selam anadolu

benduruyorumsebagitti
aile üyelerinin toplandığı, yeğenlerin gecenin bir vaktine kadar ortalığı yıktığı günlere denk gelmiş. tv izlemeyi bıraktığım, gazete de eskisi gibi/kadar okumadığım günlere. internette de ruhen bulunduğum günlere...

#1016944

entryi okur okumaz, aklıma the cemaat geldi nedense. web sayfalarına girdiğimde de bu düşüncem pekişti. belki tamamen cemaat mahsulü değil ama son zamanlarda her burnu karıştıran parmaklarının bu işin içinde de olduğunu sanıyorum. öncesini bilmem ama 90’lı yıllarda bugün "ergenekoncu" diyerek kafadan etiketledikleri kişilerden farklı bir dil kullanmazlardı. demirel’e, gözyaşları eşliğinde bilmem ne ödülü veren fethullah gülen’di. tıpkı kenan evren ve yaşar büyükanıt’a başka bir bilmem ne ödülü veren akp gibi... kenan evren için "allahu alem (allah bilir) cennetliktir" diyen de fethullah gülen’di.

zaman gazetesinin +1k tasarım etkinlikleri gibi, türkçe olimpiyatları gibi; kürtçe yayın yapan dünya tv gibi... ziyadesiyle, kör gözüne parmağım bir girişim. bölgede pkk-cemaat gerginliği olduğu yazılıp çiziliyor. bir imam öldürülmüştü, sonra bir yurda molotof atılmıştı. vs vs

izliyorum, düşünüyorum... bölük pörçük düşünceler geçiyor aklımdan. düşünmemeyi, konuşmamayı, yazmamayı istiyorum çok zaman...

devir değişiyor. yeni bir dünya düzeni inşa ediliyor ve o düzen içerisinde de yeni bir türkiye. kendi içinde, bölgesinde ve dünyada... muhafazakârlık, demokratikleşme, yeni osmanlıcılık, amerikan soslu cici türk&islam sentezciliği... ne ben bunları dile getirecek adamım ve ne de ben dahil alıcısı var düşündüklerimin.

bir zamanlar, "komünizm gelecekse onu da biz getiririz, size ne oluyor" diyen ve tek partinin ankara valisi nevzat tandoğan’ın sözleri üzerinden bir zihniyetin anatomisini/karakteristiğini ortaya koyanlar, bugün ellerinde düğmeler, püskevitler...

toplum mühendisliğinden şikâyet edenler, yüksek mühendis bugün...

yasadışı dinleme-izlemeden şikâyet edenler çarşaf çarşaf, gece gündüz etrafa birşeyler atmakta...

etrafa, tolerans/hoşgörüyle başlayıp bilumum gülücüklerle yıllarca süren bir pazarlama stratejisiyle halihazırda devam eden çalışmalar ete kemiğe bürünüyor iyice.

harita yapmışlar. türkiye’yi, aptal şapşal isimlendirmelerle birkaç bölgeye ayırmışlar. demokratik özerklik bilmem ne saçmalıkları yine...

celladına baltasını uzatan, kafasını kütüğe yatıran çok sevgili vatandaşım, halkım, seçmenim...

tüm bunları bir kanaat üzerine yazıyorum.
belki de sevgili cemaat masumdur.
belki bölücüler de masumdur.
belki hak/hukuk yanlıştır, eğridir...
belki de hayat, küpünü doldurmaktan, saltanatını kurmaktan ibarettir.

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol