sabahımın köründe kalkıp tüm dış etkenlere rağmen görmek, tanışmak şerefine eriştiğim dünya şekeri jediye.boğaza nazır çekilen fotoğraflar,40 yıl hatırının olması muhtemel türk kahvesi,ve güzel bakan,güzel gören gözleri ve sohbeti için teşekkür edilesi insan.
* * *
ve sonrası;
laaay laaay laay lalala laay laay laay lalalala
istanbul boğazını güzelleştiren etkenlerden bir tanesi daha...varmış independence’nin bildiği...sevilesi insan, hemde çok sevilesi.fotoğraf çektirme işlemi sırasında sakın ha göz göze gelmemeli..önce bir kopuluyor, sonra artık ne kadar toplanabilirse!
saatin kaç olduğu, yanan sigaranın kime ait olduğu, çalan şarkının adı gibi konularda sıkça farklı fikirlere sahip olsakta
iki dişi anca bu kadar anlaşabilirmiş biz onu anladık.aynı zamanda tam bir fenerbahçeli bu hanım efendi.saatler aktı geçti ben anlamadım...gülmekten karnıma kramplar sokabilen,aynı anda güven hissi verecek bakışları,göz kırpmaları ansızın fırlatabilen bir insan daha...yalnız söylemeden geçemeyeceğim;kendisiyle dedikodunun,türkünün,tezahüratın,ortaköy’ün, tadı başka oluyor...yazmak eylemse,yaşamak ihtilalmiş!...
not:fakat pek bir suikastçiyiz, fotoğrafların neredeyse çoğunda bir sürü kulağa sahibim.