olimpique lyon

passive
transfer politikasına hayran olduğum takımdır. iki yıl önce mahamadou diarra ’yı real madrid’e 28 milyon euroya satmış akabinde onunla nerdeyse aynı özelliklere sahip olan hatta belki de ondan daha iyi olan alou diarra’yı bedavaya almıştır. üstüne bi de aynı mevkiye fransa milli takımının şu anki dinamosu olan jeremy toulalan’ı almıştır..

bu akıllı transfer politikasını sadece orta sahada değil defans ve forvette de aynen uygulamıştır. mesela 2007/2008 sezonun başında barcelona’ya 15 milyon euroya sattığı eric ebidal ’ın yerine 2006 dünya kupası’nda italya’ya şampiyonluğu getiren ve belki de dünyanın en iyi orta açan futbolcularından biri olan wingback fabio grosso’yu almıştır.

yine bu transfer sezonunda 15 milyon euroya sattığı florent malouda’nın yerine genç yaşına rağmen adından oldukça söz ettiren sol açık hatem ben arfa’yı malouda’nın yerine koyacak ve eminimki o bölgede de sıkıntısı kalmayacaktır..

şimdi efendim bu adam oturup salak gibi bunu buraya neden yazmış, bu aptal yazı nereye varacak bize ne lyon’un transferlerinden diyenler olacaktır eminim.. amacı türk takımlarının bu güzide takımı görüp kendilerine biraz ibret alması yönündedir.. uefa kupasının kazandıktan sonra bütün futbolcuları çil yavrusu gibi dağılan, üstüne üstlük bu futbolculardan 1 milyon euro bile kazanamayan galatasaray’ın ya da tuncay’ı sattıktan sonra hala heh tamam bu adam tuncay kadar sürükler bu takımı diyecekleri bir sol açık bulamayan fenerbahçe’nin ya da sergen’den sonra hala bir lider bulamayan beşiktaş’ın bu takımı kendilerine örnek alması gerekmektedir..
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol