ben yüreği çocuk bir koca adamdım
yüreği koca ufak bir kadının sofrasında
sessizliğinin gölgesinde ben hep gülüşünden korkardım
bu korkuyla üşürdü damarlarımda un ufak bir cesaret
gölgesinde titrerdim, ansızın dalıp gittiğin anların
işte o gölgeye bantla tutturulmuş bir kuklaydı esaret
bu yüzden ben seni değil daha çok beni anlardım
bir mezhep mücadelesinin eteğinde kapris yapan iki neşter
ve kestikleri yerde siyasi bir gerilimdik senle ben
söyleyemediğim sözlerden bir çekingenlik inşa eder
söyleyebildiklerimi söyler döner giderdim hemen
görüyorum ki tüm söylenmişlerim şimdi büyük bir hiç eder
ben kendi zamanımın kahiniydim her erkek gibi
kahinler katiliydin sen bir zaman sorunsalında
sana teğet geçen bu hayata nice katiller ilişti
katilliğin kadın erdemi sayıldığı bu toplumda
ölümüm senin meziyetin değil, benden hediyeydi
sevdiğimi kimse bilmezse sevmiş sayılır mıydım?
oysa hiç bir bilinmez seninkinden kesin değildi
sana en yakın olduğum yer başkasına verdiğin bakışların,
o bakışa ölürdüm de yaşamak daha mı kolaydı hayalleri
öldüğümü kimse bilmezse ölmüş sayılır mıydım?
ben kalemi kolundan güçlü bir adamdım
susuşu sesinden güçlü bir kadının kapısında
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?