pişmiş veya çiğ, soslu veya sade fark etmez.
her türlüsünden itina ile nefret ettiğim yiyecek. (ki bence yiyecek olup olmadığı bile tartışılır ya...)
suşi severlerin "aaa şekerim en iyisini şura yapar, bak bilmem ne roll ye" diyerek bunu bana sevdirmeye çalışmaları boşuna abicim.
çok netim bu konuda; sevmedim, sevmiyorum, sevmiycem.
hani bazı yiyecekler vardır, seven adeta tapar (bkz bi kokoreç için şehrin öte ucuna gidenler) sevmeyen de fotoğrafına bile bakamaz ya; bu meret gözümde öle bi yerde işte.
seven her türlüsünü götürüyor.
"olm şunu ye lan bak ne güzel yosunlu yosunlu!" diyeni gördüm ben bugün...
ya hadi bunu sevenler de kırk yılda bir yiyor.
en azından ben her gün suşi yiyen görmedim; ama abi bi düşünün ya, japonlar bunu her gün yiyor.
ya olm yosuna sarılı, içinde salatalık, dışında pirinç lapası olan bişiyi seviyorlar lan bunlar!
ay allam aklımı çıldırıciiiim...
sırf yemek kültürümde bu türden yemek olmadığı için bile akdeniz mutfağına aşık olabilirim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?