japon uçakları amerikan donanmasını bir sabah ansızın bastılar ve tam 96 zırhlıyı batırdılar.. oysa hawaiideki bu limanda, 97 donanma gemisi vardı.. birine dokunmadılar.. niye?..
çünkü o geminin tepeden bakılınca bembeyaz görünen güvertesinde bir kızıl haç vardı.. o hastane gemisi idi.. bombalar ve kamikazelerle dalan japon uçakları hastane gemisine dokunmadılar. çünkü o gemi orada, öldürmek değil, yaşatmak için demirliydi..
adı solace.. türkçesi teselli.. üzüntü azaltan..
solace savaş boyu amerikalı annelerin üzüntüsünü azalttı. tam 25 bin genci ölümden kurtardı, amerikaya taşıdı.. ülke limanlarına her gelişinde, umutla umutsuzluk karmaşasındaki kafaları ile anneler iskeleye koştular.. "benim oğlum da geldi mi?.."
savaş sonrası hayatlarını solace sayesinde kurtaran gençler bir dernek kurar ve bir madalya yaparlar.. üzerinde solacenin kabartması olan bir madalya.. ve bunu gururla takarlar..
devlet rahatsız olur.. ikinci dünya savaşından böyle savaş karşıtı bir sonuç çıkar mı?..
solace gemisini yok etmeye karar verirler.. gemi sapasağlam.. pırıl pırıl.. jilet olur mu?.. savaş sonrası yere serilmiş ekonomi her dolara muhtaç.. uzak bir ülkeye satarlar.. makyajını değiştirip bambaşka bir amaçla kullanması için..
o uzak ülke türkiye.. yok yahu!.. o gemi, ünlü ankara!.. hastane gemisinden transfer gezi gemisi ankara..
vay canına!..
türkiye, bugün amerikalılar için belki de hac yeri olacak, gelibolunun anzakları çektiği gibi bir turizm anıtına dönüşecek solacenin kıymetini bilmez.. şefik kaptanla yaptığı avrupa seferleri dillere destan olan ankara sonunda ihtiyarlar ve jilet yapılmak üzere hurdacılara teslim edilir..
1980li yılların başında ankara, izmirde sökülürken, yılların söktüğü bir eski anıt da istanbulda dikilmektedir. haliç tersanesindeki çorlulu ali paşa camisinin şadırvanı.. restorasyon gelir çatıda takılır.. çatı kurşun.. kıtlık yılları.. kurşun yok.. etibank dahi geri çevirir.. "kurşun yok.." şadırvan çatısız kalacak.. dört bir yana duyururlar..
"kimde kurşun varsa.."
aliağada ankarayı söken hurdacılardan haber gelir.. "gelin bizde var, alın.."
bre aman.. gemide kurşun olmaz.. ankarada niye olsun.. çaresizler ya... gider bakarlar.. gerçekten ankaranın sayısız kamaralarından biri, tamamen kurşunla kaplı..
niye?.. çünkü burası solacenin röntgen odası.. radyasyonun dışarı sızmaması lazım..
şimdi yolunuz haliçe düşerse, çorlulu ali paşa şadırvanından bir tas su içerseniz, ya da yüzünüze iki avuç su atarsanız serinlemek için, unutmayın.. çatısına da bakın..
orada, ikinci dünya harbinde, pearl harborda japonların batırmadığı tek gemiden bugüne kalan son izleri göreceksiniz..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?