orphans

seeyouindisneyland
tom waits’in cigara ve bourbon’la terbiye edilmiş gırtlağı, crossroads’ta şeytana çalım atan ruhuyla bu kadar ahenk içinde olmasaydı çoktan adını unutmuş olurduk herhalde. rock’n roll mezarlığı nice yırtılmış gırtlakla doludur ve kayıp ruhlar kendilerine yerleşecek yeni canlar ararlar. nitekim tom waits de ölümünden bir gün sonra doğduğu leadbelly’nin ruhunu aldığına inanıyor. "sanki o giderken ben geliyordum. koridorda karşılaştık da bana el verdi gibi hissederim; ruhu benim içime girdi sanki." diyor waits kahramanıyla arasında kurduğu yakınlık için. leadbelly’nin kim olduğunu bilmeyen yeni kuşak google’ı aşındıra dursun biz tom waits’in geçtiğimiz kasım ayı sonlarında piyasaya çıkan son albümüne kulak kabartalım. waits’in bugüne kadar yayınladığı en hacimli çalışma olan orphans üç cd’den oluşuyor. toplam 56 parçalık albümde yer alan şarkıların 14 tanesini başka albümlerde de bulabilirsiniz, ama geri kalan hepsi ilk kez dinleyeceğiniz materyaller. ilk cd brawlers yani "kavgacılar" başlığını taşıyor ve ismiyle müsemma bir şekilde waits’in alabildiğine yırtıcı yanını yansıtıyor. rock’n roll’la başlayan ve 16 parçanın yer aldığı bu ilk cd’de tempo ve distorsiyon eksik olmazken, 7 dakikayı aşan süresiyle albümün en uzun parçası olan ve filistinli bir intihar bombacısını anlatan "road to peace" özellikle akıllarda yer ediyor. ikinci cd olan bawlers yani "ağlaklar" daha çok baladlardan ve ağır şarkılardan oluşuyor. buradaki 20 parça arasında ilk dinleyişte bizi tavlayanlar ise "widow’s grove" ve "little drop of poison" oldu. gelelim albümün bastards yani "piçler" başlıklı son cd’sine. yine 20 parçanın yer aldığı bu son bölümde waits’in edebi ve asıl ebedi yanıyla haşır neşir oluyoruz. kurt weill ve bertolt brecht’in üç kuruşluk opera’sından "what keeps mankind alive" ile başlayan cd’de waits’in jack kerouac ve charles bukowski’nin sözleri üzerine bestelediği parçaların yanı sıra; alemin en sıradışı müzik adamlarından daniel johnston dahil farklı sanatçıların şarkılarına da yer verilmiş. içimizden bir ses üç cd arasında en çok bu sonuncunun dinleneceğini söylüyor. ortaya çıkan bu derlemeye "piçler" adını vermek de boşuna değil elbette, hele walt disney’den skip jones’a, oradan da woyzeck’e uzanan müzikal çizgiyi düşününce.

(rolling stone dergisinden alıntıdır)
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol