an itibarıyla yapmaya başladığım şey (hede de diyebiliriz kendisine).. ne güzel bi hismiş kendisi.. mesela yirmilik dişlerimden sonuncusu da dün akşam uç verdi.. artık 32 dişim var.. sonra reflü hastalığıyla baş etmekte yeni bi yöntem buldum: aneroxia nervosa.. ya ne güzel bişii bu, hem kilo veriyosun, hem de reflü krizleri iki gecede bir bünyeni sarsmıyor.. çekirdeğime isim vermiştim, onu bile yazdım sözlüğe..
yaaa, işte bunları yazıp, reklamımı yapıyorum sözlükte: kısmet bulmak için.. önemli olan iç güzelliği zaten, di mi ama?? bi de başımdan geçen her olayı sözlüğe yazdığım gibi, altına yaşanmıştır, ya da based on true story ibaresi eklemekteyim.. kullandığım diş fırçasını, oje rengimi, radyoda tercih ettiğim rengi (ki son ikincisi mordur), saç rengimi falan her şeyimi yazmaktayım..
ooo, hayat bayram olmuş, haberim yok.. ama şöylle bi etkisi var ki, yeni farkettim: hem kendi reklamımı yapmak isterken, başkasının reklam yapmasına izin vermemek de istiyorum.. bilgiçlerin aslında söylemek istedikleri’nin devamlı müdavimiyim, sonra beğenmediğim başlık altına ayar vermeye de kasıyorum..
böyle bi çelişki yumağıyım işte.. paradoksum, ayşe özgün’üm... ironik olmadığımı da demin fark ettim..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?