförü de, yüzünde suçlu bir ifade...
do?ruuu, hyzla edremit’e.
çekildi o mr.
doktor, bana bakty ve ?öyle dedi:
‘beyincikte kanama var!’
ne diyor bu adam? beyincik neresi? kanama ne demek? doktorun söyledikleri benim için hiçbir ?eyi ifade etmiyor. nedir bu diyorum? ‘hem iyi hem kötü’ diyor. ‘durdurulabilirse iyi... yok hayyr durdurulamazsa, kötü; kanama, vücut fonksiyonlarynyn sona ermesine sebep olur.’
?aka gibi. biz tatildeydik. karym dinlenecekti...
nereden çykty bu anevrizma?
yok yok, bunlar bizim ba?ymyza gelmiyor. bu bir kabus biraz sonra uyanaca?ym ben...
yanymda yatan karymy öpece?im, ‘günaydyn a?kym’ diyece?im.
*
hemen tam te?ekküllü bir hastaneye götürmemiz gerekiyormu?. izmir mi, istanbul mu, karymyn karde?iyle konu?uyoruz... istanbul’da karar kylyyoruz.
izmir... iki buçuk saat yol... sarsynty... tehlikeli olabilir.
istanbul...
evet istanbul’u tercih ediyoruz... ambulans uçaklar var artyk, ça?yryrsyn yarym saatte gelir, içinde doktor-moktor her bir ?ey var, daha kysa sürede müdahale edilmi? olur...
yani biz öyle zannediyoruz... bekle allah bekle... yok. yok i?te. bu uçak nerede? hani hemen gelecekti?
ikide bir telefon açyyorum...
‘neredesiniz? karym ölüyor’ diye feryat ediyorum.
ke?ke karayolunu tercih etseydik... acaba o zaman... ke?ke, ke?ke... ke?ke’lerle de geçmiyor hayat...
*
edremit’teki o küçük hastanenin ba?hekimi üzgün üzgün bize bakyyor. onun da elleri kollary ba?ly. yapabilece?i bir ?ey yok. sonunda ‘sizi yalnyz byrakayym’ diyor, ekliyor ‘bir ihtiyacynyz olursa ben a?a?ydayym.’
serumlu bir odada bekliyoruz, beyin kanamaly karym ve ben...
i?te o syrada tuhaf bir ?ey oluyor... karymyn gö?üslerinin üzerindeki sütü görüyorum...
daha bu sabah kyzymyza süt veriyordu...
?imdi ise ölüyor...
gö?üslerinde süt varken ölüyor...
a?lamaya ba?lyyorum.
ben de ölmek istiyorum.
*
bu allah’yn belasy uçak niye gelmiyor?
hálá haber yok... 5 buçukta aramy?yz... iki saat önce kalkty diyorlar... e peki nerede bu uçak? kaçta gelir bu uçak?
me?er, nato yüzünden izin alamamy?... uça?y kaldyrmamy?lar... bütün doktorlary havaalanynda indirip bir güzel aramy?lar... 11’e do?ru ‘tamamdyr, kalky? için izin verdik’ demi?ler...
onlar gelmeden biraz önce açyldy karymyn gözleri...
birdenbire, kendi kendine...
ekip geldi?inde karym ikinci kanamayy geçirmi? ve beyin ölümü gerçekle?mi?ti. yani uçak bize ula?ty?ynda, her ?ey için çok geçti...
karym bizi terk etmi?ti...
ben en de?erli varly?ymy kaybetmi?tim.
bundan sonra hayat bana ne verebilirdi ki? bu kadarmy?, buraya kadarmy?!
*
yolda kendime geldim...
benim ayvalyk’ta bir kyzym var. 6 aylyk henüz. bana tanry’nyn arma?any.
hemen onun yanyna gittim. o kadar çok a?lamy? ki... symsyky saryldym ona...
‘korkma yalnyz de?ilsin, baban var, baban burada’ diye fysyldadym kula?yna. a?layan gözleriyle yüzüme bakty, sanki ne demek istedi?imi anlady. öpe ok?aya onu sakinle?tirdim.
ayvalyk’ta o sabah anne sütü içen çocuk, o ak?am babasynyn tuttu?u biberonu emiyordu.
ertesi gün istanbul’a yola çyktyk, 6 aylyk çocuk hiç problem yaratmady.
*
do?rudan amerikan hastanesi....
ne dediniz? ya?ama ihtimalinden mi söz ediyorsunuz? yoksa beyin ölümü olmady my? ben mi yanly? biliyorum?
‘kolu kypyrdady, baca?y kypyrdady’ gibi umutlar veriyorlar insana...
yoksa vermiyorlar da, ben mi öyle sanyyorum? bilmiyorum, ben hiçbir ?ey bilmiyorum... bildi?im ?u: karymyn ölebilece?ine bir türlü inanamyyorum.
yanyna girdim...
gözleri bantlyydy.
‘seni seviyorum’ dedim.
‘gitme, beni byrakma’ dedim.
ok?adym onu, sevdim, öptüm.
öptüm, öptüm, öptüm...
bir türlü çykamyyorum odadan...
kapyya do?ru gidiyorum, sonra geri dönüyorum.
çykarsam, bir daha onu göremem diye...
*
ertesi gün, ‘bir i?ne daha yapaca?yz bu son ?ansymyz’ dediler. ama olmady i?te... tansiyonu çok dü?mü?tü...
bitti.
bu sefer her ?ey, gerçekten bitti.
organlaryny bile ba?y?layamadyk karymyn.
oysa, bu onu çok mutlu ederdi.
34 ya?yndaydy...
3 ki?i tatile gitmi?tik 2 ki?i döndük...
*
o gün hastaneden çyktym, eve gittim, kyzymy gördüm ve a?lamaya ba?ladym. anynda tepki verdi, o da ba?lady a?lamaya.
huriye ablam çok kyzdy: ‘bir daha bu çocu?un önünde a?lamayacaksyn!’
cenazede kyzymyn çelengini gördü?üm zaman da a?ladym.
‘sevgimi anneme’ yazyyordu.
6 aylyk kibele’mizin çelengi... ölmü? annesine...
bizim ortodoks cenazelerinde öyledir, fertler, tek tek çelenk gönderir..
onu, annesinin 40’yna götürürken de, fena oldum...
ama huriye ablamyn sözünü dinledim, a?lamadym.
bizimki kuca?ymda gülücükler da?ytyyor, nereden bilsin nereye gitti?imizi...
karymyn mezar ta?ynda toskana’da çekilmi? bir foto?rafy var, gülümsüyor...
bana ve kyzyma...
?imdi yukaryda...
oradan da gülümsüyor...
bana ve kyzyma.
ne kadar çok acy çekti?imi görüyor ama ‘kibele’nin sana ihtiyacy var beni mahcup etme...’ diyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?